Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: SİSTEME ALTERNATİF

SİSTEME ALTERNATİF 26 Mar 2015 14:06 #65

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Talep vardır!
Yeterli midir? Değildir!
Yetersiz kalmasının önemli nedenlerinden biri kurumların talep oluşturma çabası içine girmeden fazlasıyla arz üretmesindendir.

Bakın bunu çok somut örneklendireyim ve neden özel sektör gibi davranmamız gerektiği biraz daha aydınlansın.

Bir ilçede bir kurum var diyelim. 300 çocuk kapasiteli olsun. Bu kurumun öyle veya böyle yöntemler kullanarak 250 çocuk kaydettiğini düşünelim. Şimdi 2. bir girişimci şöyle düşünüyor: "Ulan devletin tıkır tıkır para ödediği bir iş bu. Çocuk başına 400-500TL para. Ben de kurum açayım."

Şimdi yeni açılan kurum talep bekleyerek oturamaz. Gidip köy köy, kapı kapı dolaşarak çocuk toplamaya çalışır. Onunla da yetinmez, diğer kuruma giden 250 çocuğa göz diker. Onları ayartmak için çeşitli yöntemler uygular.

Şu ana kadar genelde gördüğümüz tablo budur. Aslında talep oluşturma ve rekabet "işinizi doğru düzgün ve kaliteli yaparak" olur. Örneğimizdeki ilk kurum işini düzgün yapan ve ailelerini memnun eden bir kurumsa çocuk kaybetmez, veya çok cüzi bir kaybı olur. Gerçek rekabet budur. Ancak bunu yapabilmek için kaynaklarınız olması gerekir. 8 seansa 400 küsür TL para alarak olmaz.

Talep oluşturma da iyi ürün ve iyi tanıtımla olur. Bizim kuruma gel, sana kömür verelim diye olmaz. Ülkemizde arzın önde gittiği talep oluşturmanın en iyi örneği Selpak mendillerdir. Sadece bir marka olmaktan çıkmış, ürün ismi haline gelmiştir.

**********

Belki de uzlaşamadığımız en önemli nokta; sizin mevcut tabloyu kabullenip bunu iyileştirme düşüncesiyle hareket etmenizdir. Bense mevcut tablo ile daha fazla ilerleyemeyeceğimizi, gidilen yol yanlışsa bunu kırmızı halıyla kaplasak bile çıkmaz sokaka varacağımızı söylüyorum.

Çaremiz başka bir yol denemektir. Bu mümkün mü? Bence mümkün. Çünkü 7-8 yıl önceki gibi astromik sayıda kurum artışı yok. Stabil bir pazar oluştu. Kurum sayısı, çocuk sayısı bir dengeye oturdu. Bu aşamada bir şeyler yapılabilir. Yeter ki ne iş yaptığımızı hatırlayalım.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: gulumse, ozal24

SİSTEME ALTERNATİF 26 Mar 2015 14:29 #66

  • tatvanpozitif
  • tatvanpozitif Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 382
  • Teşekkür Sayısı: 136
  • Başarı: 9
sayın barisltd

bu çeyrek altıncılar bu sektörde olduğu sürece siz ne kadar kaliteli eğitimde verseniz fayda etmiyor öğrenci kaybı yaşanıyor.

sektördeki rekabet ortamı, iyi hizmet veren değil - iyi yardım dağıtan olmuş :)

haa rabbim şahidimdir kimseye bu konuda tolerans tanımadım. yardım isteyen velime de dosyasını verdim gönderdim.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SİSTEME ALTERNATİF 26 Mar 2015 17:19 #67

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Sevgili arkadaşım,

Bırakın çeyrek altıncılar kendi işini yapsın. Çeyrek altınla rekabet etmeye çalışırsanız zaten işinizi düzgün yapamazsınız. Onları kendinize rakip görürseniz işinize saygınız kalmaz.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SİSTEME ALTERNATİF 27 Mar 2015 12:02 #68

  • sevgiisigi
  • sevgiisigi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 139
  • Teşekkür Sayısı: 48
  • Başarı: -1
Sayın Barısltd,

Tartışmamızın özeti,

Benim özünde , tüketicinin tam bir tüketici davranışı sergileyemeyeceğinden hareketle belli sorumlulukların ilgili taraflara dağıtılmak suretiyle makul bir rekabetin sağlanmasına imkan veren çözüm önerime karşılık;

Sizin özünde tüketicinin ister sergileyebilsin ister sergileyemesin, selpak örneğindeki gibi bir tüketici davranışı sergilemesi gerektiğinden hareketle tam rekabete dayalı çözüm önerinizdir.

Şimdi, mesele benim sizi ya da sizin beni ikna etmemiz meselesi değildir. Mesele bu ve varsa başka önerilerin sektör olarak değerlendirilerek acil bir çözümün bulunması meselesidir.

Bu nedenle, gelin dernekleri göreve davet edelim. Daha önce derneklere önermiştim. Akademisyenlerin, kurumların, medyanın, bürokrasi ve siyasetin katılımı ile oluşturulacak bir ÇALIŞTAY düzenlesinler, orada hep beraber tartışıp bir çözüm önerisi oluşturup KAMUOYU desteği ile çözüm sağlayalım.

Belki sektör olarak çözüm önerisi üretip iyi niyet ortaya koyabilirsek makul bir çözüme ulaşabiliriz.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SİSTEME ALTERNATİF 28 Mar 2015 00:25 #69

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Var öyle bir düşünce... :)

Ayrıca, her ne kadar katılmasam da, sizinki gibi önerilerin çoğunluk tarafından kabul edilmesi olasılığı, benimki gibi radikal önerilerden daha yüksek. :)

"Gibi" derken sizin önerilerinizi birebir kasdetmiyorum. Ama örneğin kurum kotası konulması pek çok kişinin istediği bir şey. Bana göre yanlıştır, o ayrı. :) Çok hızlı bir şekilde RANT oluşturacaktır.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SİSTEME ALTERNATİF 30 Mar 2015 16:07 #70

  • sevgiisigi
  • sevgiisigi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 139
  • Teşekkür Sayısı: 48
  • Başarı: -1
barisltd yazan:
Var öyle bir düşünce... :)

Ayrıca, her ne kadar katılmasam da, sizinki gibi önerilerin çoğunluk tarafından kabul edilmesi olasılığı, benimki gibi radikal önerilerden daha yüksek. :)

"Gibi" derken sizin önerilerinizi birebir kasdetmiyorum. Ama örneğin kurum kotası konulması pek çok kişinin istediği bir şey. Bana göre yanlıştır, o ayrı. :) Çok hızlı bir şekilde RANT oluşturacaktır.

Evvela hakkında “var öyle bir düşünce” dediğiniz önerim hakkında fikriniz nedir?

Yani dernekleri yeni bir sisteme dayalı çözüm bulunması konusunda çalışma yapılmasına davet ve hem benim hemde sizin ve hemde varsa başka çözüm önerilerinin orada hep birlikte tartışılarak değerlendirilmesi önerilerime katılıyor musunuz?

Pek çok kişinin kurum kotası isteyerek bire bir benimki “Gibi” olmasa da benzer çözümler önerdiğini ve bunun da “RANT” oluşturacağını belirtmişsiniz. Yani önerdiğim sistemin de “RANT” meydana getireceğini söylüyorsunuz.

Bir defa benim çözüm önerimde Kurum Kotası gibi bir madde yok. Öğrencinin istikrar adına mücbir bir neden olmaksızın devam etmekte olduğu kurumdan ayrılamasın maddesi kurum kotası anlamına da gelmez. Kurum açmak isteyen açar.

Benim önerimin çoğunluk tarafından kabul edileceğine yönelik tespitiniz doğru olmakla birlikte , “RANT” gerekçeniz yanlıştır.

Sunduğum önerinin neden ÇOĞUNLUK tarafından kabul edileceğini, her ikimizin önerdiği sistemlerin ilgili taraflara neler sunduğunu ya da neler söylediğini tespit ederek açıklayayım.

Sizin Önerdiğiniz Sistem, bakın ilgili taraflar olan Milli Eğitim Bakanlığı, Rehabilitasyon Merkezleri ve Engelli Çocuğa ne diyor?

Milli Eğitim Bakanlığına:

Ödemeyi ya nakit ya da kupon şeklinde veliye yapın. Çocuk gelir ya da gelmez Rehabilitasyon Merkezlerinin sorunu değildir. Sorumlu velidir. Bu aslında Bakanlık olarak sizin de sorununuz değil ancak illa da sizin için bir sorunsa bu sorunun çözümü için benim sistem olarak bir önerim yok. Bunu nasıl sağlayacağınız bakanlık olarak tamamen sizin sorununuzdur.

Rehabilitasyon Merkezlerine:

Sorumluluk da yetkide velidedir. Çocuğuna eğitim vermek istiyorsa getirir istemiyorsa getirmez. Sizin Rehabilitasyon merkezleri olarak tüm gayretinize rağmen veli eğitimsiz hatta mental sorunu bile olsa çocuğu eğitime getirmiyorsa, hatta sizdeki kaydını sildirip bir başka kuruma kayıt yaptırmak istese de yapacak bir şey yok.

Yani sistem olarak siz Rehabilitasyon Merkezlerine sunacağım çözüm “Ekmek bulamıyorsanız pasta yeyindir.”

Engelli Çocuğa:

Anne ya da babının ya da her ikisinin eğitimsiz ya da fiziksel ya da mental sorunundan kaynaklı olarak eğitimin aksar, ya da kesilirse benim sistem olarak bir kabahatim yok. Bu senin anne ve babanın kabahatidir. Sorumlu onlardır. Onlar bu sorunu çözsün. Çözemiyorlarsa da devlet çözsün. O da çözemiyorsa yapacak bir şey yok diyor.

Bakın benim önerdiğim sistem taraflara neler diyor.

Milli Eğitim Bakanlığına:

Her velinin bilinçli bir tüketici davranışı sergilemesi beklenemez. Bu nedenle ücreti kurumlara ödeyin. Yetki ve sorumlulukları veli, Rehberlik Merkezleri ve Rehabilitasyon Merkezleri olmak üzere tüm taraflara dağıtın. Çocuğun eğitime devam edip etmemesi Rehabilitasyon merkezlerinin ahlaki ve vicdani ancak Rehberlik Merkezlerinin ve ailenin temel sorumluluğu olmalıdır.

Rehabilitasyon Merkezlerine:

Sistem olarak size 1 ay boyunca yapacağınız eğitim faliyetleri kapsamında sağlayacağınız eğitim imkanlarının karşılığını almayı garanti ediyorum. Yani çocuk başına ücret değil seans başına ücreti garanti ediyorum. Çocuğun istikrarlı bir eğitim alması için de mücbir bir neden olmaksızın kayıtlı bulunduğu kurumdan 1 yıl ayrılamama şartını getiriyorum. Rehabilitasyon merkezleri olarak size eğitim için gerekli hem maddi imkanları hem de istikrarlı eğitim imkanlarını sunuyorum.

Buna karşılık olarakta etkin denetim önlemleri alıyorum. Sunulan bu imkanların en ufak bir şekilde suistimal edilmesinde dahi kurum ruhsatı iptal edilir.

Engelli Çocuğa:

Sistem olarak daha istikrarlı ve kaliteli bir eğitim alman konusunda sadece aileni sorumlu tutmuyorum. Eğer onlar bu sorumluluklarını yerine getirmekte yeterince ilgili olmazlarsa, Rehberlik Merkezi ve eğitim aldığın Rehabilitasyon merkezi sana destek olacak ve ailenin bu sorumluluklarının gelişmesinde onlara destek olacaklardır. Yani 1 ay 2 seans gelebilmiş isen bir sonraki ay 4 seans geleceksin ve zamanla sende tıpkı diğer arkadaşların kadar eğitim alabileceksin. Çünkü sistem olarak sana her zaman alabileceğin bir eğitim imkanı sunuyorum diyor.

Şimdi, elbette çoğunluk benim önerdiğim sistemi benimseyecektir. Ama “RANT” olduğu için değil. Aksine çocuğu merkeze aldığı için, yetki ve sorumlulukları her kesime dağıtıp çocuğu koruduğu, her kuruma işini doğru yapmak kaydı ile varlıklarını idame ettirebilmeleri imkanı sağladığı içindir.

Oysa sizin “RADİKAL” diye bahsettiğiniz sistem hem çocuğu korumadığı gibi hem de kurumlara “ Ekmek bulamıyorsanız pasta yersiniz” diyor.

Sizin bu sisteminiz bana Thomas Malthus'u anımsattı. O da çok radikal bir öneri sunmuştu...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SİSTEME ALTERNATİF 30 Mar 2015 16:33 #71

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Vallahi ben mi yanlış anlattım, siz mi yanlış anladınız bilemiyorum ama yazdıklarımı oldukça modifiye ederek bir yanıt yazmışsınız. :) :)

Şu anda uzun uzun yanıt vermeye müsait değilim. Ama hemen küçük bir düzeltme yapayım. "Kurum kotasını" örnek olarak yazdım. Bunu isteyen çok kurum var ama çoğu kişinin istemesi bunu doğru yapmaz, rant oluşturur dedim.

Sizin önerilerinizi de çoğu kurum isteyebilir ama doğru olduğunu göstermez anlamında söyledim.

Diğer yazdıklarımı nasıl "ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin" noktasına indirgediğinizi de pek anlamadım. :) :)
Bu mantıkla Türkiye'de ticaret veya hizmet alanında iş yapan herkes "ekmek bulamadığınızda pasta yiyin" diyor gibi bir sonuç çıkar ortaya. :)

Yazdıklarımı özetlersek tam tersine... siz herkes somun ekmek yesin derken, ben isteyen pasta, isteyen kuru ekmek, isteyen baklava, isteyen sütlaç, isteyen sandviç yesin, isteyen çoban salata, isteyen sezar salata yesin diyorum. :)
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SİSTEME ALTERNATİF 31 Mar 2015 00:20 #72

  • sevgiisigi
  • sevgiisigi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 139
  • Teşekkür Sayısı: 48
  • Başarı: -1
Benim önerimin çoğu kurum tarafından istenmesi doğru olduğunu göstermez demişsiniz.

İyi ya, sizi iki defa derneklere çözüm bulunması adına birlikte çağrı yapmaya davet ettim. Hatta gelin orada hem sizin hemde benim önerimi tüm arkadaşlara sunalım diye öneride bulundum. Yanıt vermediniz.

Mayısta yapılacak dernek toplantısına katılalım. Orada tüm arkadaşlara anlatalım.Demokratik bir ortam içinde somunu, pastayı,ekmeği,televizyonu hatta selpak mendilini medenice tartışalım. Çoğunluğun benim sunduğum öneriyi seçip yanlış yapmamasını sağlayabilirsiniz.

Ben hazırım.Ya siz?
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.306 saniye
Sistem Kunena Forum