BAŞLIK: ÖZERKDER TOPLANTISI

barışltd,derneklerin kötü niyetli olmadıklarını elbette biliyorum...iddianın yeni olmadığını söylemenize ayrıca sevindim;bunu yeni duyduğum için 1.ağızdan cevap rica etmiştim ! insanların kafasında soru işareti kalmaması için...her ne kadar ist toplantımızı hedef alan eleştirilere kadar vardıysa da tarafınızdan samimi bir cevap gelmiş oldu...evet Antalya toplantısı iyidir,ist toplantısı da iyidir,özerkder'in toplantısı da iyidir...

Yanlış anlaşılmasın... Ben 1. ağız falan değilim... Sadece süreç geçmişini bilen kişilerden bir tanesiyim.

Kimsenin adına veya yerine konuşmak gibi bir yükümlülüğüm yok.

Sadece burada sürekli bir suçlama, hesap sorma, karşılaştıma vs. algısından usandım artık. Kabul edelim ki, derneklerimiz bir nevi çok çabalayıp oy alamayan CHP gibi, çok çabalayıp sonuç alamaz bir tablo içindedir.

Bunun kusuru derneklerde mi, sektörde mi, bakanlıkta mı iyi analiz etmek lazım. Derneklerin kesinlikle güçlü olmadığı kanısındayım. Çünkü onları besleyen bir altyapı, kaynak yok!

Düşünün ki, 1800 kurum, 30-40 bin çalışan, en az 400.000 velisi olan bir toplulukta bu sıkıntıları sorunları çözebilecek kişilere toplumsal etki gösterebilecek kimse çıkmıyor. Sonra hesabı derneklerin başındaki 3-5 kişiye kesiyoruz.

Sanmayın ki, bu toplantılarla falan bu işler çözülür... Çözülmez ne yazık ki! Toplantılar iyidir ama çözüm yerleri değildir. Çözüm, etkili ve yetkili kişilerle masa başında olur. Ama önce o kişilere ulaşmak ve güçlü olduğunu göstermek gerekir. Hepimiz çok iyi biliyoruz: Bu ülkede hiç bir bürokrat, yukarılardan baskı gelmedikçe sen ben istedik diye geri adım atmaz.

Şimdi bu işlerle iyi kötü uğraşan 3-5 kişi var.... Bunları küstürmeyelim ne olur. Zaten hem işlerinden, hem özel hayatlarından, hem kendi paralarından fedakarlık yapıyorlar. Bir sonuç alamasalar bile, belki de daha kötü gelişmeleri engelliyor veya yavaşlatıyorlar. Hiç kimsenin kılını kıpırdatmadığı bu sektörde en azından birileri bu işleri yapıyorsa köstek olmamak lazım.

Hiç kimseye zorla bir derneğe üye olsun demiyorum... hiç kimseye zorla derneklere para versin demiyorum, hiç kimseye zorla mücadele içine girsin demiyorum. Zaten yapmıyorlar da... ama en azından bu sektördeki olumsuzluklar için önce kendimize bakalım... Kendi almadığımız sorumluluklar için başkalarını suçlamayalım.

sayın tartanç ve sayın hancan,sayın barış forumda çok beğendiğim ve yorumlarına önem verdiğim, kurumsal duruşlarını beğenip, takip ettiğim kurum sahibi arkadaşlarsınız ama sayın sabak a biraz haksızlık ettiğinizi düşünüyorum ve bunun forum ortamında konuşulmasını doğru bulmuyorum, sayın hancan toptıda konuşanlar tutanak altına alındı isterseniz size bir mail atabilirim,doğrudan bana ulaşırsanız size ulaştırabilirim,hatta sayın tartanç ve hancanı kahve içmeye davet edip bu konularıda daha rahat tartışiliriz,özerkderk üyesi olmasamda faruk beyi çok emektar bulurum...ayrıca tüm samimiyetimle söylüyorum bu toplantı bölge kurumlarının bağımsız oarak, düzenlediği toplantıdır,hatta sadece 3 te 1 i dernek üyesidir...bu konuyu daha fazla uzatmak bize zarar verir unutmayalım hepimiz aynı gemideyiz..dernekler bizim için var bugün özerkderk yarın belki başka dernek bizi en iyi kim temsil ederse biz o derneği destekleriz.....dediğim gibi ayrıntılı bilgi için doğrudan bilgi verebilirim, tutanakları ile birlikte.....

yızılanları tekrar okudum da sayın barış size haksızlık etmişim kusura bakmayın....

sayın ares94;

Toplantılar sayın Barış ın dediği gibi iyidir.Bölgesel anlamda işbirliği de iyidir.Biryerden başlamak gerekir.Küçükten büyüğe doğru yol alınır belki.

sayın Hancan ı tanımam yazılarından takip ettiğim kadarı ile doğru yazar.Bu arkadaşımızın yazdığı doğru ise İstanbul adını kullanmak yanlıştı.Dedim.kınıyorum dedim.

Sayın Sabak ın yazdıklarına da bakarsınız haksızlığa kimin uğradığını bir kez daha düşünmemeniz gerektiğine inanıyorum.

Tartışmak güzeldir.yeter ki adabını bilelim..Farklı düşünceler çıkar belki.Kim bilir?

Benim haddim değil tutanaklarınızı incelemek.Ama bende kahve içmeye herzaman beklerim.

Sağlıcakla.

Sayın ares94 ;

Beni yanlış anlamanızı asla istemem.Ama doğru bildiğimden de asla vazgeçmem.Hiç bir zaman ikilikten hoşlanmadım.Amacım Ortak sorunlarımızı ortak fikirlerle çözmekten yanadır.Herşeyden önce iki derneğin birleşerek güç birliği yapması sorunlarımıza tek vücut çözüm araması en büyük temennim olacaktır.(Çatal kazık yere girmez) misali yani.

Gelelim sayın sabak'a ...
İstanbul toplantısında Hattı müdafanın daha ağır bastığına eminim.Önceden de söyledim evet Antalya toplantısının önemi konuşulmuş, ufakta olsa diğer kurumların sorunları tartışılmış.ama bu 3 saatlik toplantı boyunca 30 dakika olmuş. Geri kalan 2,5 saat bölgesel miş.Eğer toplantı bölgesel olacaksa İstanbul toplantısı denilmemeliydi. Siz bölgesel toplantı elbette yaparsınız, bunun için bizlerden izin almanızda gerekmez.Çorlu dan ,Çatalca dan katılmanın anlamı varmı(bölgesel toplantı için)...
Bu durum karşısında sessiz kalamazdım.

Neyse amacım kimseyi yargılamak veya suçlamak değildi..
Eğer saçma bir uygulama çıkarsa bunun hepimizi etkileyeceğinin bilinmesiydi. Çünkü çıkacak yönetmelik herhangi bir bölgeyi değil tüm Türkiyeyi kapsayacak.....
Herşeyin gönlünüzce olması dileğimle...

Sabak-tan beridir bakıyorum sayınlar havada uçuşuyor:)
durun müsadenizle size bir fıkra anlatayım.

Bir ermeni bir kürt bir de türk birlikte bir türkün bahçesine giriyorlar erik çalmak için:)

bahçe sahibi türk yakalıyor bu üçünü haliyle

Önce ermeniye diyorki ulan hadi bunlar benim din kardeşim sen hangi hakla bahçeme girersin diye bir temiz dövüyor. (kürt ve türk sessizce biz yırttık edasıyla sus pus izliyor orda yokmuş gibi olayı)

sonra geliyor kürde. Ulan diyor hadi bu adam türk aynı ırktanız sen hangi hakla bahçeme girip erik çalıyorsun diye bir temiz onu da dövüyor. Türk hiç sesini çıakrmıyor. İçinden yok kardeşim ben hem müslümanım hem türküm beni salacak diyor.

Sonra dönüyor türke; bak kardeşim sen hem benim dinimdensin hem de aynı ırkız. Sen nasıl bir kürt ve bir ermeniyle birlikte bahçeme girip erik çalarsın diye bir temiz de onu dövüyor:)

Sonra bu üç arkadaş hertarafları mos mor bir şekilde giderken Türk diyor ki Ulan bu adam tek başına nasıl üçümüzü de dövdü diyor.
Kürt ordan cevap veriyor: Ermeniyi dövdürmeyecektik:)

Bence o dernek bu dernek demeyelim birlikte yapılacakalra bakalım. Sizi yok etmek isteyenlerin gücü sizlere yetmezse önce bölerler:) Tek tek dövmek daha kolay:)

Maalesef Sayın sizgin,

15'de Ermeniyi, 30'larda Kürdü, geri kalan 80 senede de Türkü dövdüre dövdüre helak ettik ne yazık ki!

Fıkra demişsiniz ama sanki A5 boyutuna sıkıştırılmış yakın tarih dersi gibi olmuş..

Aklınıza ve vicdanınıza sağlık...