BAŞLIK: Sayın Yetkili,

Kamera sisteminden önce durum nasıldı?
Şu anda nasıl?
Kapanan kurum var mıdır?
Kurumlar kamera sisteminin kurallarına riayet etmekte miler?
Sisteme aykırı davranan kurumlarla ilgili bir yaptırım var mı?
Sisteme en iyi ayak uyduran kurumlar hangileridir?
Kurumsal bazda ortalama aylık ne kadar telefi çıkmaktadır?
Ne kadar telefi yapılabilmektedir?
Ne kadar telafi yapılamamaktadır?
Çocuklar hangi nedenlerden kaynaklı devamsızlık yapmaktadırlar?
Devamsızlıkları azaltmanın uygulanabilir tedbirleri nelerdir?
Bu sistem çocukların hak kaybına uğramalarına neden olmakta mıdır?
Yoğun telafi baskısı kurum personeli üzerinde nasıl bir etki bırakmaktadır?
Kamera sistemi eğitimin niteliğini nasıl etkilemiştir?
Çocuğun merkezde bulunmasının kanıtı kameradaki görüntüdür peki sınıfta etkili öğretim aldığının kanıtı nedir?
Sınıf içinde olan biten en etkili nasıl denetlenebilir? Bu önemsiz midir?
Öğretmenlerin mesleki gelişimleri için ve BEP kurul toplantıları için vakit ayarlaması nasıl yapılabilir?
SAYIN YETKİLİNİN OKUMASI İÇİN AKLIMA GELENLERİ YAZDIM. DAHA BİR SÜRÜ SORU EKLENEBİLİR.
BU VE BENZERİ SORULARIN YANITLARINI KURUMLARIN VERMESİ GÜÇ.

T B M M
Tutanak Hizmetleri Başkanlığı
İ ncelenmemiş Tutanaktır
Komisyon: (10/242) Down
Tarih:19/6/2019 Saat: Kayıt: AraştırmaOtizm Stenograf: Uzman : ………………. Sayfa: 6
.....
..
Kameralı takip ve biyometrik yöntemle hem eğitim personeli hem de engelli bireylerin devam takibi 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 43’üncü maddesiyle hüküm altına alınmış ve bu bireylerin ders devam takiplerinin biyometrik yöntem veyahut da kameralı takip sistemiyle yapılması sağlanmıştır. Bu kapsamda biyometrik yöntemle ilgili çalışma şu an için TÜBİTAK’ın uhdesinde “yüz tanıma sistemi” adı altında devam etmekte ve yine bir ilimizin bir ilçesinde büyük bir kurumda demo uygulaması yapılmış bulunmaktadır. Sistemin uygulamaya konulmasıyla kameralı takip sisteminden aşağıdaki hususlarda fayda elde edilmesi beklenmektedir: Kameralı takip sistemi manuel bir sistem olduğundan insan hatasına ve ihmaline açık bir sistem. Biyometrik yöntem ise online ve anında takip imkânı sunarak iller arasındaki uygulama farklılıklarını sona erdirecek olan bir sistemdir. Biyometrik sistem ödenek kaybına uğramak istemeyen kurumları öğrencilerin devamlılığını sağlamak yönünde de önlem almaya itecek olan bir sistemdir. Ayrıca, imza yetkisi olan ancak fiiliyatta kurumda bulunmayan eğitim personelinin de derslere devamını sağlamaya yönelik olan bir sistem olacaktır. Devam etmediği hâlde etmiş gibi gösterilen bireyler üzerinden alınan ödenekte de kamu zararının azaltılması da biyometrik yöntemin uygulamaya konulmasıyla sağlanmış olacaktır. Eğitim almadığı hâlde almış gibi gösterilen bireylerin ücretsiz yararlanma hakkı doğduğundan biyometrik sistemle bunun da önüne geçilmiş olacaktır yani engelli bireyler eğitimi almadıklarında almış gibi gösterilemeyeceklerinden o ücretsiz eğitim hakları baki kalacaktır.
.....
..
Tablo ve grafiğe daha ayrıntılı bakıldığında kameralı sistemin kurumlarda kullanılmaya başlandığı Eylül 2018 tarihinde ödenek ve öğrenci sayısında azalma olduğu görülmekte. Devam ettiği beyan edilen öğrenci sayısında 6 bin civarında, ödenekte ise 16 milyon 730 bin lira civarında azalma olduğu dikkatimizi çekmekte. Ödenek miktarının öğrenci miktarındaki azalmadan daha fazla olduğu rakamlardan anlaşılmaktadır. Bu durum kameradan önce eğitimlerin tümünü yani sekiz saatin hepsini almış gibi gösterilen bireylerin gerçekte sekiz saatten daha az geldikleri ve buna rağmen sekiz saatin tamamını almış gibi gösterildikleri anlamına gelmektedir. Eylül 2018 tarihinden sonra ödeneklerin artması ise -biraz önce belirttiğim gibi- iki durumla ilgilidir: Birincisi, telafi imkânının eylül ayından itibaren mevzuata koyulmuş ve uygulanmaya başlanmış olmasıdır. İkincisi ise kameralı sistem manuel olarak kontrol edilen bir sistemdir. Sistemin manuel olması nedeniyle tüm öğrencilerin gelip gelmediği ilçe millî eğitim müdürlükleri tarafından kontrol edilememektedir. Bu nedenle biyometrik yüz tanıma sisteminin önemi ortaya çıkmakta ve ivedilikle ortaya koyulması için de çalışmalar hızlı bir şekilde devam ettirilmektedir.
.....

Yukarıda meclis komistyonunda tutulmuş bir raporun bölümleri var bunun ışığı altında;

387bin öğrencide 6 bin düşüş gözlemiş eylül 2018 ayında sonraki aylarda ise bu kadar bile düşüş olmamış. buda yüzdesel bazda bakıldığında yüzde 1.5 gibi bir rakama tekabül eder. Bizden metazori yüzde 3 ücretsiz öğrenci kesinti yapıldığı düşünülürse maddi bir kayıptan söz etmek abestir.

Diğer taraftan şu an yüz tanıma sistemi başlamadığı için şehir efsanesi konular hala muallakta, Allah ömür verirse hep beraber yüz tanıma geldiğinde yine bir rapor elimize geçer bakarız hep beraber.

Bugün itibariyle elimizdeki veriler gösteriyor ki birlerinin hayal ettiği gibi türkiye çapında yüzde 20 yüzde 30 eğitim verilmeden para alındığı felan hepsi fos çıktı. Elbet içimizde çürük yumurtalar vardır fakat bunlar bahane edilerek tüm kurumları sahiplerini, çalışanlarını ve velilerini hırsızlık zannı altında bırakan söylemler hem asılsızdır hemde helallik gerektirir.

ismail78 yazan:
Sistem başlamadan önce bu uygulamanın %1-2'den fazla tasarruf sağlamayacağını dile getirmiştim. Diğer taraftan kurumların gerçekleştirilemen telafiler, rapor sorunları, ram sorunları gibi gerekçelerle kaybettikleri miktar bunun çok üzerinde.

Kaldı ki; tutanaktaki rakamlarına göre ödenekte kurum başına 5.500TL kadar bir azalma olmuş, sonraki aylarda o da kalmamış. Peki bu sistemin kurumlara maliyeti ne olacak?

Öğrenci sayısında 6.000 düşüş. Ödenek de 16 milyon düşüş...

Sonradan genel anlamda bu da kalmamış.

İçimizde çürük elmalar her alanda olduğu gibi olabilirmiş.

Bu tabloyu henüz görmedim. Bu yazı burada dursun. Yüz tanımadan sonra çıkacak tabloyu hep beraber görürüz.

Biz sektör olarak siyaha siyah, beyaza da beyaz demeliyiz. Bu işin grisi olmaz. Gri olur diye diye ne hallere geldik.

Sayın barış yazmış. Skr ve Ram lerinden rapor kaybımız çok daha yüksek bir oranda.

Düzgün ücretlendirme ve düzgün yönetmelik yapsınlar. İsterlerse kapıyada görevli koysunlar.

Burada aslında bir şey itiraf edilmiş. İlçe mem gerekli denetimi yapmıyorlar denmiş. Koskoca yetkililer ilçelerin yeterli denetim yapmadıklarını söylemişler. Bu konu ile ilgili daha önce çok şey yazmıştım. Sayın yetkili neden acaba?

Şunu yazmadan geçemeyeceğim. Lütfen kurum başı bir ortalama almayın. Bizi üçkağıtçılar la ortak payda da bulundurmayın.

Yaklaşık 400 öğrencili bir kurumun aylık kaybı doğru dürüst yokken. 150 öğrencili bir kurumun aylık kaybı 15 20 bin arasında.
Bunun gibi çok örnek var.
Kurum başı hesabı sadece birilerini aklamaya yarar. Aklanmasınlar. Hesap versinler.

El insaf.

İlçelerin denetim yapmaması ne demek?

Bunu açıklayacak bir yetkili var mı?

Öğrenci sayısında düşüş varsa milli eğitimlerin ciddi anlamda teftiş yaptığı yetlerde olmuştur. Milli eğitim tarafından sistemin umursanmadığj illerde pek bir düşüş olduğu söylenemez. Müfettişler gelir personele mobbingi kabul etmeyin der ama malesef bazı kurum sahipleri mobbingin alasını uyguluyorlar

Oncelikle sunu belirteyim denetimle ilgili hicbir sikintimiz yok. 2018 eylul ayindan beri istanbul anadolu yakasinda bir ilcede faaliyet gosteriyoruz ve acildigimiz tarihten itibaren hep kamera denetimine tabi tutulduk. Bazi aylarda ayda iki kere yapilan zaman zaman sube mudurunun de katildigi denetimler ciddi denetimler gecirdik.

Fakat Sn Tartanc son yazilariniz sektorun sorunlarini konusmak yerine biz denetleniyoruz herkes denetlensin yuz tanima gelsin gibi sanki biz yandik o zaman baskalari da yansin seklinde.

Biz yeni yonetmelige gore binamizi hazirladik gerekli butun materyallerimiz var. Ogretmenlerimiz hazir bir sekilde bekliyor. Servislerimiz kapiya kadar gidiyor. Biz butun bu yatirimlari yaptigimiz halde ogrenci gelmedigi zaman neden bunun maliyetini biz ustleniyoruz? Bu ulkede devlet koprulerden tunellerden gecmeyen araclarin parasini oduyor. o zaman bizde de gelmeyen ogrencilerin yukunu devlet cekecek. Tatile giden ogrencilerden dolayi 135 olan ogrenci sayimiz 90 a dustu. Zaten normal zamanlarda masraflari zor karsilarken su an zarar ediyoruz. Ne yapalim yaz aylarinda ogretmenleri isten mi cikaralim?
Ben egitim sektorune yatirim yapmis bir ogretmenim. Gunumun yarisi ogrencileri derse gelmeye ikna etmekle veya servis plani yapmakla geciyor. Egitim kalitesinden cok ogrencileri sinifa sokmaya calisiyoruz.
Bu sistem derse gelmeyen ogrencilerin maliyetini kurumlara ve diger ogrencilere daha kalitesiz egitimle odetiyor.
Bu odenek sistemiyle isini duzgun yapan kurumlarin devam etmesi imkansiz. Sn Tartancin surekli bahsettigi o kurumlar bir sekilde yollarina devam edecekler ve sektor onlarin istedigi gibi sekillenmis olacak.

Sayın 99,

Öncelikle yanmadık. Kamera sistemine %100 uyuyoruz,. %0.1firemiz dahi yok. Evrak işlerini dahi bir kenara bıraktık kamera sistemine %100 uymak için.Ayrıca 20 - 25 günde bir kamera denetimi için ilçeden geliyorlar. İlçemiz iyi çalışıyor!

Sistemsel sorunlar çok büyük, bunları hep buradan yazdık. Anlattık.

Şimdi MEB bir yönetmelik çıkarmış. Bütün kurumlar uysun demiş. Birileri tam uyarken birileri bir şekilde uymuyor.

Bu adalet mi? Bu hak mı?

Bakanlığın emrini dahi, ilçeler yerine getirmiyormuş.Komisyona verilen bilgiden bu anlaşılıyor. Böyle bir şey olabilir mi?

Gemisini yürüten kaptan anlayışı bu sektörden defolup gitmeli.

Birileri bir şekilde keyif yapıyor. Kanunlara ve yönetmeliklere uyanlar büyük sıkıntıda.
Adalet mi bu?

Bu adaletsizliği dile getiriyorum. Bu adaletsizliği yapanlar bunlara engel olmayanlar hesap vermeli.

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

Ben bu tür şeyleri yazınca değişik platformlarda hep birileri rahatsız oluyor. Sizi tenzih ederim. Niçin?

Aman bunlar konuşulmasın, yazılmasın biz işimizi yürütelim. Birileri öyle organizasyonlar kurmuş ki. Hastanelerden başlıyor işe. Aylık kaybı olmuyor. Nerede ise...

Bak şu işe...