Ha ha ha. "Koyun can derdinde kasap et." Kimi sertifikalı muhabbeti yapıyor kimi maaş. İşin en kötüsü ne biliyor musunuz? Öğretmen olduğu ön kabulüyle konuştuğumuz arkadaşların daha okuduklarını anlamaktan aciz olmaları. Siz daha şurada yazılan iki cümleyi algılayamıyorsunuz neyin eğitimini vereceksiniz Allah aşkına? Bakın ben de özel eğitim mezunu bir okul sahibiyim. Ben de özel eğitime muhtaç bireylerin alandan gelen öğretmenler tarafından eğitilmelerini isterim. Ancak bütün sektör sertifikalı öğretmenlere mecbur edilmiş durumda. Ki şuan sertifikalı öğretmen bulmak da neredeyse imkansız halde. Bunu anlamak ne kadar zor olabilir ki yahu? Özel eğitimci, özel eğitimci, özel eğitimci.... Arkadaşım kalmadı özel eğitimci her kurumdan 2'şer 3'er devlete atanacaklar. Daha neyi anlamıyorsunuz? Ders yazacak öğretmen kalmamış, sertifikalıyı geçtim, 200 yaşındaki emekli öğretmenlere bile teklif gönderiyoruz gelin çalışın diye, daha neyin muhabbetini yapıyorsunuz?
Uzun zamandır bu sektörün içindeyim. İş alanımızın daha bu kadar pespaye yönetildiği, bu kadar çaresiz duruma düşürüldüğümüz bir dönem olmamıştır. Bakın buna zerre şüphem yok, 23 Nisan'da koltuğa oturttuğunuz o minicik çocuklar var ya. Keşke onlara bıraksanız da onlar yönetse bizi. Her şeyin şuan olduğundan daha iyi olacağına adım gibi eminim ben.
Her geçen ay yeni bir şeyle dumura uğruyoruz. Artık şaşırmaya bile mecalimiz kalmadı. Normal zamanlarda kıyameti koparacak şeyleri sineye çekip duruyoruz. Bu alana yatırım yapmış bir özel eğitimci olarak uzun bir zamandan beri sadece gelecek kaygısı yaşıyorum. MEB bütün dünyaya "eğitim nasıl yönetilemez?" sorusunun cevabını, adeta şov yaparak gösteriyor. Kurbanlık koyun gibi nerede can vereceksek oraya sürüklenip duruyoruz. Öyle beddua ederek konuşan biri değilim ama "Allah bizi bu hale düşürenleri bizden beter etsin" diyorum.