sen tam bunları yazarken, bir ili denetimden dönen arkadaşın raporu elime geçti, gelmeyen öğrenciler, hastane, ram ve kurum üçgeninde dönen raporlama işlemleri, çocuğuna ram raporu çıktığından bile haberi olmayan aileler, kuruma gitmeden aylık 200 TL alanlar, öğretmensiz kurumlar, kiralık diplomalar, bu sektörden nemalanan doktorlar, hemşireler, ram çalışanları ve saha çalışması, alan taraması adıyla sürek avına çıkanlar vs vs vs...
tüm bunların önüne geçmenin ön koşulu yüz tanıma sistemidir, ikinci olarak bu hastane, ram, kurum üçgeninde dönen organize işlerin üstüne gitmektir, insan hakları adına, vicdan adına...
tekrar söylüyorum, tüm bu olumsuzluklar arasında işini düzgün yapmaya çalışan, bu nedenle bedel ödeyenlere, ilkeli duruş sergileyenlere sözüm yok, nasreddin hoca da hırsızı suçluyor zaten,aşırı alınganlığa ve tüm sektörün avukatlığına gerek yok kanımca, yani bir kez de deyin ki:
-ey bakanlık 2005 yılında sosyal güvencesi olmayanlar da dahil olmak özel eğitime gereksinimi olan tüm bireylere desteğe başlandıktan sonra beraberinde suiistimaller çok arttı, bu durum kamuoyunda ve medyada tüm sektörü içine alan bir karalamaya dönüştü, bizler de bu durumdan rahatsızız, içimizdeki çürüklerin ayıklanması, niteliğin ve eğitimde bilimselliğin artması adına birlikte hareket etmeliyiz. alanımızdaki belli başlı sorun, sıkıntı ve yolsuzluklar aşağıda sıralanmış ve çözüm önerileri de karşılarına yazılmıştır. ödeneklerdeki bu kara deliğin önlenerek, oluşan tasarrufun yine bu çocukların eğitimine katkı olarak değerlendirilmesini talep eyleriz .
1- .......
2- .......
50- ......