BAŞLIK: MEB KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK TEKLİ

arkadaşlar bu arada 1 temmuzda tatile girmesi gereken meclis tatile girmiyor.
temmuz ayının sonuna kadar çalışacak.

KDS nin asıl geliş sebebi nedir?

Çok pahalı olan cihazları satmak olabilir mi? Nedenlerden teki belki olabilir.

Asıl neden, oluşan ödemeler tutarının azaltılmasıdır. Bunun içinde nedense bu yöntem seçilmiştir.

Bizlerin İNSANA hizmet ettiğimiz unutulmuş.Sadece ödenen rakamsal değerlere dikkat edilmeye başlanmıştır.

Bu sürpriz midir? Kesinlikle sürpriz değildir. Çünkü koskoca MEB bünyesinde bir tane öğretmenlikten gelen bürokrat yoktur.

İNSAN eğitmenin önemini, değerini topluma katkılarını bilemeyebilirler. Göremeyebilirler. Bir ailenin hayat kalitesine yaptığımız desteğin önemini anlamayabilirler.

Sonuçta ,işletme mezunu sayılardan iyi anlar. İşin matematiksel yanını hesaplar. İNSAN faktörünü göz ardı edebilir.

Bir insanı topluma kazandırmanın değeri nedir?

Bir ailenin yaşam kalitesini arttırmanın değeri nedir?

Bu işi dürüstçe yapmaya çalışan kurumlara sesleniyorum. Bu forumda da yazan kim oldukları belirsiz soytarılara da prim vermeyin. İşimizi dürüstçe yapmaya devam edelim.

Sonuçta,alnımız açık,onurumuz sudan ak.

Bizler insana değer verip,insana yatırım yapıyoruz. Eğitime yatırım yapıyoruz.

EĞİTİMİN değeri umarım bir gün güzel ülkemizde de anlaşılır.

Sağlıklar dilerim.

sn tartanç sonuna kadar haklısınız birgün anlaşılmazsa bile bu işin bide öteki tarafı var allah kudretlidir ve bizim yaptıklarımızı mükafatlandıracaktır [muhakkak]
işin soytarı kısmına gelince bu ülkede soytarı ve yalakalar bitmedikçe bu ülke asla düzelemeyecek saygılarımla

tek gayesi engelli bireylerin daha bağımsız bir yaşam sürmesi olan, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine reva görülen bu haksız uygulama umarım yasalaşmaz.

yıllardır bu sektörün içindeyim.

türkiyedeki hiç bir kurum seansa gelmeyen öğrenciye fatura kesmez.

türkiyedeki hiç bir kurum sahibi seansa gelmeyen öğrenciye fatura kesmek, diploma kiralayıp seanslara usta öğreticileri sokmak gibi bir haysiyetsizliğin, cibilliyetsizliğin, şerefsizliğin altına imza atmaz.

tüm kurumlara bu çamuru atanlar çıkıp bir açıklama yapmak zorundadır.

Komisyon görüşmelerinde İSmet Yılmaz'ın söylediği ayda 177 milyon Yılda 2 milyar veriyoruz, Cihaz satmak için 5 milyon tL yi değerlendirmek yanlış ve Kds pilot illerde uygulanırken ciddi oranda kayıp kaçak tespit edildiği ile ilgili yorumu; bu işi konuşmamazın bir anlamı kalmadığını gösteriyor. GEçmiş olsun.

Sanırım hükümetimiz engelli öğrencileri zorla bu sisteme mahkum edecekse ben bunda samimiyetsizlik görürüm .. Son dönemde ekonomideki kötü gidişatı sonucunu bizlerden kısarak dur deme niyeti varsa bu sistem tam onlara göre Çünkü bu sistem bı şekliyle yüzde 90 kurumları çok zora sokar , esnetilmeden bu eksikliklerle bu işi yapan hayrına yapar .. Şahsi fikrim bu sistem gelirse anahtarları MEB E teslim edip , onların bu işi en az yüzde elli daha maliyetli olarak yapmasıdır .. Teşekkür ederim ..

adı üzerinde pilot olan ve daha oturmamış bir sistemde kayıp olması kadar doğal ne olabilir.
bu süper zekalar girilemeyen tüm dersleri okutulamayan tüm elleri kayıp kaçak(bu da neyse?) olarak değerlendirilmiş.
pilot illerdeki kurumlar hak ettikleri binlerce lirayı alamadı. tutanak tutmak falan boş işler. eğer bu sistem aynı şekilde gelirse kimse bunlar gelen çocukları okutamamışlar sistemleri çalışmamış demez. halkın gözünde bizi dolandırıcı ilan edecekler ve devletin şu kadar parasını kurtardık diye amirlerine yalakalık yapıp belki bir koltuk kapmaya çalışacaklar. aynı burada kurum çalışanı olduğunu söyleyen ama alakası olmayan paralı köpekler gibi.

biz de "devlet" eliyle "HIRSIZ" olarak tescillendiğimizle kalacağız.

bence en iyisi "soytarı" olmak... kendi fikirlerini "bir kalemde" yazamayanlar anlamasada...

saçma sapan bir sistem geliyor...

komisyon toplantısı tutanaklarını okuyorum. savunma bakanı, neredeyse 100 bin yıllık eğitim bürokratı olmuş gibi konuşuyor zaten savunmadanda anlamazdı

hadi bu hükemetin bürokratları "ruh hastası", 1 eylül önergesi kime ait; zuhal topçu ve halaçoğlu şakamıdır bu ya bir de başımızda mhp gibi "akıl yoksunu" bir yapı var... "aklınızın" olmadığınızı biliyoruz ama; danışmanınızda mı yok?

bir yasama süreci var; neresinden baksan 1 eylül imkansız... bu "şaka gibi insanlar" bu ülkede miletvekili oluyor...

niye; bir toplum bu kadar aptallaştırılırsa; savunma bakanı bile olamamış, "bir savunma bakanı" milli eğitim bakanı olur, "meclis ve mevzuat sürecinin işleyeşini bilmeyen" "beyinsiz iki mhp li" millet vekili olur...

bizde, hiçbir şeye itiraz etmeyen "sendikacı" olur, milletvekili hayali ile yatıp kalkanlar, "herşeye domalan dernek yönetecisi" olur...

herkes herşey olur, ama "soytarı" olmakta o kadar kolay değil...

bu sitede derneklerden bağımsız, en doğru çağrı; ankara buluşmasıydı...

onu bile beceremedik...

ben bir derneğin üyesiyim, 40-50 toplantıya katılmışımdır, öyle yada böyle herkes "örgütlü" olsun isterim... ama bu sistemin, meb bürorasisi, hükümet, siyeset, hatta dernekler dahil bizden en çok korktukları zaman, "ankara çağrısıydı"...

bu sistem gelsinde kurtulalım. ama dert biter mi? bu sistem "ortalama olarak yüzde 10 ile 20" arası ödenek düşürecek... herkes kendince bu kaybı absorbe edecek... zaten hayat akacak, ve kurum 1-2 yıl içerisinde o oranda büyüyüyecek...

dert bitecekmi, "salatılık kafalılar" bir sürü yeni şey çıkaracak...

tek tek her kurumun aklına inanmadığım için; belirli bir akıl koyması gereken derneklerin en büyük sorunu; kapsamlı bir özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetini ortaya koyamamasıdır...

güncel ile yaşarız. tahmin edildiğinden daha azımız "ölür"... ama kurumsal kimliği olanların, bu güncelliği aşıp, uzun vadeli programlar ortaya koyması gerekir..

hırsızın; yani hükümetin, bürokrasinin, "şaka gibi" bir muhalefetin hiç mi suçu yok deyecekseniz... suçun çoğu onlarda... ama bizde biraz doğru şeyler yapalım...