Neler mi yaşanacak?
Örneğin polis, bir toplantı ve gösteri yürüyüşünde, hakim ve savcı kararı olmaksızın istediği kişiyi gözaltına alabilecek!
Hiçbir adli birime haber vermeden o kişiyi 48 saat boyunca gözaltında tutabilecek. Ayrıca 12 saatlik yol süresinin de eklenmesiyle 60 saate çıkarabilecek.
Bir yurttaşın durdurulup aranabilmesi için eskiden acil durumlarda savcı, normal hallerde ise hakim kararı gerekiyordu. Yeni düzenlemede bunlara ihtiyaç duyulmayacak.
Amirinin sözlü veya yazılı emri, polisin üst arama yapması için yeterli olacak. Yine eskiden polis, aracınızda iç arama yapamazdı. Şimdi yapabilecek, hatta üstünüzdekileri çıkartıp soyabilecek!
Durun daha bitmedi!
* * * *
Polis, istediği kişiyi dilediği gibi dinleyebilecek, teknik takip yapabilecek!
Daha önce Danıştay’ın özel hayatın gizliliği gerekçesiyle iptal ettiği “avuçiçi ve damar izinin alınabilmesi” de bu yasayla geri gelecek. Yakın zamanda kullanıma girecek çipli kimlik kartlarıyla da bilgilerimiz, Nüfus İdaresi’nde toplanacak. Böylece güvenliğimizle birlikte özgürlüğümüz de tehlikeye girmiş olacak.
Diyelim ki 1 Mayıs gösterilerine katıldınız ve polis, üç gün süreyle çıkmayan boyalı su kullandı. Eğer bir yolunu bulup boyanmaktan kaçamazsanız, yandınız demektir! Zira iki gün sonra bambaşka bir yerde görüldüğünüzde hemen gözaltına alınabilirsiniz. Uzun gözaltı, katalog suç falan derken, bir de bakmışsınız hapistesiniz!
Polis taslakla getirilen bazı yoruma açık ifadelerden hareketle silahını eskisinden daha rahat kullanabilecek.
Özetle halkın sahipsiz polisi, bu kez çok sert uygulamalarla halkla karşı karşıya getirilecek!