tartanc yazan:
Bu adalet mi? Bu hak mı?
Değerli arkadaşım,
İnan ki, kamera sistemi, yüz tanıma sitemi veya herhangi bir biyometrik takip sistemi adaletsizlik veya haksızlık bağlamında bir çare olur diye zerre kadar düşünsem hiç tereddüt etmeden desteklerdim.
Ama böyle bir şeye inanmıyorum.
Mesele çocuğu kapıdan sokup 1 saat içeride tutmaksa bunu her kurum kolaylıkla gerçekleştirebilir. Hatta bu işi suistimal ettiği iddia edilen kurumlar daha kolay gerçekleştirir. Ben her velimi her istediğim saat kuruma getiremem, nazını niyazını çekmem gerekiyor ama diğeri servise toplayıp kurum kapısından içeri sokar. Önlerine bir çizgi film açar, 1 saat sonra gönderir.
Yani esas mesele çocuğun kapıdan girip çıkması değil.
Kaldı ki, yazılı olmayan bir sözleşme ile hizmet vermek durumunda kalan biz kurumlar neden devamsızlık yapan velinin yükünü ve sorumluluğunu taşımak ve bedelini ödemek zorundayız.
Varsayalım ki, devlet uçak bileti rezervasyon ücretlerimizi karşılasaydı kaçırdığımız veya binmediğimiz uçuşların parası ödenmeyecek miydi?
Devlet 1 aylığına işyerimizi kiralasa 5 gün kullanmadık deyip kiramızı mı kesecekti?
Bu ve buna benzer gerekçelerle ben bu sistemin zerre kadar yararlılığı ve işlevselliği olduğunu düşünmüyorum.
Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Burada esas sorumluluk ailenindir. Aile gelmiyorsa, hizmet almıyorsa benim değil, onun parasını kessin.
Bu iş bu yöntemlerle çözülmez. Sadece paraya ve tasarrufa dayalı önlemlerle varacağımız nokta belli. Yüz tanıma gelirse 6 ay, 1 sene sonra da şurası eksik kaldı deyip
önümüze başka kısıtlamalar koyacaklar.