Sayın waramiral sizi çok iyi anlıyorum... diyorsunuz ki ;“üçkağıtçılar var, bunlar yüzünden bizde zarar görüyoruz. çünkü hem MEB, hem kamaoyu, hemde “daha dürüst” çalışan kurumlar nezdinde çok kötü bir “imaja” sahibiz, ve bu durum geleceğimizi tehdit ediyor”... kısaca böyle özetledim... sizi anlıyorum... zaman zaman bende, yazdığınız kimi durumları çevremde ki kurumlarda görüyor ve kızgınlıkla şu “sistem” gelsin diyorum...
Burada asıl sorun incelemeye giden, müfettiş, meb çalışını, RAM raporu hazırlar ike bunları anlayıp gerekli yere bildirmeyen RAM personeli vb. bir çok kişi ve kurumsalık ile ilgilidir... ya beceriksizlerdir, ya görevlerini yapmıyorlardır, ya korkuyorlardır, ya çıkarları vardır... diyelim bunlardan biri yada daha fazlası yada bunlardan başka birşey; bence önce burası düzeltilmelidir...
Bulunduğum coğrafyada, şikayetler nedeniyle 100 de 100 (100/100) kapatılması gereken kurumlar var iken; sonuç alıcı hiç bir yaptırım ile karşılaşmayan kurumlar olduğunu “gördüm”... evet sizi anlıyorum... ama bunları çözmek için BKDS ye ihtiyaç varmıydı; buna şüphe ile yaklaşıyorum... üçkağıtçı var ise “MEB’in ilgili birimi” gidecek, cezayı kesecek. Sorgulanması gereken, şikayetler olduğunda bile “ceza kesilememesidir”. Yani MEB’e bağlı bazı birimler görevini yapmamakta yada yapamaktadır... bu konu bence önemliydi ve yazmak istedim...
Ama diyelim ki hiç bir şekilde buralara müdahale edecek bir MEB sistemiz yok; ve sizin gibi benim gibi rahatsız eden bu “üçkağıtçlırdan” kurtulma yolu BKDS...
Önce olumsuzdan başlayayım; üçkağıtçı üçkatçıdır, herşeyin yolunu bulur... kaldı ki pilot illerdeki uygulamalarda “üçkağıçı” olmazsan bile, zarar ememek için, bence haklı olarak “sistemin zarar etmemize neden olan, gereksiz süreçlerinin boşluğundan ” dolayı “üçkağıt” yapılmak zorunda kalınmıştır...
Kurumların net kazanç oranı: bulundukları il-ilçe buna bağlı kira giderleri, taşımacılık yaptıkları uzaklık; bulundukları ilin üniversite mezunları, nufusu; bulundukları il-ilçenin ısınma-soğutma masrafları vb. değişiklik gösterir... tüm bunlar dikkate alındığında %10 ve %25 aralığında net kazanç öngörüsünde bulunalım... daha azı olabilir ama daha çoğu tamamen “üçkağıt” olur...
Şimdi kendi kurumumdan örnek vereyim; “sürekli devamsızlık oranı” sıfır... “eğitim veren personel şaşırtmacası” sıfır... net kazanç oranım %14 civarında... “pilot il uygulamalırında”, açıkça yazacağım; RAM raporu çıkma süreci ile engelli bireyin aldığı “destek eğitim” süreci arasında bir açı var... “üçkağıtçı” olmazsan kayıp en iyi ihtimalle neredeyse %6-7 civarında... heyet yenileme sürecindeki kayıp %3-4 civarında... diğer kayıp durumlarını bir kenara bıraktım, sadece bu durumda bile kayıp oranı ortalama %10 civarında... herşeyi MEB ve onun yarattığı komuoyuna göre dürüstçe yapacaksanız; ve bu gerçeklerde ortada iken nasıl “net kazanç” sağlayacaksınız merak ediyorum( net kazanç kavramını; klavyenin ‘kar” kelimesinin içindeki ‘a’ harfine şapka koymama izin vermemesindendir)...
%4-11 aralığında bir “net kazanç” sistematiği var ise; ne mutlu size... %4 ile kimse çalışamaz; kaldı ki yapılan araştırmalara göre; dünyadaki en eyi BKDS sistemleri bile “ortalama” %3 civarında hata oranına sahip... ya siz bu sistemi ister iken; vergi, sgk, kdv, gibi konularda gerçekçi değilsiniz; ki bu devleti oradan değil buradan dolandırayımdan başka bir şey değildir... yada aynı ülke, dünya, gezegeni bırakın; aynı evrende yaşamıyoruz...
Sizi çok iyi anlıyorum... en azından “MEB ve o kaynaklı kamuoyu” noktasında bize artık kimse “hırsız” demesin istiyorsunuz...
ama bunu haklı kılacak; bir mevzuat ortada yok iken; ve her noktada “dürüst olmamız” beklenir iken, ve “net kazanç oranları” ortada iken... bazı şeyleri ifade ederken biraz yutkunmak lazım...