Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: GEREKÇE: Yasal boşluk...

GEREKÇE: Yasal boşluk... 28 Mar 2015 13:57 #33

  • sizgin
  • sizgin Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 647
  • Teşekkür Sayısı: 401
  • Başarı: 14
Aslında edebiliriz.
Zira rehabilitasyon hizmetlerimizin arasında özbakım becerileri, sosyal hayat gibi modüllerin uygulanabilirliği açısından değerlendirdiğimizde ailenin ekonomik yoksunluğu yapacağımız çalışmaların gerçekleştirilmesinde öneme sahiptir.

Bu sebepten bile olsa bizim asli olmasa da diğer sorumluluklarımız arasında olduğu kanısındayım.
Sus kimseler duymasın, duymasın ölürem ha,
Aymışam yarı gecede, seni bulmuşam sonra...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

GEREKÇE: Yasal boşluk... 28 Mar 2015 14:52 #34

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3652
  • Teşekkür Sayısı: 2866
  • Başarı: 54
Bende bizleri ilgilendirdiğini düşünüyorum.

Şayet bu anlayış yaklaşık 1.000.000 kişinin maaşlarını keserse, büyük ihtimalle tasarruf adınadır.

Engellilerin eğitimini de bir şekilde! kesebilir. Yine tasarruf adına. Veya adı neyse..
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: pinaru

GEREKÇE: Yasal boşluk... 28 Mar 2015 15:48 #35

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Değerli arkadaşlar,

İçinde engellilerin olduğu her konuya hassasiyetle yaklaşmanızı anlıyorum. Ancak bahsi geçen yasa "engelliler" yasası değil, "65 yaşını geçmiş muhtaç, güçsüz, kimsesiz kimselere aylık bağlanması" hakkında kanundur. Bu yasanın kapsamı genişletilerek içine herhangi bir geliri olmayan engelliler de sonradan dahil edilmiştir.

Yani maaşı kesilecek, geri istenecek veya başka yaptırımlara uğrayacak kişilerin tümü "eğitime muhtaç engelliler" değildir.

Sosyal bir devletin, her zaman muhtaç kimselere sahip çıkması gerektiğini düşünürüm. Bunu da her platformda savunurum. Ancak sosyal devlet olmanın sorumluluklarını bizim bir sektör olarak üstlenmemizin doğru olmadığını düşünüyorum.

Devletin sosyal politikalarını biz yönetmiyoruz. Söz hakkımız bile yok. Kamu kuruluşu, dernek veya vakıf değiliz. Kaldı ki, eğitim için yapılan ödemeler MEB'e yetkilendirilmişken, engelli aylıkları Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığına, daha da ötesi Sosyal Yardımlaşma Vakfına bırakılmıştır.

Bizin bu konuyu tartışmamızın bir getirisi olacağı kanısında değilim.

2022 maaşları Yeşil Kart benzeri bir uygulamadır. Suistimale açıktır ve bizim mevzuatımızda olduğu gibi yapboz haline getirilerek yıllar içerisinde defalarca değiştirilerek her seferinde başka sorunlara yol açmıştır.

Bizim bu konuya nasıl müdahil olabileceğimizi düşündüğünüzü anlayamıyorum. İşin teorisinde "engellilere maaş ödenmesi iyidir" demekle, hukuki muhatab olmak farklı şeylerdir. Bu noktada bizim katkı sunabileceğimiz tek konu velilerimizi konuyla ilgili bilgilendirme, bilinçlendirmedir.

Ayrıca, engellilerin her sorunu bizim sorunumuzdur gibi bir anlayışı da doğru bulmuyorum. Bizim öyle bir yükümlülüğümüz, görevimiz veya sorumluluğumuz yok.

Yetkimiz zaten yok.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: gulumse, Egelim17

GEREKÇE: Yasal boşluk... 28 Mar 2015 15:49 #36

  • egemenege
  • egemenege Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 482
  • Teşekkür Sayısı: 380
  • Başarı: 4
Sayın tartanç; asıl meselede bu gibi görünüyor...

Bu tür yardım, destek, maaş gibi sosyal yardım sistemi kapsamındaki ödemelerin son 3-4 yıldır törpülendiği ortadır... Hatta son 4 yıldır bu kapsamda yapılan ödemelerin; hangi alanlara, ne kadar vb. olduğu gibi başkıklarda kamuoyuna rapor sunulmamaktadır...

Kaldı ki bu alana; ayrılan bütçe OECD ülkelerin de yüzde ortalama 2,5-3 aralığındayken, bizde yüzde 1 civarındadır...

5 yıl önce bu raporlar ayrıntılı yayınlanırdı... Ama şimdi bu raporlar yayınlanmadığı gibi; 5 yıllık nüfus artışı, ekonominin büyüme oranları, enflasyon vb. kriterler baz alındığında toplam ödeme gerilerilmiştir...

Seçimlere kadar daha fazla devam edermi bu "gizli ve tassarruf" bilinmez ama, böyle giderse durum iç açıcı görünmemektedir...

Sosyal Devlet olmanın şartlarından biri olan bu başlıklarda ki ödemelerin, zaten ortalamanın altında olması gerçeği ortada duruken, daha da geriletilmesi kabul edilebilir birşey değildir...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, Egelim17

GEREKÇE: Yasal boşluk... 28 Mar 2015 16:37 #37

  • gulumse
  • gulumse Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 241
  • Teşekkür Sayısı: 146
  • Başarı: 1
mevzuatlarda imzanın ne olduğu
sahte imzanın hukuki cezası
sahte belge düzenlemenin cezası
devleti zarara uğratmanın cezası

bellidir..

sorun imzanın ne olduğunu bilmemektir
neyi ahdettiğini, taahhüt, beyan ettiğini bilmemektir.

herkes imzanın ne olduğunu bilecek
ona göre hareket edecek/davranacak

sektörümüzle alakalı olarak ayrıca spesifik tedbirler alınabilir

mesela;
gerçeğe uygun imza atmayan;

veli için;
- meb. veliyle ilk kayıtta protokol yapmalı (veli başlangıçta bilgilendirilmeli),
- çocuğu eğitim almadığı halde aldı diye imzayı atanlara tahakkuk eden rakamın 2 katı para cezası verilmesi,
- savcılığa intikal ettirilmesi,

kurum için;
- eğitim vermediği öğrencisi için 10 katı para cezası verilmesi,
- idari cezalar dışında savcılığa intikal ettirilmesi,
- herhangi bir ilde özel eğitim kurumlarında çalışırken meslekten men edilen kişiler için türkiye deki tüm özel eğitim kurumlarına yazı gittiği gibi, bu tür işlere tevessül eden kurumların bulundukları ilde kamu dahil tüm kurumlara teşhir edilmesi,
- kurumun bu durumu 2. kez tekrarlaması halinde ek olarak bir ay kurum kapatma cezası verilmesi,
- kurumun bu durumu 3. kez yapması durumunda kurumun kapatılarak kuruculara 10 yıllığına men cezası verilmesi

desem/dememiz için

adil, uygulanabilir, rekabetçi, verimlilik üzerine kurulu.. yaklaşım/mevzuat
ve
adil de denetçi lazım

(ne yazık ki kurumlardan çok devlet görevlileri -mevzuat hazırlayanı/denetleyeni- suistimallerin içerisinde)
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: Egelim17

GEREKÇE: Yasal boşluk... 28 Mar 2015 17:12 #38

  • Egelim17
  • Egelim17 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 375
  • Teşekkür Sayısı: 197
  • Başarı: 5
Aynı paralelde konuşuyoruz bence.İMZA herşeydir.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

GEREKÇE: Yasal boşluk... 28 Mar 2015 18:30 #39

  • telkin
  • telkin Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 69
  • Teşekkür Sayısı: 38
  • Başarı: 3
İmza her konuda son noktadır diyorsunuz haklısınız. Ancak MEB'in hizmeti vereninde hizmeti alanında attığı imzadan şüphe duyduğu için bu tarz kimlik doğrulama yöntemlerine yöneldiğini biliyorsunuz.

MEB veliye ay sonunda telefon açıyor bu ay için 8 saat eğitiminizi kurumda aldınız mı diyor? Veli diyor ki ben 2 defa gitmedim 6 seans eğitim aldım. Ay sonunda kurumdan gelen faturada 8 seans eğitim verilmiş görünüyor ve imzalarda velininde 8 seans eğitime imza attığı görülüyor. Tekrar bu veliyle irtibata geçen yetkililer 6 seans eğitim aldığınızı bize söylemiştiniz ancak 8 seans almış gibi imza atmışsınız niye böyle yaptınız diye sorduğunda veli biz hep öyle imza atıyoruz diyor.

Yukarıda söylediğim gibi MEB velinin imzasına da artık şüphe ile yaklaştığından dolayı bu doğrulama yöntemlerini istiyor.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

GEREKÇE: Yasal boşluk... 28 Mar 2015 18:48 #40

  • sefkat
  • sefkat Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 165
  • Teşekkür Sayısı: 38
  • Başarı: -1
Hocam aynı meb gibi konustunuzz.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.225 saniye
Sistem Kunena Forum