ÖZERKDER'DEN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA YAZI

 

Sevgili arkadaşlarım;

Bu güne kadarki en zor süreçteyiz.

Yönetim Kurulumuz olarak; Çok dikkatli ve özenle yönetilmesi gereken bir süreç olduğunun bilinciyle hareket etmekteyiz.

Dünkü yönetim kurulu mesaimiz 23.00 lere kadar sürdü.

Her kademedeki siyasi ve bürokratik iletişimimiz bahsettiğim dikkat ve özen üzerine kurulu.

Hukuksal hazırlıklarda da önemli bir yol alındı.

Kocaeli ve Sakarya daki arkadaşlarımızın talebiyle yarın saat 14.00 de Kocaeli nde buluşacağız. Cumartesi ise saat 18.00 de İstanbul da.

İlgi, teveccüh ve güveninize teşekkür ederim. Ben de sizin huzurunuzda yönetimdeki arkadaşlarım olmak üzere sürekli destek veren, ilgiyle bizi izleyen ve desteğini hissettiren sizlere de şükranlarımı iletirim.

Hep birlikte oluşturacağımız sinerjimizin, bu kaos ortamının dağılmasına ve alanımızın

özel eğitim ve rehabilitasyon ilkeleri ışığında, bilimsel yaklaşımla düzenlenmesine neden olacağına olan inancım tamdır.

Bu olumsuz sürecin aşılacağına inanıyorum. Çünkü bürokratik önyargı ile oluşan bu yönetmeliğin uygulanamazlığı baştan beri anlaşılır durumdadır.  Bize düşen her şeye rağmen bunu anlamayanlara önyargısızca anlatmaya çalışmak.

Önümüzdeki haftanın daha aydınlık doğacağına inanıyorum.

 

Saygılarımla esenlikler dilerim.

Faruk Sevindi

ÖZERKDER

Yünetim Kurulu Başkanı


Sayı     : 2012/01.01.03-21

Konu   : Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği

23 Mayıs 2012

Sayın Prof. Dr. Ömer DİNÇER

Milli Eğitim Bakanı

 

            Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği 18 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

1-Yönetmeliğin 29. Maddesi g bendinde zorunlu eğitim çağında olan özürlü bireyin örgün eğitime devam ettirildiğinin belgelendirilmesi istenilmektedir. Oysa özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti almanın koşulu bilimsel olarak da örgün eğitime devam edilmesi değildir. Bu koşulla birçok engelli birey mağdur edilecektir. Bu madde MEB in okullardaki hem fiziki hem de meslek elemanı, özel sınıf gibi koşulları yerine getirebilmesi sonrasında uygulanma imkanı bulacaktır. Kaldı ki birçok aile çocuğunun okula gitmesini istediği halde, okulların gerekli imkanlara sahip olmamaları nedeniyle engelli çocukların okula devam etmesini engellemektedir. Burada amacın çocukların okula devamını sağlamak değil, merkezleri cezalandırmak olduğu açıkça ortaya konulmaktadır.

2- Özürlü çocuğa özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti sunumunda öngörülen engelliye hak kaybı yaratabilecek aylık dengeli dağıtım yerine günlük sınırlama getirilmelidir.

3- Yine 29. Maddenin 1 fıkrası f bendinde de kurumlarımızdan SGK borcunun olmadığına dair yazı istenilmektedir. Oysa SGK kendi mevzuatı içerisinde ihtiyaç duyduğu durumlarda kaynaktan tahsilat yapabilmektedir. Bu madde de kaldırılmalıdır

4- Seansa girecek personel özel eğitim ilkelerine paralel multidisipliner esaslar çerçevesinde kurumların BEP birimlerince engellinin alınan performansına göre belirlenmelidir. Son olarak seansa girecek personel uygulamasındaki sınırlılığın kurumda olması gereken meslek elemanı dağılımının korunarak modüle dayalı personel çizelgesinin kaldırılmasıdır. Konuya ilişkin talebimiz her iki Genel Müdürlüğümüze de sunulmuştur. İlk yapılan değerlendirme de bu talebimiz her iki makamca da olumlu değerlendirilmiştir.

Yönetmelik başta Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesinin 24 ve 26’ ıncı maddelerinin hizmet alınabilinmesine ilişkin engellerin kaldırılması ilkesine ters düşmekte, 5378 sayılı Kanun ve diğer mevzuatlarımız açısından da özel eğitim ilkeleriyle bağdaşmayan sınırlılıklar getirmektedir. Ayrıca taslak olarak görüşe sunulan yönetmelikle arasında da farklılık söz konusudur. Birçok madde sivil toplumla paylaşılmadan sonradan konulmuştur.

Yönetmelik uygulanamaz koşular içerdiğinden öncelikle özürlü çocuk ve ailesi açısından mağduriyet doğurmaktadır. Maalesef bürokratik önyargılar; bilimsel ve özel eğitim ilkeleriyle bağdaşmayan bir yönetmelik oluşturulmasına neden olmuş ve bu yanıltma şahsınızın ilgisiyle oluşturulan ve ilgiyle izlenen Milli Eğitim Bakanlığımızın dönüşüm çabalarıyla da ters düşmüştür.

Alanda yaşanan kaos ortamı ve sıkıntıların zatıalinizin ilgisiyle aşılacağına inanıyoruz. Takdirlerinize arz ederim. 

Faruk Sevindi

Özerk-Der

Yönetim Kurulu Başkanı