Obey yazan:
Diğer kuruculara da bu fikri, işleyişi aktarabilmeniz dileğiyle.
1993-2005 yılları arasında sektörün etik değerler oluşturması gerektiğiyle ilgili en aktif mücadele edenlerden biriyim. Ama önce SSK devreye girdi, sonra 2005'de MEB devreye girdi ve her şey tarumar oldu. Sektörde pek çok yeni giren kurumun tek derdi para kazanmak, MEB'in tek derdi ise kurumları süründürmekti. İster Fetö yüzünden deyin, ister bürokrasi deyin, ister beceriksizlik, ister umursamazlık deyin ne MEB'in ne sektörün bu durumu düzeltmek için hiç bir gayreti olmadığı gibi bu konuda yapılacak her girişime de engel olundu.
Ben unumu eleyip, eleğimi asma noktasındayım. Bu alanda bir gelecek gören kişilerin/kurumların/öğretmenlerin elini taşın altına koyması ve sadece ücret, zam, maaş, haftalık ders saati falan gibi ıvır zıvırı bir tarafa bırakıp nerede hata yapıldığına bakması lazım. 2005 yılına kadar biz avrupa ülkelerinden bu işi nasıl yapıyorsunuz, gelin anlatın diye davet alıyorduk. Şimdi biz başkaları nasıl yapıyor diye öğrenmeye çalışıyoruz.
Sayın Obey;
MEB'in dar görüşlü, mevzuat ve müfredat odaklı, her şeyi parasal kontrol sistemleri üzerine kurduğu bir sistem/yöntem ile hiç bir yere varılamaz. Anca mevcut durum korunabilir. Ama ne araştırmaya, ne geliştirmeye, ne yenileşmeye imkan sağlanamaz. Bakın şimdi biz bir dönem bütün dünyada uygulanan terapi köpekleiyle otistik çocukların eğitimi için bir çalışma başlatık. Müfettiş gelip çocuklara hastalık bulaşır, olmaz, siz raporda yazanı yapacaksınız dedi.Haydi alın bunu mevzuatın bir tarafına koyun bakalım.... Benim eğitimcim gerekirse kendi cebinden parasını vererek çocuğu alıp metroya bindiriyor, pastaneye götürüyor, orada çay sipariş verdiriyor, parasını ödettiriyor, para üstü aldırıyor. Yüz tanımayı bunun bir tarafına eklemleyin bakalım. Eskiden çocuklarımızı sinemaya, tiyatroya götürürdük. Bunu mevzuatın neresine koyacağız? Çocuk A harfini çizmekten mahrum kaldı mı diyeceğiz?
Yani her şey yazıldığı, çizildiği gibi olmuyor. Bu anlayışla bir şey değişeceğine de zerre kadar inanmıyorum. Bu işe gönül vermiş tanıdığım pek çok kişi kurumlarını ya devretti, ya kapattı. Şimdi bir ofis tutup kendileri çalışıyorlar. İster istemez herkesin sonu da o olacak... ya eski SSK hastanesi gibi yarım yamalak çalışan kurumlar, ya özel muayenehane gibi çalışan yerler.
Al sana eğitimde fırsat eşitliği...