Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
O.E.R Forum Sayfasına Hoşgeldiniz

Lütfen tanıdıklarınıza ve arkadaşlarınıza forumumuzdan bahsediniz. Sizin desteklerinizle bu sayfalarda gençlerimizin geleceği ve sektörel sorunlarımız hakkında pek çok konuyu tartışacağız.

BAŞLIK: ÖZERKDER TOPLANTISI

ÖZERKDER TOPLANTISI 21 Nis 2014 23:25 #31

  • sizgin
  • sizgin Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 647
  • Teşekkür Sayısı: 401
  • Başarı: 14
Sabak-tan beridir bakıyorum sayınlar havada uçuşuyor:)
durun müsadenizle size bir fıkra anlatayım.

Bir ermeni bir kürt bir de türk birlikte bir türkün bahçesine giriyorlar erik çalmak için:)

bahçe sahibi türk yakalıyor bu üçünü haliyle

Önce ermeniye diyorki ulan hadi bunlar benim din kardeşim sen hangi hakla bahçeme girersin diye bir temiz dövüyor. (kürt ve türk sessizce biz yırttık edasıyla sus pus izliyor orda yokmuş gibi olayı)

sonra geliyor kürde. Ulan diyor hadi bu adam türk aynı ırktanız sen hangi hakla bahçeme girip erik çalıyorsun diye bir temiz onu da dövüyor. Türk hiç sesini çıakrmıyor. İçinden yok kardeşim ben hem müslümanım hem türküm beni salacak diyor.

Sonra dönüyor türke; bak kardeşim sen hem benim dinimdensin hem de aynı ırkız. Sen nasıl bir kürt ve bir ermeniyle birlikte bahçeme girip erik çalarsın diye bir temiz de onu dövüyor:)

Sonra bu üç arkadaş hertarafları mos mor bir şekilde giderken Türk diyor ki Ulan bu adam tek başına nasıl üçümüzü de dövdü diyor.
Kürt ordan cevap veriyor: Ermeniyi dövdürmeyecektik:)

Bence o dernek bu dernek demeyelim birlikte yapılacakalra bakalım. Sizi yok etmek isteyenlerin gücü sizlere yetmezse önce bölerler:) Tek tek dövmek daha kolay:)
Sus kimseler duymasın, duymasın ölürem ha,
Aymışam yarı gecede, seni bulmuşam sonra...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: gulumse, beyazyelken, barisltd ve bu kullanıcının diğerlerinden 6 teşekkürü var

ÖZERKDER TOPLANTISI 22 Nis 2014 17:47 #32

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
Maalesef Sayın sizgin,

15'de Ermeniyi, 30'larda Kürdü, geri kalan 80 senede de Türkü dövdüre dövdüre helak ettik ne yazık ki!

Fıkra demişsiniz ama sanki A5 boyutuna sıkıştırılmış yakın tarih dersi gibi olmuş..

Aklınıza ve vicdanınıza sağlık...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: zerwan, vartoegitim, sizgin

ÖZERKDER TOPLANTISI 25 Nis 2014 14:05 #33

  • gulumse
  • gulumse Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 241
  • Teşekkür Sayısı: 146
  • Başarı: 1
toplantının içeriğine değinen olmamış galiba..

toplantı gayet güzel bir havada istişare şeklinde geçti..

bakanlıktaki değişimler konusunda katılımcı arkadaşların olumlu yaklaşımı mevcuttu..

-dersanelerin son bulma süreci bir dersaneci eliyle yumuşak inişle mi gerçekleştirilmek istenmekte..
-yoksa fosilleşmiş bürokratik oligarşi (eski kamu yönetimi anlayışı) mi sonlandırılmak istenmekte..

zamanla göreceğiz..

ama kendi adıma da umut taşıdığımı/taşımak istediğimi belirteyim..

bu değişimin yeni atamalarla süreceği de ayan beyan açık..

bu değişim ortamında umut taşıdığımızdan sorunlarımızı, çözüm önerilerini ve stratejilerinin
nasıl olacağı değerlendirildi..
sektör için zihin teri döken bir ekip olduğu için verimli de geçti..
bu tarz toplantıların daha sık yapılması konusunda görüş birliğine varıldı

sektöre kısa vadeli sihirli değnek deymeyecek ama
6-7 yıldır yol alınamayan köstek olan bir yapının düzelmesi yine zaman alacak
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, barisltd, AliGalipDursen ve bu kullanıcının diğerlerinden 1 teşekkürü var

ÖZERKDER TOPLANTISI 25 Nis 2014 17:38 #34

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
Sayın gulumse, Arkadaşlar,

Toplantının içeriğine ilişkin olarak bir, iki ek de ben yapayım.

Pek çok konunun gündem edildiği toplantının tabii ki ana eksenini 18 Mayıs yönetmeliği ile getirilmek istenilen bio-metrik devam takip uygulaması oluşturdu.

Bu konuda dile getirilen görüşlerin hatırlayabildiklerimi bu forumda da dillendirmek ve değişik görüşlere açmak isterim.

*) Devamsızlığın takibi ve denetimi konusu MEB'in denetim fonksiyonuna ilişkindir. Bu konunun ne mali ne de idari süreçlerinde kurumlardan katılım beklemek hukuki değildir. (Nasıl ki "Maarif Müfettişleri"nin iş ve işlemlerine katılmıyor isek :) )

*) Bakanlık elbette (her ne kadar eğitim alanı için pek pedagojik ve uygun sayılamasa da) seçtiği her tür denetim mekanizmasını kullanabilir. Bu konuda kurumların takdir hakkı mevcut değildir.

*) Ancak devamsızlık ile kurum ödeneklerinin ilişkilendirilmesi hukuki değildir. Kurumlar kayıtlı birey için var ettikleri alt yapı ve personel maliyetleri karşılığında ödenek hak ederler. Hizmetin kayıtlı bireyin devamsızlığı nedeni ile tamamlanmamış olması kurumların ihtiyarında ve kurumların karına bir durum değildir. Dolayısıyla devamsızlık durumu kurumun ödeme tahakkukunda etkileyici olamaz. Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin ödeme ve geri ödemelere ilişkin hükümleri Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerini de kapsar. Nasıl ki bir Özel Okul, Özel Dershane, Özel MTSK kayıt sırasında alınan ücretleri devamsızlık nedeni ile iade etmiyor ise, ÖERM'lerinin de devamsızlık nedeni ile hak edişlerinin tenzili mümkün değildir.

*) Devamsızlıkta ısrar eden, çocuğunu ÖERM'lerine göndermeyen, getirmeyen veliler için bir tedbir düşünülecek ise bu MEB'in ihtiyarındadır. Şayet MEB devamsızlık nedeni ile ödenilen hizmetin amacına erişemeyeceğine kanaat kesbederse bireyin Özel Eğitim ve Rehabilitasyon hizmeti almasına olanak sağlayan raporunu iptal edebilir ya da bireyin yararlandığı diğer sosyal destekleri kesmek yoluna gidebilir. Bu, siyaset katları ile seçmenin kendi arasında çözmesi iktiza eden bir konu olup hizmetin sunulabilmesi için yatırım yapan, personel istihdam eden kurumları ilzam ettiği telakki olunamaz.

*) Bu çerçevede ÖERM'leri anılan bio-metrik tanılama ve devam takip uygulamasının tarafı değillerdir ve bu nedenle de bu uygulamaya taraftar ya da muhalif olmak durumları yoktur. Ek bir mali yük (cihaz maliyeti, network maliyeti, personel maliyeti vs) getirmemek kaydı ile MEB'nın bu doğrultuda atacağı adımlara destek olunabilir.

*) .........

Tabii ki hatırlayabildiklerimi aktarıyorum. Atladıklarım için görüş sahipleri beni bağışlasınlar. Aktardığım görüşler üzerine uzun müzakereler yapıldı, ancak bu sayılanların hiç biri örgütümüzün kurumsal tutum ve görüşü yansıtmaz. Yönetim bu müzakerelerden süzdüğü kendi görüşünü oluşturup açıklar.

İlgilenenlerin bilgisine sunulur, kolaylıklar ve sabır dileğiyle,
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: ahmetali, gulumse, barisltd ve bu kullanıcının diğerlerinden 1 teşekkürü var

ÖZERKDER TOPLANTISI 26 Nis 2014 00:47 #35

  • egitimx
  • egitimx Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 43
  • Teşekkür Sayısı: 5
  • Başarı: 1
AliGalipDursun;
Ancak devamsızlık ile kurum ödeneklerinin ilişkilendirilmesi hukuki değildir. Kurumlar kayıtlı birey için var ettikleri alt yapı ve personel maliyetleri karşılığında ödenek hak ederler. Hizmetin kayıtlı bireyin devamsızlığı nedeni ile tamamlanmamış olması kurumların ihtiyarında ve kurumların karına bir durum değildir.



M.E.B kendi bünyesinde sunamadığı özel eğitim hizmetini Ö.E.R.M. aracılığıyla yürütmektedir. Yapılan bu hizmet karşılığında da ödenekleri kurumlara aktarmaktadır. Kurumlarda faturalarını keserken eğitim seans faturası devlete kesmektedir. Devlete kesilen faturalarda altyapı, personel, servis gibi bir faturalandırma yapılmamaktadır. Yani kurumlar kayıtlı birey için var ettikleri alt yapı ve personel maliyetleri karşılığında ödenek hak etmezler. Verilen eğitim karşılığında ödenek hak etmektedirler.

Belki farklı bir örnek olacak ama devletin bakışını yansıtmak adına bir şeyler yazmak istiyorum. Örneğin; yol yapımı için dışarıdan bir özel inşaat firmasıyla anlaştı ve 200 km yol karşılığında bir ay içinde tamamlanmak üzere fiyat belirlediler. Özel firma yol yapımı için gerekli personelini tamamladı, hizmet araçlarını yol yapılacak bölgeye gönderdi orada bir şantiye kurdu ancak 1 ay boyunca hiç yol yapmadılar. Daha sonra bu özel firma devlete giderek ben yol yapmadım ama 1 aylık kaç tane personelimin maaşı var ayrıca oraya iş makinası gönderdim yakıt parası var şantiye kurdum 1 ay boyunca yemek yedim vb. masraflarını öne sürerek yine de anlaştığımız parayı vereceksin bu paranın yapılacak yolla bir alakası yok diyebilir mi? :)

Devletin bu denetleme sistemini kurmak istemesinin temel nedeni kurumlara yapılan ödeneklerin doğruluğunu tespit etmektir. Engelli birey belki kuruma gelecek damarını okutacak ama gerçekten güzel bir eğitim alacak mı bu kısımlarında kontrol edilmesi gerekir ancak bu kurulmak istenen sistem eğitimin kalitesini belirlemeye yönelik değil sadece kuruma gelinip gelinmediğiyle alakalıdır. Bu sebeple aslında eksik bir denetleme gerçi sistemin temel nedeni mali kontrol olması dolayısıyla amacına ne kadar hizmet edeceği tartışılır.


Bu sistem sonrasında bazı kurumlar zor durumda kalabilecek. Çünkü kurumların tüm giderleri sabit kalırken, alacağı ödenekler velinin ve öğrencinin devamına ve devamsızlığına bırakılmaktadır. Burada üzerine düşülmesi gereken temel nokta öğrencinin ve velinin keyfi gelmeme alışkanlıklarının önüne nasıl geçileceğidir. Bu şekilde keyfi devamsızlık yapan bireyler için kişisel kanaatim öncelikle özel eğitim hizmetlerinden yararlanması kesilmeli beraberinde devletin verdiği maaş ve sosyal haklardan mahrum bırakılmasıdır. Tabi bu bireylerin hastalık durumları sıklıkla olabilmektedir, bu durumda ise resmi rapor karşılığında öğrencinin gelmiş gibi kabul edilerek ödeneklerin etkilenmemesi gerektiği kişisel görüşlerimdir.

Damar izi kimlik doğrulama sisteminin, yaptığı işi dürüst ve ilkeli yapan kurumlar açısından önemli bir artısı ise kiralık diploma ve kiralık rapor ile para kazanan kurumların sektörden ayrılacak olmasıdır.

Bu sistem hem devleti hem de kurumları zorlayacak, belki şu ana kadar hiç konuşulmamış sorunları beraberinde getirecektir. Ama yukarıda bahsettiğim gibi hizmetiyle servisiyle öğretmeni ve fizyoterapisti ile hazır bulunan kurumların öğrencilerin keyfi devamsızlıkları yüzünden zarar görebilecek olmaları düşünülmesi ve çözümlenmesi gereken bir konu olacaktır.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, hancan, sizgin

ÖZERKDER TOPLANTISI 26 Nis 2014 10:35 #36

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3651
  • Teşekkür Sayısı: 2865
  • Başarı: 54
Olması gerekenler bir türlü olamıyor.

o zaman olası sorunları nasıl asgari düzeye çekebiliriz?

sayın eğitimx;
Şuna katılmıyorum;''Damar izi kimlik doğrulama sisteminin, yaptığı işi dürüst ve ilkeli yapan kurumlar açısından önemli bir artısı ise kiralık diploma ve kiralık rapor ile para kazanan kurumların sektörden ayrılacak olmasıdır.'' .Bu işi doğru ve kaliteli yapmaya çalışan kurumlarda çok büyük sıkıntı yaşayacaklar.Var olmak için büyük ihtimalle kaliteden ödün verecekler.Eğitim çok sıradanlaşacak ki bundan en büyük zararı çocuklar ve veliler görecek.Yoksa önerilerinizi dikkate değer buldum.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: hancan

ÖZERKDER TOPLANTISI 26 Nis 2014 11:05 #37

  • mutluluk
  • mutluluk Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 67
  • Teşekkür Sayısı: 36
  • Başarı: 1
Burada üzerine düşülmesi gereken temel nokta öğrencinin ve velinin keyfi gelmeme alışkanlıklarının önüne nasıl geçileceğidir. Bu şekilde keyfi devamsızlık yapan bireyler için kişisel kanaatim öncelikle özel eğitim hizmetlerinden yararlanması kesilmeli beraberinde devletin verdiği maaş ve sosyal haklardan mahrum bırakılmasıdır.

Sayın Eğitim X emin olun devlet keyfi gelmemezlik yapanın maaşını falan kesmez,oy potansiyeline balta vurmaz velilerinde keyfi hareketleri devam eder,inanın ben bir sürü veli tanıyorum o parayla tarlasına traktör vs alıp evde bakım maaşıyla da traktörün taksitlerini ödeyen,pek çok aile tanıyorum engelli çocuk eğitim ve tedavi hizmeti almış almamış çok da umurlarında olmayan,aileler çocuklarını göndermezler ama her ay evde bakım parasını çatır çatır almaya devam ederler,yani olan yine kurumlara olur
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: hancan

ÖZERKDER TOPLANTISI 26 Nis 2014 11:17 #38

  • hancan
  • hancan Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 165
  • Teşekkür Sayısı: 102
  • Başarı: 2
Sayın eğitimx;

Sorunlarımıza biraz daha anlayarak yaklaşmış olmanız hakikaten güzel.
Bende size şu örneği vereyim.Devlet kendi okulundaki öğrencinin gelmemesi durumunda ücreti öğretmeninden mi kesiyor yada servis şöförü alacağı ücreti veliden mi düşüyor.Bunları araştırdınızmı hiç?

İnanınki çoğu öğrencilerle anlaşmak velilerle anlaşmaktan daha kolay (özellikle de kırsal yerlerde).Akşam veliyi arıyorsunuz sabah öğrencinizi eğitime alacağınızı söylüyorsunuz veli tamam diyor.sabah 50 km 60 km gidiyorsunuz ama çocuğu alıp alamama durumunuz tamamen velinin o anki ruh haline bağlı.Vermek istemezse bir sürü bahane bulabiliyor.
Öyleyse sorarım size, bu durumda suçlu kim?
Yada öğrenciyi veliye rağmen nasıl alıyorsanız alınmı diyorsunuz?
Şöyle söyleseniz daha güzel- öğretmenler kurumda mı, değil mi tesbiti kesinlikle yapılsın, ilgili öğrenciye servis gitmiş mi, gitmemiş mi kesinlikle kontrol edilsin ama kurumların elinde olmayan kusurlardan dolayıda lütfen kurumlar sorumlu tutulmasın değilmi???
Yolu yapan mütahit aksayan yanlardan dolayı halihazırda çalışan elamanın yevmiyesini kesmez değilmi?
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.312 saniye
Sistem Kunena Forum