BAŞLIK: 15 HAZİRAN - UYULACAK KURALLAR

Kurumların erken açılması engelli birey için özlediği ortama geri dönmesi yönünden iyidir. Bizim ve personellerin işimize dönmemiz için iyidir.
Başka hiç iyi birşey yok!

Virüsün direk sonuca etki edeceği yerler bizim hizmet verdiğimiz engellilerdir. Allah korusun bir vaka durumunda çok kötü şeyler olur.
Manevi olarak biteriz.

Maddi olarak ; zorunlu personel uygulamasi kalkarsa, telafi seans saatleri artarsa o zaman biraz daha az zarar ederiz.
Özellikle büyük şehirlerde devam oranı %30-40 Lara düşeceği aşikar kurumlar var. 200 öğrenci olan kurumun giderleri de ona göredir. Fakat bu kuruma 60-80 öğrenci devam ederse telafiyle bile kurtaramaz. telafilerin 16 ya çıkması ile en azından devam eden öğrencinin vermiş olduğu ara nedeniyle boşluk kapanır hem telafi birikmeleri azalmış olur hem de kurumlar bu süreci daha az kayıpla atlatirlar.

Saygılarımla

Normalleşme sonrası Vakalar artış gösterirse (diğer ülkelerde bolca örneği mevcut) eğitim kurumları tekrar kapanabilir. Tabi doğru vaka sayıları ve salgının gerçek durumu bizlere açıklanır mı bilmem .

cemkilinc yazan: 1 haziran da başlayan normalleşme zaten gönüllü değil zorunlu , hükümetin eli zorda kasa tamtakır , bu saattten sonra vakalar görmezden gelinir gerçek rakamlar açıklanmaz , artık dönüşü yok bu işin , bu virüs ile yaşamayı öğreneceğiz.

Kasanın tamtakir olduğunu hiç sanmıyorum. Ayrıca bize sağlanacak ortalama %50 si verilirse 1,5 milyar TL gibi bir rakam yapar ki zaten borç olarak verilecek. bu rakam da devleti zora sokacaksa başka da bişey demem.

Eğer ödeme ile ilgili biseyler gerekiyorsa SGK prim borcu olan sektörler öne alınmalı. Biz SGK ve vergi borcu olmadan kurumlarımızı işletiyoruz.
Mart ayında okuduğum bir habere göre şuan devletin isverenlerden toplamda 756 milyar TL alacağı mevcut. Şu süreçte ne kadar oldu bilemem. Bu sadece SGK. Peşin ödeyene yarı yarıya indirim denilse zaten herkes öyle ya da böyle bulur öder. En kotu 250 milyar TL nakit para devletimizin kasasına girer. Tabi bu durumda biz zamanında ödeyenler de yine mağdur edilmiş oluruz.
Benim aklım bu işlere çok da yetmez. Ama verilecekse para basılır yine verilir. Devletimizi o kadar da fakir görmeyelim.

Avans olacak verilecek sadece burada dikkat edilmesi gereken özellikle herkesi iyi bir şekilde kapsamasıdir.
Bir de avansin kimin tarafından yapıldığını unutmamak ve de SEZARİN HAKKİ SEZARA demek lazımdır.

Onun 500 milyarı zaten bir kaç hükümete yakın kodamanındır onlarda silinir hocam

cemkilinc yazan:
.

Sunduğumuz çözüm önerileri muhakkak ki herkesin hoşuna gitmeyebilir. Herkesin işine de gelmeyebilir. Ama bu çözüm önerileri Edirne'den Hakkari'ye tüm kurumların ortak paydada faydasına olduğunu gördüğümüz gerçeklerdir.
Örnek 1 : 15 Haziran'da açılması virüsün en yaygın olduğu İstanbul için en büyük sıkıntıdır. Bu kırsalda aynı şekilde hissedilmeye bilir.
Örnek 2 : avans olayının sadece Şubat ayının düşünülmesi de bir sıkıntıdır. Özellikle kış aylarının zorlu geçtiği ve kurumların kar tatili ve devamsizlikla uğraştığı yerler çoktur. Bu yine bazi illerde farklılık gösterecektir.
Örnek 3: zorunlu personel uygulamasının kalkması yine personelinden atama olmayan veya bu süreçte personel sıkıntısı çekmeyen kurum sayısı azdır. Ama özellikle ilerleyen günlerde vevaylarda bu sorun daha da kendini hissettirecektir.
Örnek 4: telafi eğitimlerinin arttilmasi isteği, devamsızlık sorunu özellikle yaz aylarında büyük kentlerde büyük problemdir. Ve 15 Haziran'da acilmanin sikintisi da eklenince en azından devam eden öğrencilerinin Telafileri fazladan verilirse bu sorun da bir nebze olsun azalacaktır.

Kısacası kurucusuyla öğretmeniyle fizyoterapistiyle diğer personeliyle kurumlar bir bütündür. Önemli olan kurumu kurum olarak görmek ve kurum için çaba sarf etmektir. Kurumlar da sektör için çaba sarf etmediği sürece ilerleyemeyiz.

waramiral yazan: Yanlış anladın hocam bize avans verecek parası yoktur demiyorum , normalleşmeden geri adım atacak , topyekün kapanmaya yetecek kaynak yoktur diyorum.