BAŞLIK: Neyi Bekliyoruz ?

Sayın Barış;

Diyelim x partisi ülke yönetimine talip. Ben o partiye üye değilim. Programı, yapmadıkları veya

yaptıklarından, dolaylı veya dolaysız etkileniyorsam. Eleştiremeyecek miyim? hesap soramayacak mıyım?

Üye olun önce denilebilir mi?

Organizasyonların sayın yk lu zorla mı bu işi yapıyor ? Sektörü temsil ettikleri iddasıyla, görüşmeler

yapmıyorlar mı? Bu görüşmelerin sonucunda sektör etkilenmiyor mu ? Bu durum sebebiyle eleştiride

bulunamayacak mıyım ? Yaptıklarından veya yapmadıklarından ötürü hesap soramayacak mıyım ? Sayın

organizasyon yetkilileri görüşmeleri sadece üyelerimize diye yapmadıklarına göre.

Organizasyonların örgütlenme modeller tartışılır. Uzun uzadıya da tartışmamız gerekir belki. Ama sanırım

yeri burası değil.


Organizasyonlar maddi olarak güçlü olmak zorunda elbette. Fakat olanla olması gereken bu sektörde çok fazla farklı.

Toplantılarda sorunlarımız tekrar ediliyor ? Başka...

Liderliğe soyunmuşsanız eleştirilerde olacak tabi. Dediğim gibi bu sektörde olanla,olması gereken çok farklı.

sağlıklar dilerim.

Elbette eleştireceksiniz... Zaten eleştirebileceğinizi ama hesap soramayacağınızı söyledim.

Ayrıca, yaptığın analojı doğru değil. Derneklerden biri MEB'in yönetimine geçmiş olsa söylediğin doğru olurdu. Ama biri Amuhalefet derneği, diğeri B muhalefet derneği konumunda...

Her iki dernek de hareketlerini tüm sektörün çıkarlarına olacak şekilde yürütmeye çalışıyor. Ama bu derneklerin tüm sektörü temsil ettiklerini söylemek mümkün değil. 2 derneğin her konuda aynı şeyi savunduğunu söyleyemeyiz. Mutlaka nüans farkları var. Zaten öyle olsa 2 dernek değil, bir dernek olurdu.

Ancak, şunu karıştırmayalım. Bu dernekler bir ODA veya sektörel temsil organı değil. Sadece üyelerinin haklarını, çıkarlarını korumaya çalışan STK'lar. Eğer olumlu bir sonuç alabilirlerse bundan üye olmayanlar da yararlanacaktır elbette... Ama neden oldukları olumsuzlukları yaşamak istemeyenler buna karşı ya dernek içinde muhalefet etmeli, ya da kendileri başka bir dernek kurmalıdır.

Özerkder'in kuruluşu da bu şekildedir. Mevcut dernekle uzlaşamadıkları hususlar olduğu için ayrı bir dernek altında kurulmuştur. Herkes aynı şeyi yapabilir. Biliyorsun ben platform için de mevcut dernekler içinde yer almalarını veya bunun bir başka derneğe evrilmesini önermiştim. Çünkü organizasyonel altyapısı olmayan platform gibi yapılar uzun dönemli ayakta kalmayacağı gibi, birlik ve beraberliği de çok zor sağlarlar.

Toplantılardan da mucize beklemeyin. Toplantılar bize birbirimizin diliyle konuşmayı, farklı bakış açılarıyla düşünmeyi öğretir. Sonuç alınacak yerler değildir. Sonuç almak istiyorsanız toplantı değil, çalışma grupları kurarsınız. Derneklerin de tıkandığı, yol katedemediği, çaresiz kaldığı yerler var. Bu noktalar ancak toplantılarda alınacak kararlarla çözüm aşamasında ilerleyebilir.

Her halükarda, hangi altyapıda olursa olsun katılımcılığın teşvik edilmesi lazım. Ey sektör, neden sesin hiç çıkmıyor dediğinizde sektör sesini nerede çıkartacak? Adres göstermeniz lazım.

Bir şey yapmaktan da bahsetmişken....

Şu anda 17 ilde 50 küsür kurumun tahminen 10.000 civarı velisi bu sistemi kullanıyor. Biliyorsunuz hastalerde damar tanıma sistemi bir "hastanın(!)" elini okutmamak için anayasa mahkemesine dava açmasıyla iptal edildi. Bu kadar veli içinden şimdiye kadar elini okutmak istemeyen hiç kimse çıkmadı mı?

Sayın Barış;

Doğal olarak ayrıldığımız noktalar mevcut.

Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

İyi akşamlar ve sağlıklar dilerim.

Not:Birgün Ali Galip hocam ve sizle muhabbet etmek isterim.

İnşallah o da olur. Yolun düşerse memnuniyetle çay, kahve içmeye, hatta kebap yemeye beklerim.

Sevgiler...

barisltd yazan:




kendıadıma buna cevap vermek ısterım ben tum velılerıme soyledım herkes sözel olarak sıkayetcı fakat bımere maıl yazmaya bıle cekındıler gectım davayı sebeb su bız gelırız gıderız sıkayettten davadan korkarız gerekçe maas aldıkları ıcın devlet bıze ımkan vermıs maas baglamıs basımıza bı ıs gelırse maaşımızdan olursak