kasımpaşa yazan:
Devlet büyüklerimiz öncelikle bu konuyu araştırsınlar bakalım altından neler çıkacak neler...
Arkadaşım siz bu sektöre yeni mi girdiniz yoksa olan bitenden daha yeni mi haberdar oluyorsunuz?
Damar tanıma mevzuata gireli 3 sene, ihalesi yapılıp firması belirleneli 2 sene oluyor.
Kimin nereden ne kazandığı belli!
Aynı cihaz hastanelere 1000, bizlere 1800 dolar fiyatla satılıyor. Yurtdışında 300-500 dolar civarında satılıyor. Özel firmadır. Elbette dilediği gibi fiyat politikası belirler. Burada sorun, kimin ne kazandığı değil, bu sistemin getirisi/götürüsüdür.
Deyin ki cihazı bedava verdiler... siz damar tanımaya razı olacak mısınız?
Damar tanımada bir yolsuzluk, haksız kazanç vs. varsa bile ne uygulamayı haksız çıkartır, ne de haklı çıkartır.
Kişisel kanaatim, biyometrik takipte ısrar eden MEB, damar tanıma gibi çok pahalı bir sistemi seçerek yetkilerini kötüye kullanmıştır. Örneğin parmak izi sistemi kurulsaydı bunun neredeyse 10 da biri fiyatına kurulabilirdi.
Cihaz maliyeti bir yana, normal internet hattı üzerinden yürütülebilecek bir işlem için çok yüksek tarifeli özel VPN hattının zorunlu tutulması da ayrı bir özensizlik ve umursamazlıktır.
Ama bunların hiç biri biyometrik veri takibini haklı çıkartmaz. Eğer bu sistem yürütülebilir bir şey olsaydı, zaten pek çok yüksek kapasiteli kurum devamlılığı takip etmek için MEB demeden önce parmak izi takibi gibi ucuz sistemleri kendileri kurardı.
Her neyse.... İster devlet büyüklerimiz, ister başkaları bu işi araştırsın, bizim derdimize derman olmaz. Çözüm, cihaz fiyatını ucuzlatmak değil, komple ortadan kaldırmaktadır.