BAŞLIK: ÖDENEK

bimer e yazmak kesinlikle çözüm değil. ne yapalım arkadaşlar maliye bakanlığını mail yağmuruna mı tutalım. bi çözüm bulmamız gerek.

Sonuç olarak bu hafta yayınlanmadı haftaya da Allah Kerim

Bilgisi olan varsa lutfen paylassin...Neden bukadar uzadi odenegimiz?Bukadar hic sarkmamisti.Zaten agustos ayini hizmet verip butun ay oyle fatura kesiyoruz.Bu kadar uzun sure odenek bekleyen baska kurumlar var midir gercekten merak ediyorum.Haftaya 10-15 ayin.Yani aslinda 3.ayda karsiligini aliyoruz verdigimiz hizmetin.Bilmiyorum 3 ay bu kurum sahipleri bu yuku kaldirip tum vergilerimizi odeyip hala ayakta kalabiliyorsa bu bir mucizedir...Nereden bilgi almamiz gerekiyorsa lutfen ne durumda oldugunu icmalin ogrenelim en azindan...

Burada yazan herkes BİMER e şikayette bulunsun.

MEB strateji başkanlığının keyfi uygulaması sonucu 2000 işletme 50000 kişi ciddi şekilde mağdur olmuştur.

Hükümetimizin hayatı normale döndürme adına yapmış olduğu çalışmalara rağmen,bazı kişilerin keyfi uygulamaları büyük bir mağduriyet yaratmıştır. Bu kişilerin amacı nedir?

Bu işler burada yazmakla olmuyor.Hadi iş başına arkadaşlar.

BİMER e şikayetimizi lütfen bildirelim.

Ben de herkes gibi ödemelerimi yapabilmek için icmalin yayınlanmasını bekliyorum. Geciktiği her gün de sıkıntıya sokuyor.

Ancak, durumun bu kadar dramatize edilmesini de anlamlı bulmuyorum.

Karşımızdaki bir devlet kurumu. Devletle iş yapan yakını olanlar varsa çok iyi bilecekleri üzere diğer sektörlerde 1 yılı aşan ödeme süreleri oluyor.

Şimdi duruma bakacak olursak bizler ağustos ayının faturalarını eylül başında teslim ettik. Her türlü faturada 30 gün ödeme süresi vardır. Ödeme süresi aşağı yukarı yeni doldu. Elbette ben de faturayı kestiğimin ertesi günü ödeme almayı tercih ederim ancak damar okuma gibi, raporlar gibi, gruplar gibi, saçma sapan mevzuat gibi bir sürü önemli sorun için gösterilmeyen hassasiyetin ödemelerin 3-5 gün gecikmesi halinde bir yaygaraya dönmesi beni şaşırtıyor.

Bildiğimiz, ve sevgili tartanc'ın belirttiği üzere ödenekler maliyeden onaylanmış ve icmal için MEB'e geri dönmüş durumda. Yani ortada bir sorun yok. Ya işini pek umursamayan bir memurun ihmalkarlığı var, ya yetersiz personel var, ya da aşırı iş yükü var. Bilemiyoruz. Ama son 3 aya bakınca bu duruma çok da şaşırmamak gerekiyor diye düşünüyorum.

Yarın, öbür gün icmal bir şekilde yayınlanacak ve gürültü patırtı bitip yine her şey sükunete edecek. Bir sonraki ödeneğe kadar.

Evet, vergimizi, sigortamızı peşin peşin ödüyoruz ama kim ödemiyor ki? Herkes öyle ödüyor!

Şimdi bazıları "senin tuzun kuru herhalde" diyecektir. Ne yazık ki değil. Personel maaşları ödeneği bekliyor. Sigortam kredili hesaptan yatıyor, vs. vs... Ama bir ticari işle iştigal ediyorsak, ödemenin gecikebileceği varsayımına da hazırlıklı olmalı, bunun olası maliyetlerini göz önünde tutabilmeliyiz. Ben bu tür durumlar için kredili hesap kullanıyorum. Sanırım pek çok başka kurum da kullanıyordur.

Bence "bu dinamik enerji ve hassasiyetin" ödenek gibi iyi kötü oturmuş bir sürece değil de daha önemli konulara harcanması lazım. Geç de olsa, güç de olsa ödeneği önümüzdeki günlerde alacağımızı biliyoruz. Peki ya diğer meselelerin ne olacağını biliyor muyuz?

yahu arkadaş nasıl bir sektörüz sıradan bir memura nazımız geçmiyor
iş yaptıramıyoruz.

birşeyler yapmak lazım, sektör olarak sözü heryerde geçen bir oluşum kurmamız lazım.
sendika tarzı bir dernekleşme yapıp herkesi bu dernek çatısı altında toplamak lazım,
sivil toplum kuruluşları tarzı örgütlenmek lazım,
ama zor hemde çok zor

sayın barışltd, size tekrar teşekkür ederim...

bazı ileri arsen "lümpen" ler bu işi çocuk oyuncağına çevirmeye çalışıyor. sektöre en çok bu ciddiyetsiz tavır zarar veriyor... bazı "ileri" zekalar, bir memura, bir genel müdüre, bir şube müdürüne ulaşılmasını sorunlarımızı çözeceğini zannediyor...

mesele ödenek ise, haftaya açıklanır...

ama meseleyi buralara sıkıştırmak; her gün bir dernekten istifa kararı almak, hergün yeni bir oluşum kurmak, hergün yeniden bir derneğe üye olmaya çağrı yapmak gibi kendi içinde yüz tane çelişki yaşamak: ciddiyetsizliktir... hatta utanmadan; kendi çocukluğunu buralarda "zevke" dönüştürmeye çalışmak, tabiri caiz ise "aymazlık" tır...

bir telefon ile, on toplantıyla, bir yürüyüş ile (ki çok gerçekçiydi, ama satışa o kadar hazır hale getirildi ki, iyi niyetli bir çok insan bir kariyer planlamısına heba edildi) sorunlarımızın çözüleceğine inanıyorsa ciddiyetsizliktir, sorunlarımızın bu şekilde çözülemeyeceğini bilerek, bunu yapmak; ister "art niyet" deyin, ister "ne derseniniz onu deyin" dir...

sektörümüzün sorunu 10-15 gün geç ödenek almaksa, bunun hiç bir önemi yoktur...

ödenek konusunda bugünler için konuşmuyorum, ülkemizin geçtiği süreç ortadadır, bunu bahane ederek "atıp tutan 'lümpen'leri" anlamakta zorlanıyorum...

biz bakkal falan değiliz (ki onların bile veresiye defteri vardır); eczaneler, özel hastaneler, diyaliz merkezleri vb. bu sektörlerin hiçbiri "hizmet verdiği" dakikadan sonra "kasasında" para görmez...

bir prosedür vardır; bizim ki de bellidir. ülkemizin yaşadığı bu süreç bir tarafa bırakılırsa, yani olağan dönemler için prosedür bellidir...

prosedür; bir kaç gün erkene çekilebilr. bana kalırsa mesele birkaç günün bir önemi yoktur. yani kurumların, il-ilçe mem lerin onay tarihleri ŞAŞMAZ, şaşarsa; şaşıranlar bedelini öder... bu prosedürün eksik yanı vardır, vebunun düzeltilmesi için uğraşılmalıdır... yoksa "ara baklım", "bimer'e yaz bakalım" gibi ciddiyetsizlik ile çözülmez...

prosedürün; sorunlu kısmı MEB ÖÖKGM nün maliye bakanlığına gönderme süresi ve maliye bakanlığından alınan onay sonrası icmalin açıklanma süresidir (maliye bakanlığı ile ilgili durum biraz daha farklı olduğu için, orada ki süreyi MEB in belirleme olasılığı yoktur)... MEB bilerek ve isteyerek; oraya 5 iş günü, buraya 7 işgünü zorunluluğunu kendi için yapmamıştır...

"tek dert para olduğu zaman", bizim sektörde; akli-selim insanların nerede düzeltme yapılması gerektiğini; bu platformlarda belirtmelidirler...

bazı "lümpenler" oraya buraya laf sokacak diye, yada "oraya buraya laf sokmayı" kendi çıkarları için "manipüle" edecek diye, biz GERÇEKLERİ görmeyecek değiliz...

bazı "lümpenler" bizi, kendi gündemleri ile meşgul etmesin... gerçek gündemler ortadır, ve hemen hemen hiç biri çözülememiştir... karşımıza çıkacak ilk şeylerden biri, meclisteki yasa tasarısıdır... bazı "lümpenlerin" memura ulaşma öğüdü yerine; bu konularda neler yapılabilir bunu tartışmak gerekir...

Sayın Barış;

Olay belli başına sıkıntılı zaten.Kimse abartmıyor. Normal şartlarda Ekim ayı gelmeden Ağustos ayı ödeneğini alırdık. Bugün itibarı ile icmal dahi yayınlanmadı. İcmal yayınlandıktan sonra ödenekleri çok GEÇ alacak kurumlar var.

Bu yaklaşık 50.000 kişiyi 2000 işletmeyi de ilgilendirmekle kalmayıp onların ötesini ilgilendirmektedir.Mal sahiplerini ilgilendirmektedir.Alacaklıları ilgilendirmektedir.Krediler nedeniyle bankaları ilgilendirmektedir. vs vs vs.

Temelde kimsenin olayı dramatize ettiği yok .Krediler gecikince,faturalar gecikince,ssk gecikince,vergi gecikince ödenen faizler...

Elektronik ortamda iş yoğunluğunu anlayamıyorum. Belki çok yoğunlardı! Ya tamamen keyfi bir yaklaşımsa!

Derneklerinde sonuçta yaptırım gücü yok. Ne yapacağız öylece oturup bekleyelim. Eninde sonunda alacağımızı alırız ama eninde almakla,sonunda almak arasında ciddi fark var.

Sonuçta kimse sadaka istemiyor.

Sağlıklar dilerim.


(Kendimle ilgili olarak)
NOT: Bu arada kimseye akıl verdiğim yok. Kendi aklım bana anca yetiyor. Herkes özgür iradesi ve kendi aklı ile istediği kararı alır.
Kendimce doğru bildiğim yolda,yola devam. Atalar boşuna dememiş: ''....... ürür ,kervan yürür diye''