garip yazan:
2014 yılında bakanlıkta bu konu zamanın bürokratlarıyla görüşülürken sordular 12 seans 40 seansa çıkarsa aradaki maliyet nasıl karşılanır?
yanıtladım: x ilinin (ilin adını burada vermeyeceğim) yıllık icmal toplamı 2013 rakamlarına göre bu, bunu denetleyin göreceksiniz yüzde ...i sanal. o sanal rakamla her yıl o ilde bir okul açarsınız. elinizde depo öğretmenler var binlerce, nasıl 3 haftada özel eğitim alan öğretmeni yetiştiriyorsunuz aynı kurslara bu öğretmenleri gönderin....
Bu biraz şuna benzemiş... Ankara'nın su ihtiyacı var... yeni kaynak yaratmak lazım. Onun yerine evlere giden suyu 10m3 kısın, eldeki artan suyla ihtiyacı olan diğer evlerin suyunu sağlarsınız demek gibi bir şey.
Su tasarrufuna karşı değilim ama su tüketimi aynı zamanda bir medeniyet göstergesidir. Kişi başına 10lt tüketilen bir evde insanlar hiç banyo yapmıyor, çamaşır yıkamıyor demektir. Kaynak yaratmak böyle olmaz. O kaptan alıp, bu kaba koyarak su çoğalmaz.
Bir işletmenin en düşük harcaması kuruluş maliyetidir. Yani devlet isterse her köye bile okul açabilir. Önemli olan bunu işletebilmesidir. A okulundaki adamı alıp B okuluna vermesiyle eğitimci maliyetini sıfırlamış olmaz. Ayrıca A okulunun yakıt, onarım, bakım vs. gibi giderleri olur.
Hali hazırda 4 çocuğa 2 öğretmen, 1 özel alt sınıf tahsis edilmiş okullar var. Bu kadar verimsiz bir çalışma ucuz değil, pahalıdır! Model oluştururken bunun verimliliği, ne kadar harcamayla ne kadar yarar elde edileceği mutlaka sorgulanmalıdır. Hiç kimse çıkıp devlette verimliliğin özel sektör kadar yüksek olduğunu söyleyemez.