BAŞLIK: ÖZERKDER.14Ekim.açıklaması

Sayın demircan, yüzde 25 olacaktı demişsiniz. Ancak sonrasında birkaç defa "yüzde (rakamları tam hatırlamıyorum) 5-7 nin üzerinde bir artış aşırı karlılığa sebep olacağından herkesin iştahını kabartacaktır" minvalinden mektuplar yazmıştınız maliyeye.

Buradan şu sonucu çıkarıyorum. "Benim dediğim şekilde yapılmazsa (doğru-yalan farketmeksizin) sektörü karalar, size de yar etmem" demiş ve bunu da uygulamışsınız. Yanlış bir kanaate varmışsam, doğrusunu yazmayı tercih ederseniz memnun olurum.

sayın barışltd (kendisini tanımam) yıllardır bu forum sayfalarında bilgilerini, düşüncelerini, tecrübelerini istikrarlı şekilde cömertçe dile getirmiştir.
bu sebepledir ki bu forum sitesinde barışltd nin düşünceleri/görüşleri %99 oranında her daim kabul görülmüştür. yine bu sebeptendir ki akil kişi olması istenmiştir.
hiçbir şekilde insanları rencide edici dil kullanmamış kendisine yapılan ağır hakaretlere rağmen üslubunu değiştirmeden uygun ve sakin cevaplar vermiştir. (açıkçası ben sakin yapıma rağmen bu kadar olgunluk göstermeyi beceremeyenlerdenim)

sayın egemenege sizi medeni olmaya, olgun davranmaya davet ediyorum
barışltd nin fikirlerine katılmayabilirsiniz eleştirebilirsiniz ama hakaret edemezsiniz
(anlayacağınızı sanmasam da)

Sn demircan,

Tarafsız olduğumu kim söyledi? Benim hiç bir zaman öyle bir iddiam olmadı. Elbette tarafım ve tarafım da bellidir.

Bunu geçmişte belki 40 kez dile getirdim ama ya dinlemiyor, ya da anlamak istemiyorsunuz. Teiaş toplantısında ben yoktum, orada değildim! Beni başkalarıyla karıştırmayın!

Özerkder yönetimindeki arkadaşları tanırım. Dernek meselelerinden çok öncesinden tanırım. Gerekli olduğu durumlarda kendileriyle görüş alışverişiyle de bulunurum. Aynı fikirlerde uzlaştığımız da olur, karşı karşıya geldiğimiz de.. Ama genel olarak, sektörün yararına bir çaba içinde olduklarını, bunu da kendi kurumları, ailelerine ayırdıkları zamandan feragat ederek yaptıklarını düşünürüm. O yüzden aklıma yatan çabalarını desteklememden doğal bir şey olamaz.

Başkaları farklı düşünür... kendi takdirleridir.

Siz defalarca damar tanımayı özerkder'in getirdiği iddiasında bulundunuz. Bu forumda uzun süredir olan kişiler hatırlayacaktır. Bu sisteme ilk itiraz eden kişi benim. Hatta bununla kafa bulduğum uydurma bir uygulama yazısı bile forumun tozlu arşivlerinde duruyordur herhalde. Ne çelişki değil mi?

Maliyede herkesin nasıl düşündüğünü gayet iyi bilecek kadar deneyimim var. Maliye duygularla değil, rakamlarla çalışır.

Söylediklerimden çarpık anlamlar çıkartmayın. Sizin söylediğinizin tam tersini söylüyorum. Maliyenin artış rakamını kolay kolay kimse etkileyemez diyorum. Ben de değiştiremem, siz de değiştiremezsiniz. Siz defalarca bunun aksini iddia ettiniz. Ben de yapamayacağınızı söyledim. Maliye ne siz istediniz diye % 25 artış yapar, ne siz istediniz diye bunu % 5'e indirir. Ne de ben istedim diye 1 puan fazla artış yapar. Artış rakamlarını bizzat siyasiler belirler. Bunun neresi anlaşılmıyor.

MEB döneminde maliye tek bir kez belirlenen rakamın üstünde artış yaptı. O da başbakanla yapılan toplantı sırasında maliye bakanının bizzat tamam bu sefer yapacağız dediği dönemdir. O yıl da sadece %10 artış oldu. Siz maliye ile o kadar yatıp kalktınız... bir etki yaratabildiniz mi? Yok! Yaratamadınız.

Çok çaba harcadınız, çok gayret gösterdiniz. Takdirle karşılıyorum. Eğer rehabilitasyon merkezlerinin dernek başkanı olsanız oyumu size verirdim. Ama yola çıktığınız nokta yanlıştı ve bunu her zaman eleştirdim.

sayın gülümse; gerçekten size cevap yazmayacağım...

medeni olmayı tanımlama biçiminizden dolayı...

size şunu söylemek zorundayım, yüzde 99 dan sonra gideceğiniz tek yer vardır. o da "ALLAH" tır...

tabi ki kurnazlık yapıp; yüzde 99 ile yüzde 100 arasında ki uçurumları anlatmayacaksınız dilerim

herneyse "zeka" ile uğraşmak bir hakaret değilse, "bilgi" ile konuşmak "değerlidir"...

sizden ricam bırakın o, "ALLAH'ın bize bahşettiği yüzde 1 lik alanda fikirlerimizi yazalım"... zaten size göre yüzde 99 u bir kişiye mahsus!!!

soyutlama; bir zeka ister! birilerine "dur" demek; ya soyutlama eksikliğidir, yada "soyutsuzluğun" kölesi olmak demektir...

zeka üzerine daha ne yazmamı istersiniz!!

değerli arkadaşlarım,
bir iki konuya değinme ihtiyacı duydum.
çoğumuzun bildiği 2005 te Engelliler Kanunuyla hepsi MEB te toplanan kurumlarımız 2006 yılında tek çatı olarak hizmet verdi.
programların hazırlanmasında çok büyük yanlış yapıldı. genel çatı kavramı olan özel eğitim ve rehabilitasyon kavramlaştırmasından destek eğitim mantığına dönüştü. en önemli yanlış buydu. MEB e emanet edilen hizmet içeriğinin en önemli kısmı multi disipliner yapı iken bundan vazgeçildi. hizmet sıradanlaştırıldı. konuyu bilmeyenler neyin desteği diye yola çıktı, işi bilmeyenlerle yollarını birleştirdiler. artık literatüre yeni eklemeler yapmayı başarmış oldular. hızını alamayanlar özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetini sunan arkadaşlarımızın verdiği hizmeti görmezden gelerek hizmet engelliye sunulmamış gibi soruşturmalara konu oldular. hala sonuç alınamayan durumlar var.

bu başlangıç özeti. hatırlamayanlar için.

gelinen nokta daha da vahim.

üslup konusunda birbirimizi incitmeye ne gerek var. yapılanları görmezden gelerek değersizleştirmeye çalışmak, hınç psikolojisi... hiç anlamlı gelmiyor bana.

Anlamak mümkün değil gerçekten. Dernek üyelerinin her türlü eleştirilerini anlıyorum. yeni bir strateji belirlemek konusunda emek verseler daha hızlı yol alınır diye düşünüyorum. Yönetim sorunu görünüyorsa bunun da mücadelesi belli. değersizleştirmeye çalıştığınız yapıları bir üyesi olarak eleştirerek geliştirseniz,
daha iyi bir sonuç alınmaz mı.

diğer taraftan kocaman bir alan, 40.000 civarında çalışan, 300.000 e yakın hizmet alan, ailelerle birlikte 1 buçuk milyona yakın ilgiden söz edilebilir. dolayısı ile bu kadar büyük bir camiada istenilen yeni bir örgüt yapısı kurulması da mümkün, yapıları güçlendirmek te, yeniden yönetimler oluşturmakta...

Ama birbirimizi değersizleştirmek asla olmamalı. yapılan yanlışları ortaya koymak yapıları güçlendirmek, duyarlılığı artırmak, bir araya gelmek fikir geliştirmek strateji yapmak her zaman açık olduğumuz konular.

bu nedenle yakın zamanda Ankarada buluşma önerimiz değerlendirilebilir.

saygıyla iyi hafta sonları..

sayın faruksevindi; bu alan ne dernek yönetinizinden, nede diğer "çok zeki dernek" yönetiminden ibaret....

haklı olarak başkanı olduğunuz dernek yönetimine ve dernek üyelerinize öncelik veriyorsunuz...

ama bu sektörde bir çok insanın, siz anlamasınız bile size "baktığını" anlaayaamıyorsununuz...

yanlış anlamayın; bu sektörde bir çok insan sizin "kendilerine" göre doğru atım atmanızı bekliyor, bu insanlarında çoğu sizin üyeniz değil...
lütfen bu insanlara kızmayın...

gerçekten bu alanda olacaksanız; bu insanlara ulaşın, ikinci olarak üzerinizdeki "meb bürokratları ile anlaşma ve onların kendince doğru bulduğu haklılıklarla" mücadele yöntemleri seçin....

inanın doğru adımlar attığınız da; birçok insan arkanızda olacak, ve inanınki; o kadar ince bir çizgiye getirildi ki kurumlar, siz doğru adımlar atmazsanız, "kıyameti koparacaklar"..