öncelikle; sayın kdrcalıs a yaptığı mevzuat yorumunu nedeniyle; "biraz" fazla "itiraz" eden "bilmem ne nickli" bir kaç kişinin biraz daha fazla okumasını, ve bu alanda daha fazla derinleşmesini tavsiye ediyorum...
bununla birlikte; "bilmem ne nickli" bir kaç kişi üzerine tartışma yapar iken, elmalarla armutları karıştırmamak gerek....
sayın hüzün yazmış; "eğer süreç başka yere kaymasaydı........"... iyiki süreç başka yerler kaymış!!!
sayın hüzün yazdıklarınızdan sonra "teşekkür butonuna" bastım. nedeni; "algı operasyonunuzu" "soros tarzıyla" yapmanız, ve bize bazı "tehlikeleri" hatırlatmanız...
bu sektörde bazı kurum sahiplerinin, yada bazı yöneticilerini, ne kadar "kötü" olduğunu biliyoruz, hatta bu sitede "bilmem ne nickleri" ile yazdıklarını da biliyoruz...
bu "bazı nickli" bir kaç kişi "elma" ise hadi iyilerde "armut" olsun... bunları toplamaya; kimsenin hakkı yok... bunları "aynı torbaya" koymaya hiç bir hakkınız yok...
bu "bilmem ne nickli" bir kaç kişinin bu sektörde tuttuğu yer ayrı; ama, bunlardan yola çıkarak tüm sektörü "istediğiniz düzene" sokma algısını oluşturmak ayrı...
"bilmem ne nickli" bir kaç kişiden yola çıkarak; ülkenin gerçeklerinin, MEB in mevzuatlarının, RAM ların uygulamasının vb. nin bu alanı "allak bullak" etmesinin payını unutuorsunuz...
bana kalırsa bu oran; yüzde 95...
şimdi siz diyorsunuz ki; kurum sahiplerinin "iyisiyle kötüsüyle" yüzde 5 sorumlu olduğu, "kötü sistemde", bütün suçları "bilmem ne nickli" bir kişi üzerinden; zaten toplam sorumluluğ yüzde 5 i geçmeyen kurum sahiplerine atalım...
bizim alanımızla ilgili yaptığı birçok şeyin, "muradına" ermemesi nedeniyle; MEB in yeni algı operasyonu "bilmem ne nickli" bir kaç kişiyi bahane ederek "kurumları dize getirmek"...
öncelikle bu konu başlığında şunu yazmak zorundayım; o veya bu nedenden dolayı, kurumdan ayrılan pdr mezunu rehber öğretmen yada o kadroda çalışacak psikolog işten ayrıldığında kurumlara makul süre verilmelidir...
bu kadroda çalışan arkadaşlar, nükleer santralde çalışmıyor... onlar kurumda 15-20 gün olmadığında "kıyamet kopmuyor"...
2011 yılının sanırım aralık ayıydı, bir proje için araştırma yapıyordum; kurumların büyüklükleri ile ilgili bir veri oluşturduk; ülkemizdeki kurumların yüzde 80 ni 200 öğrenci altında çalışıyor...
bu bizim aradığımız sonuçlardan biriydi; bu kurumların kaçında birden fazla PDR veye psikolog çalışıyor araştırmadık...
ancak yorumum; bu yüzde 80 nin yüzde 80 nin den fazlası; tek pdr yada psikolog çalıştırıyor...
yani bu alanın en büyük grubunu oluşturan kuramlara; deniliyor ki: "o gün, ister 10, 15, 20 personeliniz işe gelsin; o gün 20, 30, 40 engelli birey hizmet alsın; kiranız ödensin; servisiniz çalışsın, ısıtma yada soğutma sisteminiz çalışsın vb... bugün pdr veya psikolğunuz yok: ödeme alamazsınız"...
akıl dışı değil mi? !!! kurumlara makul süre verilmelidir, ancak mevzuatımız "o kadar akıl dışı şeyle" dolu ki; neresinden baksak düzeltmek imkansız...
Türkiye nin ihtiyaçlarından biri nasıl yeni bir anayasa ise; kurumların ihtiyacı; bu alanın bileşenlerinin fikirlerini de dikkate alarak yeni bir mevzuat...
yoksa; bu ülkenin gerçeklerini görerek; vergi kaçakçılığından, sgk prim sistemi garabetinden, "bilmem ne nickli" bir kaç kişiden yola çıkarak, bir bütün olarak kurumları suçlamak kolay!