neco78 yazan:
ÖĞRETMENİM BENİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ DAHA FAZLASINI HAK EDİYOR DİYE BAŞLASIN..
Sevgili arkadaşım,
Öğretmenler gerçekten çok değerli ve şu an aldıklarından çok çok daha fazlasını hak ediyorlar.
Ancak yaptığınız düz hesap doğru değil. Öğretmen başına 30 bin gelir, üç beş masraf, kalanı kar diye bir dünya yok.
Her kurumu bilmem ama kurumların tek gider kalemi "öğretmen maaşı" değil. Bunun temizlikçisi, şöförü, sekreteri, çaycısı, aşçısı, teknik personeli vs. kısmı var. Onlar dışında kamu ödemeleri, yani KDV muhtasar, SGK, gelir vergisi veya kurumlar vergisi var. MTV si var, sigortası var, kaskosu var, araç muayenesi, akaryakıt bedeli, elektrik, su, doğalgaz, kırtasiye, amortisman vs. türlü türlü gideri var.
Bakın benim Temmuz ayında tatiller nedeniyle MEB için kestiğim fatura bedeli personelin net maaşlarını bile karşılamıyor. Kaldı ki yukarıdaki diğer giderleri karşılasın. Ama sizinki gibi düz hesap yapsam bu ay cebime 100 bin TL falan kar koymam lazım.
Şu konuda çok haklısınız. Eğitim personelinin maaşları gerçekten çok ama çok düşük seviyelere indi. Ama sadece onlarınki değil, herkesinki indi. Bunun müsebbibi ise kurum patronları değil. Varsayalım patronunuz evini veya arabasını sattı, veya tatile gitmedi, veya lüks harcamalarını(!) kıstı. Sizce aylık 200-500 bin TL gideri olan bir kurumu kaç ay refah içinde götürebilir bu fedarkarlığı?
*******************
Esas olan işletmenin karlılığıdır. Eğer bir işletme tatminkar bir gelir elde ediyorsa bu gelir silsile halinde herkese sirayet eder. Bundan 15 sene önce eğitimci maaşları vali maaşlarıyla yarışıyordu... şimdi belediye temizlik işçisinin altında kalıyorsa sistemde çok büyük bir sıkıntı var demektir.