Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Otizm Eylem Planı

Otizm Eylem Planı 03 Ara 2016 21:06 #9

  • waramiral
  • waramiral Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 516
  • Teşekkür Sayısı: 297
  • Başarı: -9
biz bunları söyledik...

artacak artsın falanlar filanlar.
eyi olur zaar
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Otizm Eylem Planı 03 Ara 2016 23:43 #10

  • mamoste1979
  • mamoste1979 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 48
  • Teşekkür Sayısı: 9
  • Başarı: 0
başbakanın konuşmasını dinlemedim. burada yazılanlardan sonra aklıma 3 şey geldi.
1. ya denildiği gibi okullaşmaya geçilecek(ki bu sayılar okullarda bile fazla),
2. ya yakında seçim olacağı için(kimsenin henüz bilmediği)onun yatırımı,
3. yada konuşma öncesi danışmanlar kısaca bilgi vermiştir başbakana. o da ağzına gelmiş 40-50 seans demiştir. yoksa başka bir sebep hayalden başka birşey değildir bence :) :)
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: mkirilmaz

Otizm Eylem Planı 04 Ara 2016 09:11 #11

  • esinti
  • esinti Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 483
  • Teşekkür Sayısı: 113
  • Başarı: -33
Seans artirimindan önce slytli uzmanlar değilde 1 fiil özel eğitimde 4 sene bu işin eğitimini almış kişilerle daha sağlıklı ve nitelikli eğitim verilse daha sağlıklı olur
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Otizm Eylem Planı 04 Ara 2016 09:53 #12

  • kurs2
  • kurs2 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 428
  • Teşekkür Sayısı: 256
  • Başarı: 4
Tartanc Kardesim bence sayın Başbakan enine boyuna bu konuya hakim değil seansların artırılmasına yönelik böyle bir açıklama yaptı ama bunun hepimiz biliyoruz ki uygulanması mümkün değil niçin mümkün değil
1-öğrenci seans saati kesinlikle okulda görünecek sistem giriş yapmayacak
2-Kurumların fiziki yapısı yetersiz
3-Personel yetersiz,servis büyük problem
4-Eğer Başbakan konuyu bilerek açıklama yaptı ise bu seans artırımı sadece otizm(YGB)proğramınımı kapsayacak
5-Diğer proğramlarda ki çocuklar engelli değilmi onun tartışması açılacak
6-Parasal anlamda Devlet üzerine düşeni yapar dedi ama bürokratlar buna ne diyecek.
v.s v.s uzatmak mümkün
Benim görüşüm sadece otizmli bireyler için 12+4 olabilir (bedeli ödenmek üzere) seneye 3 Aralık ta da etkin olan diğer bir engel grubu bu kervana katılır.
kısaca KENDİMİZİ HALEN ANLATAMIYORUZZZZ-KENDİ MAÇIMIZI KENDİMİZ TÜRÜBİNLERDEN İZLİYORUZ :oops:
Bu arada Milli Eğitim Bakanı toplantıdamıydı?
Son Düzenleme: 04 Ara 2016 09:55 yazan kurs2. Sebep: .
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc

Otizm Eylem Planı 04 Ara 2016 10:26 #13

  • kurs2
  • kurs2 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 428
  • Teşekkür Sayısı: 256
  • Başarı: 4
Başbakanımızın konuşmasının tam metni;
Başbakan Binali Yıldırım, "Mesele insan olunca, mesele insanın gönlüne dokununca her şey değişiyor. Onun için aslında engel fizikte değil, engel canda değil, engeller zihindedir. Zihindeki engelleri yıkamazsak engellilere çok şey yapmış olamayacağız. Onun için önce zihindeki engelleri kaldıracağız. O da eğitimle olacak, farkındalık oluşturmakla olacak. İşte bizim de tam yaptığımız bu." dedi.

Yıldırım, Hilton Oteli'nde 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen "Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı" tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, siyasetin esasının insan olduğunu, insan olmayan yerde yapılacak hiçbir şeyin kıymetinin olmadığını anlattı. Bu nedenle hep "İnsanı yücelt ki devlet yücelsin" dediklerini aktaran Yıldırım, 14 yıl boyunca yaptıkları işlerde, aldıkları kararda hep insanı işin merkezine koyduklarını dile getirdi.

"Acaba hangi hizmeti yaparsak, bununla vatandaşımızın hayatı daha kolay olur? Bunu hep öncelikli konu olarak ele aldık" diyen Yıldırım, şöyle konuştu:

"Yıllar önce ben İstanbul Büyükşehir Belediyesinde İDO'da Genel Müdürlük yaparken bir yabancı misafirimiz ziyaretinde bana dedi ki; 'Türkiye'de engelli olmadığını gördüm, ne kadar güzel bir şey, ne kadar şanslısınız' ama o şunu bilmiyordu. engelliler evden çıkamıyordu, engelliler hayatın içinde değildi. O günden bugüne çok şey değişti, çok şey gelişti. Neler oldu hepimiz görüyoruz. Bir kere engellilerimize odaklanan bir yasal düzenlememiz yoktu, o yasal düzenlemeyi yaptık ve engellilerin kanunu çıkartık. 'Sakat', 'Çürük' gibi engellileri aşağılayıcı kelimeler vardı, terimler vardı, bütün bunları mevzuatımızdan ayıkladık."

Bununla da kalmayarak engellilerin hayata katılmasını sağlayacak tedbirler aldıklarını vurgulayan Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde Dünya Engelliler Günü kutlamalarına mutlaka katıldığını ve "Ulaşımda iletişimde hayatın her yerinde ben de varım" programını o gün gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Başbakan Yıldırım, "O gün yaptığımız etkinlikler beni o kadar çok duygulandırır, heyecanlandırır ki ne yaptığım Marmaray, ne büyük havalimanları, ne o büyük köprüler... Hiçbirisinde o heyecanı duymadım çünkü, mesele insan olunca, mesele insanın gönlüne dokununca her şey değişiyor. Onun için aslında engel fizikte değil, engel canda değil, engeller zihindedir. Zihindeki engelleri yıkamazsak engellilere çok şey yapmış olamayacağız. Onun için önce zihindeki engelleri kaldıracağız. O da eğitimle olacak, farkındalık oluşturmakla olacak. İşte bizim de tam yaptığımız bu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın da yaptığı bu." diye konuştu.

Yıldırım, engellilerin hepsini aynı şekilde ele almanın yanlış bir iş olduğunu gördüklerini anlatarak, şunları kaydetti:

"Demek ki otizmlileri ayrı ele alacağız, fiziksel engellileri ayrı ele alacağız, zihinsel engellileri ayrı ele alacağız ve hepsine ayrı ayrı ilgi göstereceğiz, Şimdi bu ne demek? Burada Birsen Başar kızımızı dinledik, Süleyman Öztürk'ü dinledik, bize güzel ders verdiler. Aslında biz onlara ders vermemiz gerekirken onlar bize ders verdi çünkü, onlar hayatın içinden geliyor. Yaşadıkları tecrübeleri bizlerle paylaştılar. Engellilerin, otizm engellilerinin bazı sorunları var. 'Eğitime erişim pahalı' Burada da açıkça talepte bulundular, sadece Süleyman Öztürk değil aynı zamanda 15 Temmuz karanlık gecesini aydınlığa çeviren ve bu yolda gazilik şerefine nail olan Eyüp Tekin kardeşimiz de aramızda. Onun da bu konuda dediği şudur. Engellilere bireysel grup halinde toplam 12 saat... Bireysel 8 grup halinde 4 olmak üzere toplam 12 saat rehabilitasyon veriliyor, bu yetmez."

Yıldırım, bunun 40-50 saate çıkması gerektiğini belirterek, "Yani bireysel eğitim miktarının artması gerekiyor. Artınca ne oluyor, para... 8 bin, 10 bin lira lazım. Devletimiz ne için var, devlet vatandaşın işini görmek için vardır. Orada ne para harcanacaksa harcanacak, gereken neyse yapılacak. Bakanımıza buradan talimat veriyorum bu bireysel eğitimlere toplantıdan sonra görüşelim." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, konuşması sırasında zaman zaman toplantıya katılan vatandaşların istek ve sorunlarını dinledi.

Salondaki bazı ailelerin, söz alarak, "Rehabilitasyon merkezleri ve öğretmenlerin daha fazla denetlenmesi, engelli annelerin emekli olması" gibi taleplerini alan Yıldırım, "Tamam, anlaşıldı. Toplantıyı bitirelim ondan sonra konuşuruz. Açık kürsüye dönüştü." diye espri yaptı.

Yıldırım, sorunlarını dile getirmek isteyen bir vatandaşa da danışmanını yanına göndererek ilgilenmesi talimatını verdi.

Evde bakımla ilgili değerlendirme yapıldığını anlatan Yıldırım, "Buradaki mağduriyet giderilecek. Onların hepsini yeni baştan gözden geçiriyoruz. Bir iki yanlış yüzünden bütün bir topluluğun ceza çekmesi, onun bedelini ödemesini asla kabul edemeyiz." ifadelerini kullandı.

Başbakan Binali Yıldırım, devletin her şeye yetişemeyeceğini ancak her şeye yetişeceklere destek verebileceğini belirterek, "Yerinde, mahallede, ilçede, ilde, her yerde bu sosyal sorumluğu bütün vatandaşlarımızın almasını teşvik edeceğiz. Sadece teşvik etmeyeceğiz, ön ayak olacağız ama denetlemeyi de ihmal etmeyeceğiz." dedi.

Yıldırım, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen "Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı" tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, son 14 yılda merkezi idare ve yerel yönetimlerin zihniyet devrimi gerçekleştirdiğini ve adım adım engellilerin toplumdaki farkındalığını artırdığını anlattı.

AK Parti hükümetlerinin birçok reform hayata geçirdiğini dile getiren Yıldırım, engellilikte ayrımcılıkları ortadan kaldırdıklarını, mali desteklerde, sosyal haklarda iyileştirmeler yaptıklarını, desteklerin kapsamını genişleterek miktarını 14 kat artırdıklarını aktardı.

Özel sektörde istihdamın 2 kat, kamuda 8 kat arttığını ifade eden Yıldırım, "Bugün özel sektörde, kamuda, devlette çalışan engelli sayısı 150 bini buldu. Eskiden engelli almamak için 40 dereden su getiriyordu, 'Aman engelli almayayım da işe, cezası neyse ödeyeyim...' Böyle yaparak nüfusumuzun yüzde 8-9'unu bulan engelli vatandaşlarımızın sorununu çözemeyiz. Kimin yarın engelli olmayacağının garantisi var? Bugün kendinin engelsiz olduğunu zannediyorsun, şuradan çıkarsın birisi gelir vurur, ondan sonra olursun engelli. Onun için diyorum, engeller zihinde. Zihinden engeller kalkarsa her şeyi hallederiz." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, 2014'te Anadolu Otizm Vakfının kurucuları arasında bulunduğunu belirterek, güzel işlere imza atan vakfın İzmir Güzelbahçe'de engelliler için bir külliye kurulacağını, projeyi de sonuna kadar desteklediğini bildirdi.

Özel eğitimden faydalanmak için gereken engel oranının da aşağıya çekildiğini, yaş sınırının kaldırıldığını belirten Yıldırım, "Özel eğitim okullarında eğitim gören öğrencilerimize ücretsiz taşıma hizmeti vermeye başladık. Tüm eğitim kitaplarını, görme engelli kardeşlerimiz için kabartmalı olarak bastık ve ücretsiz dağıttık. İşitme engelli vatandaşlarımız için işaret sözlüğü geliştirdik. Görme engellilerimiz için 'Gören Göz' projesini başlattık. Evde bakım uygulaması devam ediyor. Bugün 480 bin vatandaşımıza evlerinde bakım hizmeti veriyoruz. Bu yeterli değil, burada görüyorum. Bunu daha da artıracağız, ulaşamadığımız engelli kalmayacak." ifadelerini kullandı.

DENETLEME DEVLETTE

Başbakan Binali Yıldırım, çocukluğunda ziyarete gittiği bir komşusunun evinin bir odasının sürekli kapalı olduğunu ve oraya yöneldiğinde engellendiğini, habersiz bir şekilde odaya girdiğinde ileri yaşta bir engelli ile karşılaştığını anlatırken, "Toplumda engellileri saklayan bir anlayıştan bugün engellileri topluma kazandıran, hatta bizlere ders veren bir noktaya geldik." dedi.

Konunun sadece devletin alanı olmadığını vurgulayan Yıldırım, "Daha çok sivil toplum kuruluşumuz olacak, daha çok özel kuruluşlarımız olacak bu eğitimleri verecek, daha fazla imkanları çeşitlendireceğiz. Devlet, her şeye yetişemez ama devlet, her şeye yetişeceklere destek verebilir. Ankara'dan her yeri yönetmek söz konusu değil. Yerinde, mahallede, ilçede, ilde, her yerde bu sosyal sorumluğu bütün vatandaşlarımızın almasını teşvik edeceğiz. Sadece teşvik etmeyeceğiz, ön ayak olacağız ama denetlemeyi de ihmal etmeyeceğiz. Devletin işi denetlemek. İşi ehline bırakacağız ama denetlemeyi de asla başkasına ihale etmeyeceğiz. Denetleme devlette." diye konuştu.

Yıldırım, ne yapılırsa yapılsın "Engelliler, şehitler, gaziler için çok şey yaptık" denilemeyeceğini ifade ederek, her zaman daha fazlasını yapmanın gayreti içinde olmak gerektiğinin altını çizdi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olduğu 2009'da "Ulaşımda, iletişimde, hayatın içinde ben de varım" söylemiyle başlatılan projelerin meyvesini verdiğine değinen Yıldırım, şu anda bu kapsamda 500 omurilik felçlisi kas hastası gencin, evlerinde vatandaşların çağrı hizmetlerine cevap vererek çalıştığını anlattı.

Binali Yıldırım, İzmir Otizm Orkestrası'nın dünyada otizmli bireylerden kurulmuş en büyük orkestra olduğunu belirtti. Yıldırım, başarılarına dikkati çektiği Birsen Başar, Süleyman Öztürk ve Buğra Çankır'a "Hepinizin alnından öpüyorum. Kendilerinin engelsiz olduğunu düşünen bizlere ders verdiniz. Sizler otizmli kardeşlerimize ve tüm engelli vatandaşlarımıza başarılı örnek oluyorsunuz. Ailelerinize sizlere verdikleri destekten ve emekten dolayı da şükranlarımı sunuyorum." şeklinde seslendi.

NEREDE MEVZUATI AŞARSAK, ORADA BAŞARI VARDIR

Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı'na değinen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yalnız orada dikkatimi çeken bir şey var Sayın Bakan (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya), 'Birincil mevzuat düzenlemesi, ikincil mevzuat düzenlemesi...' Mevzuatı bırak, işine bak. Mevzuatla iş olmaz. Nerede mevzuatı aşarsak, orada başarı vardır. Bu bürokrasi terimlerini artık bırakalım. Süreçlere değil, sonuçlara bakalım. Bizim için sonuç önemlidir. Arkadaşlarımız bunları behemehal hemen yapıp bitirsinler. Görüntüye bakalım, uygulama her şeyden önemli. İnsanlar bir an önce kendilerine dokunan hizmetleri görmek istiyor. Ne kadar mükemmel bir kanun çıkardığımız vatandaşlarımızın hiç de umurunda değil, onlar bu hizmetlerin kendilerine ne kadar fayda sağladıklarını görmek ister, gördükleri zaman demek ki maksat hasıl oldu. Onun için zaman ekonomisine dikkat edeceğiz, zamanı çok etkin kullanacağız. Engelli kardeşlerimizi ve ailelerini kendimizi düşündüğümüz gibi düşünmemiz lazım."

Yıldırım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının hayata geçirdiği eylem planını çok önemsediklerini ifade ederek, planda, otizmlilerin öncelikli sorun alanları olan sağlık, eğitim ve istihdam konularına yönelik bir dizi eylemlerin olduğunu hatırlattı. Yıldırım, "Sosyal yardım, sosyal hizmetler çeşitlendiriliyor. Otizmli kardeşlerimizin yaşama katılımları artırılıyor. Şu anda otizm tanısı konan ve zorunlu eğitim çağında 17 bin kardeşimiz var. Onların da her birinin başarı hikayeleri var. Devletimiz, sivil toplum kuruluşları, akademik camia, özel sektör el ele vereceğiz. Fiziksel engelleri ortadan kaldırmak için her şeyden önce yüreklerimizdeki engelleri kaldırmalıyız. Onların derdini kendi derdimiz gibi göreceğiz, başkalarının derdi ile hemdem olacağız ki, insanların gönülleri arasında örülen duvarlar kalksın." diye konuştu.

Türkiye'nin 3 milyon Suriyeli sığınmacıyı misafir ettiğini aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu dayanışma ruhunu yaşamayı ve yaşatmayı sürdüreceğiz. Hepimiz elimizi taşın altına koyacağız asla bunu ihmal etmeyeceğiz. Bunu bütün vatandaşımızdan, engelli, engelsiz herkesten istirham ediyorum. Ne kadar farkındalık oluşturursak, ne kadar sorumluluk duygusu kazanırsak sorunun çözümü için o kadar başarılı oluruz. Orhan Veli'nin dediği gibi, 'Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda/Dokunabilir misiniz gözyaşlarımla ellerinizle?/Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel/Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu/Bu derde düşmeden önce/Bir yer var, biliyorum/Her şeyi söylemek mümkün/Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum/Anlatamıyorum."
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc

Otizm Eylem Planı 04 Ara 2016 12:59 #14

  • garip
  • garip Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 951
  • Teşekkür Sayısı: 383
  • Başarı: -55
2013 yılında istanbul'da otizm dernekleri federasyonu bünyesinde oluşturulan komisyonda bu garip kulunuz da vardı. o zaman hazırlandı bu eylem planı, 2014 yılı 2 nisan otizm farkındalık gününde daha şaşaalı bir şekilde kamuoyuna duyuruldu. hepimiz heyecanlandık. özellikle seans sayısı arttırımı, gölge öğretmen uygulaması ve bakım hizmetleri konusunda epey katkı koyduğumu düşünüyorum (hoş otizmli bireylerin bu sıkıntıları var da diğer engelli birey ve ailelerinin yok mu? ona daha sonra değineceğim). sonrasında 2015 yılı 2 nisan otizm farkındalık gününde bu kez ankara tunus caddesi'nde yeşil logolu bir otelde bir araya geldik otizmle ilgili stk'lar ve devletteki muhataplarıyla.
sanırım 65 maddeydi, hepsiyle ilgili bir yılda yapılanlar tek tek değerlendirildi, devlet olarak ne yapıldı anlatıldı.
sonuç kocaman bir 0 (SIFIR). MEB ve ASPB'dan üst düzey yetkililer çok güzel hikayeler anlattı gelecek zamanla ilgili yani -di'li geçmiş zaman kipini kullanamadılar. bir de izmir'den bir devlet okulu dönemin mana ve ehemmiyetine binaen orada otizmli çocuklardan kurulu mehteran bölüğünü sahneye çıkardı kösler vuruldu, davullar çaldı ve toplantı bitti.
2016 yılında böyle bir şeye gerek duyulmadı çünkü yine kocaman bir 0 (SIFIR). neyse yine aynı federasyonun üstün çaba ve gayretleriyle dünkü otizm eylem planı yasalaştı ve kamuoyuna duyuruldu.
şimdi ne olacak?
stk'lar ve aileler bastıracak yasal hakkımız olan aylık 40 seansı istiyoruz diye... başbakan topu onların kucağına attı meb yetkilileri zaten krizde olan ülkenin bugünkü seans ücreti üzerinden yaklaşık 5 katı artaması gereken (3000 TL ) aylık özel eğitim giderinin ödenmesinin mümkün olamayacağını, destek eğitiminde zihinsel engelli birey sayısının otizmlilere göre yüzde 75-80 fazla olduğunu doğal olarak onları da kapsaması gerektiğini bu durumda geçen yıl bir yılda verilen ödeneğin bu durumda 2 aya yetmeyeceğini anlatacaklar ve diyecekler ki; aileler ilçe milli eğitim müdürlüklerine başvursun ve onlar çözüm üretsin. fazla uzatmayayım bu iş 10 yıldır uygulanamayan engelli erişim yasasına benzeyecek. gelecek yıl 3 aralıkta bakan çıkıp bazı sayılar verecek, bu kadar otizmli çocuğa şunları yaptık diye (oçemlerin kapasitesi kadar) ve bir kaç yıl bu tek kale maçı izleyeceğiz yani gölü hep engelli aileleri yiyecek.
2014 yılında bakanlıkta bu konu zamanın bürokratlarıyla görüşülürken sordular 12 seans 40 seansa çıkarsa aradaki maliyet nasıl karşılanır?
yanıtladım: x ilinin (ilin adını burada vermeyeceğim) yıllık icmal toplamı 2013 rakamlarına göre bu, bunu denetleyin göreceksiniz yüzde ...i sanal. o sanal rakamla her yıl o ilde bir okul açarsınız. elinizde depo öğretmenler var binlerce, nasıl 3 haftada özel eğitim alan öğretmeni yetiştiriyorsunuz aynı kurslara bu öğretmenleri gönderin, şu anda özel eğitim bölümü mezunlarının yüzde 90'ı devleti tercih ediyor, onları da eşit olarak bu okullara tayin edin, halk eğitimler birer kara delik yüzlerce binlerce kurs açılıyor öğrencisiz, o kaynağın yarısını özel eğitime yönlendirin, alın size aylık değil haftalık 40 seans bireysel+grup eğitimi, sporuyla, sanatıyla, tarımıyla, sosyal desteğiyle... ve bu kayıtlara geçti, sanırım 40 seans böyle çözülecek ama 3 vakte kadar. rehabilitasyonlar hiç boşuna umutlanmasın, buradan ekmek çıkmaz, tartanç'ın dediği gibi yük getirir...
yukarıda yazdıklarım yasanın yalnızca seans arttırımı ile ilgili maddesi geriye onlarca madde kalıyor;bizim 65 maddeden kırpılıp gelen...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: EMREYAVUZHAN

Otizm Eylem Planı 04 Ara 2016 14:52 #15

  • obay35
  • obay35 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 35
  • Teşekkür Sayısı: 16
  • Başarı: 0
biz bu filmi daha önce gördük...6 seans 8 seansa çıkarıldığında ücret artışı yapılmayıp külfetin kurumların üzerine yüklendiğini.fazla iyimserliğe kapılmayalım...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Otizm Eylem Planı 04 Ara 2016 20:27 #16

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Resmi gazetede yayınlalan eylem planını okudum.

Bu bir çatı plan ve içinin doldurulması gerekiyor. Ancak, bir plandan ziyade strateji belgesi gibi...

Planın finansmanı, kaynakları, girdileri, çıktıları vs. doğru dürüst hiç belirtilmemiş.

Çeşitli kamu kurumlarına görev verilmiş ama bu görevleri yaparken gerek duyacakları mevzuat, yetkiler, kanuni altyapı vs. hiç biri yok. Bazı eylemler içinse gerçekleşme süresi Aralık 2016 olarak tespit edilmiş. Yani şu an itibariyle başlaması gerekiyor.

Bazıları için verilen süreler de mantık dışı. Örneğin Erken Çocukluk Dönemi Eğitimcisi gibi bir kavram var. 2019 Aralık için süre verilmiş. Şimdi bakalım... 2017-2018 dönemi için okul açılsa ilk mezunlarını 2021'de verecek. Nasıl olacak bu iş?

Planlama iyi hoş olmuş da, bana çok temelsiz ve desteksiz göründü. Mevcut durum tespiti yetersiz, veri analizi yok denecek kadar az, gereksinimler subjektif, kaynaklar hiç belirtilmemiş. Sanki bir aceleyle bir metin hazırlanıp ortaya konulmuş gibi.

Diğer taraftan, diğer engel gruplarının ortada bırakılıp sadece otistiklere yönelik planlama yapılması da soru işareti. Ayrıca hali hazırda uluslararası terminolojide Yaygın Gelişimsel Bozukluklar terimi kullanılırken neden "otizm" planı?
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.301 saniye
Sistem Kunena Forum