Ne güzel eğitim temalı uygulanan/uygulanabilecek bir konu vardı, neden yine kameraya,yüz tanımaya, takibe döndü. Kurum girişine takılsın yüz tanıma, damar okuma, bu durumun eğitimciye, eğitime ne zararı var? Doğru bir yöntem olmasa da bu tedbir hem kurumun yaftalanmasını hem eğitimciyi hem de öğrencinin ders hakkını koruyor. Öğretmenin bu uygulamayı yanlış bulmasının sebebini anlayamıyorum. Keşke kamudaki tüm sınıflara da takılsa...
İlk çalıştığınız yerden bahsetmişsiniz. Çocuğun gasp edilen 1 dersinden. Hala bulunduğum okulda, benden önceki öğretmen sınıfa çekyat koydurmuş. Derslerde de kapıyı kilitliyormuş. Siz tahmin edin artık ne yaptığını... İlk işim o çekyatı sınıftan çıkarttırmak oldu. Kurumlarda giden 1 saat, burada 30 saat. Kamera olsaydı da, gelip hop hemşerim ne yapıyorsun deseydi biri.
Keşke ülke olarak sürekli denetlenme gereksinimi duymasaydık. Ama siz boş verin hocam kamerayı, yüz tanımayı. Bu süreçten sonra eğitim adına başka neler uygulanabilir, onları yazmaya devam edin. Eğitimin olduğu yerde, eğitim konuşmaktan daha güzel bir şey var mı?