BAŞLIK: Örgüt ve Sorumluluk

Arkadaşlar,

Sektörün hali malum! Bizim halimizde öyle.. Varlık yokluk sorunsalı ile karşı karşıyayız. Bu ahval hepimizin sinirlerini zorluyor.

Gelgelelim üzerimize yığılan tüm bu belalar yumağıyla tek başımıza başa çıkabilmemiz mümkün değil. Yalnız başımıza ancak melankoliye varabiliriz. Bu nedenle ortak sorunlar yaşayanların ortak davranması ve ortaklaşması aklın emri.

Örgütlerimizin tüm bu süreçte bizi salaha erdirecek bir yol, bir geçit açamadığı aşikar. Ne var ki bu durum örgütlerimizin yönetimlerinden ziyade örgütlerimizin yapıları ile, paydaşları ile, katılımcıları ile yani bizimle ilgili. Ortada olan başarısızlığın da, başarının da sorumlusu ve sahibi bizleriz.

Eğri oturalım, doğru konuşalım; işimize, ekmeğimize, çocuklarımıza sahip çıkmak noktasında tüm yapabileceklerimizi yaptık mı?

Hayır! Yapmadık!

Bekledik ki bizim adımıza birileri yapsın, düzeltsin, sunsun.. Olmadı! Olmadığında da suçluyu bulduk : Ötekiler! En başta da dernek yönetimleri!

Arkadaşlar, dernekler kötü yönetiliyorsa yönetimleri değiştirmek pekala mümkün.. Aday mı olduk?

Dernek yönetimleri çözümler konusunda kısa fikirlere sahip olabilirler. Kendi değerli fikirlerimizi, çözüm önerilerimizi iletip tartıştık mı?

Derneklerden beklediğimiz pek çok iş maddi olanaklara gereksinim duyuyor (avukatlık harçları vb.). Katkı mı sunduk?

Şimdi değilse ne zaman bir araya geleceğiz, örgütleneceğiz, birlikte mücadele edeceğiz?

Biz Godot'yu beklerken Basra harap olmakta..

Eğer "bizden birşey olmaz zaten" ise MEB bürokratları haklı değil mi o zaman?

Şimdi sakin bir akıl ve serin bir yürekle bir araya gelmenin ve birbirimizle dalaşmak yerine dayanışmanın vakti! Şimdi hep birlikte bir yola çıkmanın vakti.

Bugün başlanılmalı.. Yoksa zaten yarın olmayacak..

Hepimize kolay gelsin "YOLDAŞLAR"..

yoldaşım ali galip abim
kısa/öz/net aklın yolunu belirtmişsiz zihnine sağlık

çuvaldızı kendime batırıyorum

Aslında ben yaygın görüşün aksine, özel eğitim derneklerinin ülkemiz özel eğitim camiasını gayet güzel temsil ettiğini düşünüyorum. 2000'e yakın eğitim merkezinden bahsettiğimiz camiamız artık varlık yokluk derecesinde önem arzeden bir konuda bile sesini yükseltemiyorsa bizi temsil iddiasında olan derneklerin yapabileceği de en fazla bu kadar olacaktır.

Bu camia için ne yaptık ki derneklerdeki arkadaşlardan ekstra sorumluluk bekliyoruz? Halen bu forumda bile bir derneğin Antalya'da düzenlediği bir toplantı için "bürokratlara tatil ısmarlandı" gibi tamamen sığ ve yaralayıcı ifadeler yer alıyorken neyi tartışıyoruz? Ben de o toplantıya katıldım. Bir sonuç elde edilemeyeceğini bilmeme rağmen, sadece ekmeğime sahip çıkmak, orada bulunmak için o toplantıya katıldım. O toplantıyı düzenleyen dernek yöneticileri de bizimle aynı gemide seyahat ediyor. Sizin yaşayacağınız olumsuzlukları en az sizin kadar onlar da yaşayacak. Peki MEB'e olması gereken kinimizi neden bu arkadaşlara yöneltiyoruz ki?

Bu forumda yeterli bulunsun ya da bulunmasın, sonuç alınsın ya da alınmasın her iki derneğin de bu hususlarla ilgili bir çok girişimde bulunduğunu çok iyi biliyorum. Ancak karşınızda uzlaşmayla karar alan, bu tip örgütlü ya da anonim eleştirileri dikkate alan bir iktidar yok. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en "ben bilirimci" hükümeti var karşınızda şirinler değil.

Ha, derneklerin daha fazla sorumluluk üstlenmesi, daha agresif ve yönlendirici olması noktasındaki bütün eleştirilere aynen katılıyorum. İki dernek de üye olsun ya da olmasın bütün özel eğitim kurumu sahiplerini olağanüstü bir gündemle Ankara'da toplayıp, basın toplantısıysa basın toplantısı, eylemse eylem ne gerekiyorsa yapmalı. Ama bunu da hitap ettiği kitlenin desteğiyle yapmalı. Yani "ne ka ekmek o ka köfte" durumu.

Murat Çolak yazmış;
Halen bu forumda bile bir derneğin Antalya'da düzenlediği bir toplantı için "bürokratlara tatil ısmarlandı" gibi tamamen sığ ve yaralayıcı ifadeler yer alıyorken neyi tartışıyoruz.

O sığ ve yaralayıcı ifadeyi ben yazmıştım.Gene yazayım.Tatil ısmarlandı.

Dernekler konusunda yazı yazmıştım zaten pek girmeyeyim.

Birşey elde edemeyeceğinizi bile bile gitmişsiniz.Elinize ne geçti somut olarak? Kimin eline somut olarak ne geçti ? Somutlaştıralım.Kimi bürokratlar tatil yaptı. Hepsi bu.Belki de tatilden memnun kalmadılar,hemen sonrasına sürekli 90 dan gol atmayı sürdürdüler.


Derneklerin pasifliğinden belki de bu sektör bu kadar pasif. Belki de insanlar bakarak öğreniyorlar.Dernekleri hiç gerçekten harekete geçerken gördünüz mü?

Ülkemizde ki sendika ve dernek gerçeği;başkanlar siyasete atılırlar. Bu dernek yöneticilerinin belki de böyle bir düşünceleri var?

Gerçek anlamda öncülük etsinler bir kere bile olsun.
Hiçkimseye bir kinim ve öfkem yok.Beklentimde yok.

Sadece sorun kaynağımızdan,çözüm beklemeyi anlayamıyorum. Toplantılar ve dilekçelerle bu işlerin olmadığını anlamış olduğumuzu umuyorum.

NOT. Burada tartışan,kavga eden 100 kişiden oluşan gruptan ibaret olmadığını umuyorum.Bu sektörün.

bırakın bürokratları,meb bakanları bile değişse;bizimle ilgili politika değişmiyor.

Diğer bir yandan; ekonomik bir krizin eşiğindeyiz.Sadece biz değil AB için de önemli bir risk var. Döviz ciddi bir yükselişte, borsa düşüşte, altında sıkıntı var. Kimi uluslararası derecelendirme kuruluşlarından ciddi uyarılar ve not indirimleri var. Bunların ekonomiye zarar vermemesini dilesekte bu iş dilekle olmayacak gibi.Bunun mali bir yükümlülük getirmezi kaçınılmaz gibi.

15 haziran 2015 de genel seçim olduğunu da unutmazsak şayet; önemli bir oy potansiyeli olan bir sektörü bitirmek istemeyebilirler. Yani kriz bile fırsat olabilir. Kullanabilirsek tabi...(Belki)

Mazot,elektrik,su,doğalgaz vs vs vs gibi giderlerimize gelecek zam bizim için şartları daha da zorlaştıracak. Allah yardımcımız olsun.

Aligalip bey çok haklısınız gerçektende kurumlarınız kendi kuyularını kendileri kazıyorlar duyarsız kalarak bu olanlara .. Herkese hırsız muamelesi yapılırken biz sineye çektik . Yönetmelik üstüne yönetmelik çıkaran bizimle resmen oyun oynayan MEB E karşılık sadece derneklerden birşeyler umduk .. Burada dikkat ediyorum tam fatura ödeme zamanı kimseden ses çıkmıyor beden çünkü günü kurtarma hesabı yapıyoruz hepimiz .. Damar okumanın işini ehliye yapan kurumlara zarar vermemesi için mutlaka esneklik getirilmeli ve ücretlere en az yüzde 20 zam verilmelidir .. Yada bu sistem rafa kaldırılmalıdır .. Eğer iyi niyetli bir yaklaşım sergilenecekse bu iki seçenekten biri olmalıdır . Amaç çürükleri elemekse kesinlikle diğer kurumların hakkına tenezzül edilmemeli .. Ama hükumet yanlısı olarak ben en zayıf halkayı MEB olarak görüyorum .. Yıllardır hiçbir konuda bekleneni veremediler öğrenciler bile deneme tahtasına döndü ...

tartanc yazan:
Mashar Alanson'dan gelsin: "Senin hala umuuudun vaaaar..."

100 kişi ha... İyimser bir tahmin.