BAŞLIK: KURUMLARIN DEVRİ İLE

Sayın Egelim17; işin sonundan bakınca tabi ki bu şekilde yorumlanabilir. Fakat bir şirketin yasallaşmamış bir borcunu görmeniz mümkün değildir. Sanırım devir işlemi yapan hiç kimsede önerdiğiniz yolu denemez.

Sayın rıcis; Bakanlığın yazılı görüşü elimizde. Zorla yazdırdığı metni ilişik tutmuş. Mal müdürlüğü ödeme emri ile iş yapmaktadır. Tek sorumlu ödemeyi yapın diyen MEB dir. Parayı bizden kesene dek taraf sayılmadık. Çünkü mağduriyet oluşması gerekmekteydi. MEM de bakanlık yazıyla tüm ihtarlarımıza rağmen ödeneği kesti. Tabi ki şimdi MEB'İ dava ettik.

Aylarca ödenek almayan bir kurum ayakta kalabilir mi? MEB iki şirket arasında ki ticarete ruhsat veren taraf olarak dahil olmuş, kendi alacakları doğması durumunda sözleşmeye bir madde koydurmuştur. Sonrasında 3. kişilerin borçlarına da taraf olarak görev ihlali yapmış ve açıkça bir suç işlemiştir. MEB kurumu devredin sonrada oturun bir yerde senet hazırlayın sattığınız adam çalışsın, siz hayatınızı yaşayın demektedir resmen...

Bu yazılarım hem bir uyarı niteliğinde hem de daha önce bu durumu yaşayan olup olmadığını öğrenmek amaçlıdır...

Nasıl yani? Ben tam anlayamadım. MEB 3. bir şahsın önceki şirketten alacağını sizin ödemenizden mi kesiyor?

Daha önceki mesajda ben kendi alacağından veya kamu alacağından bahsettiğinizi düşünmüştüm. Böyle bir durumda MEB'in karar verme yetkisi olduğundan şüpheliyim. Başınıza epey sıkıntılı bir iş açılmış.

Evet Sayın Barış;

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü Hukuk Birimi, kurumun doğmamış da dahil tüm borçlarını üstlendiniz der. Burada ki kurum şirketi kast etmediği halde, Rehabilitasyon Merkezi için harcanmış ve vadesi gelmiş/gelmemiş bir borç olup olmadığına dahi bakmadan, kendini karar merci olarak kabul edip ödemeyi yaptırmıştır.

Keza, servis için harcanan yakıt, SGK, Vergi Borcu, Ödenmemiş personel maaşından bahsetmiyorum. Bir mal alınıp-satılmadan verilmiş senedin icrasını ödeme karar vermiştir. Tabi ki bu sadece rehabilitasyon merkezleri için değil tüm özel öğretim kurumları için geçerli bir karardır.

"MAL VARLIĞI İYİ DURUMDA OLAN BİR MÜŞTERİ BULUN. KURUMU DEVREDİN. SONRADA OTURUP BİR TANIDIĞINIZ ADINA ŞİRKET KAŞENİZLE İMZALADIĞINIZ 1 MİLYON TL LİK SENETLERİ VERİN İCRAYA. KURUMU DEVRETTİĞİNİZ KİŞİ ÇALIŞSIN, SİZ İCRADAN GELEN PARAYLA VE DEVREDERKEN ALDIĞINIZ PARAYLA BAKIN KEYFİNİZE..." Kararıdır bu.

özelözeleğitim yazan:

Aynen öyle ??

Şahıslardan farklı olarak kurumlar (ister şahıs şirketi olsun, ister limited, anonim vs. şeklinde kurulmuş olsunlar) defter düzenine tabidirler. Bir alacak ya da borcun defterlere işlenmiş, alacak ya da borcu oluşturan işlemin evrakının da (fatura, iş emri, sipariş, sözleşme) şirket kayıtları ve arşivine eklenmiş olması ile alacak ya da borcun oluştuğu döneme ilişkin vergi beyan ve tahakkukunda hesaba alınmış olmaları gerekir. Sadece şirket kaşesi ile senet tanzimi yolu ile bir şirketi borçlandıramaz, alacaklandıramazsınız. Şirket kayıtlarına geçmemiş, defterde gözükmeyen bu türden işlemlerin pek çok adı vardır ancak nihayetinde hepsi sahte evrak tanzimine çıkar ve ciddi müeyyidelere tabidirler. Diğer yandan eğer defterlerde bu borçlar işlenmiş durumda iseler sizin kurumu bu borçları bilerek satın aldığınıza hükmolunur ki zaten doğrusu da budur. Eğer defterler sağlam bir mali incelemeden geçirilmeden kurum devralındı ise iyi niyet kafi olmayacaktır.

Bir kurumun bir şirketin bir işletmesi olarak faaliyet göstermesi durumunda kurumun devrinin yapılabilmesi

1) Kurumun şirket içinde bağımsız muhasebe yapan bir birim olarak ayrık defterlere sahip olması ya da,

2) Kurumun devreden şirket tarafından geçmiş alacak ve borçlarının yükümlenilmesi (vergi, sigorta, tazminat, hakediş, cari hesaplar vb.)

durumunda mümkün olur. MEB mevzuatında ifade olunan yükümlülüklerin devralana ait olması hükmü şahıs şirketleri hedef alınarak konulmuş olup zaten yürürlükte olan mali ve ticari mevzuatla çelişkili olması ve var olan yasallığı ilgaya teşebbüsünden dolayı yok hükmündedir. Dolayısıyla ticaret mahkemelerine konu taşındığında kimse MEB ÖÖK Yönetmeliğini kaale almayacaktır.

Ancak konunun sarahate kavuşması süreci boyunca ödenekler üzerinde icrai işlemler söz konusu olabilir ve can sıkıcı olur. İcra taleplerine derhal itiraz edilmeli ve konu ticaret mahkemelerine taşınmalıdır. Kısa zamanda sonuç almak mümkün olmasa da eğer defterlerinizde söz konusu edilen borçlar yer almıyorsa kimse sizden bir şey alamaz.

Sabırlar ve kolaylıklar dileğiyle,