İllede odunumun parası deyiminin anlamı nedir?
Bir oduncu varmış. Sabahları ormandan kestiği odunları eşeğine yükleyip pazara gider, kazandığı üç beş kuruşla evine bir şeyler alıp dönermiş. Başka da hiç bir geliri yokmuş. Bütün malı, bir eşeği, bir baltası, bir de .siciminden ibaretmiş. Evinde karısı ile bir sürü çocuğu bu bir eşek yükü odunun getireceği paraya bakarlarmış.
Yine bir gün oduncu, eşeğine odunları yüklemiş, pazarın yoluna düşmüş. Pazara yaklaştığı bir yerde bir
şehirliye rastlamış. Yaya yürümeye alışkın olmayan ve hayli yorulan şehirli, oduncunun eşeğini pazara kadar kiralamayı aklına koymuş.
‘‘Hem şehrim!” demiş, “bir eşek yükü odunu pazarda kaça satarsın?”
“On para” demiş oduncu.
“Peki” der şehirli, “ben sana on beş para vereceğim. Çok yoruldum, odunlarını yık şuraya, eşeğine ben bi¬neyim, şehre gidelim.” Oduncu.-
“Yok olmaz, benim eşeğim kiralık değil, ben odunumu satar, parasını alırım” demiş.
Şehirli:
“Hem şehrim, ne farkı var. Hem on yerine on beş vereceğim.”
Oduncunun bu hesaba kafası yatmaz.
“Sen eşeğe kira veriyorsun. Ben odun satarım. Odunlarımın parasını kim verecek?”