Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: SEANS ARTIŞI..

SEANS ARTIŞI.. 24 Ara 2017 15:37 #57

  • anaeli
  • anaeli Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 187
  • Teşekkür Sayısı: 69
  • Başarı: -1
Sn Aligrupdursen bey

Yazdıklarınıza PİYASADA tek alıcının devlet olduğunu girişimcinin serbest ama iradi olarak bağlı olduğu düzende ,özel yönetim usullerine tabi kamu hizmetlerinden yararlanma statüsüne engelli bireylerde aslında bir sözleşme ile girerler.Bu hükümleri ve koşulları düzenleyici işlemlerle belirlendiğinden hem engelli birey acısından hemde girişimci KATILMALI SÖZLEŞMELERE TABİ' dir. İdare, kamu hizmetlerinin değişkenliği ilkesinden aldığı yetkiye dayanarak her zaman değişiklikler yapabilir.Hizmetten yararlananlar ve hizmeti sunanlar bu değişikliklere katlanmak zorundayız.( AMA bizimde bu adrese ve kota sistemi konusunda bir çalıştay yapılıp söz hakkı vermeleri gerekirdi.) Çünkü Engelli bireylere verilen destek eğitim ŞEKLİ anlamda eşitlik sunuyoruz MADDİ anlamda eşitlik maalesef değil.
Adrese dayalı/Kota konusu;
sağlıkta; Hasta yakınları ve hasta;illa şu hastane olsun derse sağlık hizmetlerinin sunumumda ACİL deki hasta yığılmaları artar, neticesinde sonuçları malum.Bu sonuçların önüne geçmek adrese dayalı/kota sistemi HASTANELERİN acil bölümlerinde uygulanacakmış. Buradaki adrese dayalı/kota konusu iktisadi anlamda değilde bireyin hakkının zeval edilmemesi anlayışıdır.
Sağlıkta doğru olan bu sistem eğitimde de evleviyetle doğrudur.
Böylece kısmen olsa da şekilci eşitlikten maddi anlamda eşitliğe geçiş başlamış olur.Anayasamızın özündeki eşitlik anlayışıda budur zaten.
Adrese dayalı/kota sistemine bu açıdan bakılmasında fayda olduğunu düşünüyorum.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: obay35, waramiral

SEANS ARTIŞI.. 24 Ara 2017 20:43 #58

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
İşin hukuki esvabı nasıl olsa dikilir. Esas olan sizin kendi evladınız için ne talep ettiğinizdir. Bu talep ihtiyacı oluşturur. Eğer iktisadi faaliyet ihtiyaca cevap veriyor ise zaten tabii olarak meşrudur. Vermiyor ise hangi kanuni kisveyi kuşanmış olursa olsun israftır, nameşrudur.

Yani size, sizlere, engelli bireylere, ailelerine ve potansiyel engellilere bağlı her şey.. İhtiyacı sizler var edip, tarif edebilirsiniz.

Bize sadece herkese gönlüne göre nasip niyaz etmek düşer..

Selametle,
Son Düzenleme: 24 Ara 2017 20:45 yazan AliGalipDursen.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SEANS ARTIŞI.. 24 Ara 2017 22:16 #59

  • anaeli
  • anaeli Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 187
  • Teşekkür Sayısı: 69
  • Başarı: -1
selametle.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SEANS ARTIŞI.. 28 Ara 2017 03:01 #60

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Sn waramiral,

Daha önce bir şeyler yazacaktım ama bir türlü fırsat bulamadım.

Demişsiniz ki:
fakat taramacı ve görevi kötüye kullanan , kurumlar arası öğrenci kapma savaşını kendi rantı için kullanan hiç mi kimse tanımıyorsunuz. tanımayı bırakın şu yazıyı okurken adamın ya da bayanın yüzü aklınıza geliyordur. bunlara harcadığımız ücretin olmadığını düşünün. size kaç öğrencinin ücretine tekabül ettiğini hesaplayın. sonra bunları neden kovamadığınızı düşünün. işte kayıt sınırlaması gelirse her kuruma, o zaman bu şahıslar ortadan kalkar. öğrenci çalma savaşı biter.

Şimdi ben neredeyse 25 yıldır bu işi yapıyorum. Kurumumun da belli bir bilinirliği, tanınırlığı var. 25 yılda sizin "taramacı, raporcu, iş takipcisi vs." şeklinde tanımladığınız 1 kişiyi bile çalıştırmadım, bunlara para vermedim. Böyle yapanların pek çoğunun ise sektörden silinip gittiğini gördüm.

Bana başvuran ailelerin %60-70'i diğer ailelerin referansı ile gelir. Bir kısmı da bizi tanıyan, bilen sektörel kişilerin yönlendirmesiyle...

Demem o ki, bu iş öyle taramayla, iş takibiyle, rapor çıkartmayla falan taşıma suyuyla dönen değirmen kadar yürür. Bunlar -bana göre- bir gerekçe, bahane olamaz. İşini iyi ve doğru düzgün yapmak esastır.

Kusura bakmayın ama ben taramacıyla, raporcuyla, kömür dağıtarak, başka yollar kullanarak çocuk devşirmeyi, çalmayı vs. mübah bir yol olarak göremiyorum.
anlık kontenjanı 11 olan bir kurumun kayıt etme sınırı yoktur sn. barıltd

Bakın şimdi... Anlık kontenjan 11 dediğinizde bu 2 grup, 3 bireysel veya 1 grup 7 bireysel odası olan kurumdur. Bireysel olarak düşünürsek, bu kurum günde 8, ayda 176 saat çalışırsa, tüm saatlerini full doldursa bile en fazla 176 çocuk kaydedebilir. Eğer 3 bireysel 2 grup odası varsa, en fazla 110 çocuk kaydedebilir. Hepimiz biliyoruz ki, bir kurumun tek bir boş saati olmaksızın çalışması mümkün değildir. Yani bu 11 kontenjanlı kurumun olası kayıplarla kaydedebileceği çocuk sayısı zaten en fazla 80-140 arasıdır.

Bu kendi kendine bir kotadır zaten.

Kaldı ki, 11 kontenjanlı bir kurum 150 çocuk kaydetmişse o kurumdan zaten korkmanıza gerek yok. Daha fazla kayıt yapamaz.
17 öğrencisi olan kurumun sahibi çok bilinen tanınan biri. her kasım ayında 90 öğrencisine 20 torba kömür gönderir. nasıl iyi bir şey değil mi? ve o öğrencilerin boş ek4 leri imzalanır o çocuklar hiç kuruma gelmez kurum her ay 90 öğrenciye fazladan fatura keser. şikayet etsen de kaç defa alan razı veren razı. hiçbişey ispatlanamıyor. ama kota gelse ve denirse ki senin kurumun 100 kişi kaydedebilir. o zaman velisi eğitim düşünmeyen çocuğu kaydedemedikleri için sen görüşür kaydeder bişeyler yaparsın

Yazdıklarınızdan yaşınızın genç olduğunu tahmin ediyorum. Sizin bahsettiğiniz vasıfta birini "al sana 100 kontenjan" gibi bir sınırlamanın durdurabileceğine inanıyor musunuz? Eli kolu uzun, kendisine dokunulamayan bir şahıs siszce bu zorlukları aşamaz mı? Hatta diyelim ki, diğer kurumların başına müfettişleri bela edip kapattıramaz mı?
öğrenci çalma yarışları biterse ve sen eğitim yönünden eksik isen o öğrenci de bu yüzden seni bırakıp gidiyorsa savaşın olmadığı yerde sen kendinle uğraşırsın. kaliteyi arttırmak için. o zaman altından materyaller de kullanırsın profesör de çalıştırırsın ordinaryüs de.. nasıl eğitim kalitesini arttıracağını düşünüyorsan o.

Bana gelecek çocuk kota sayesinde cepteyse ben niye profesörü, kalitesi vs. uğraşıp durayım ki... Hatta en mantıklı olanı ne olduğuna bakmadan olabildiğince kayıt yapıp kurumu rayicinin çok üstünde fiyatla satmaya bakarım.
şuan yeni kurum açılışları durdurulmuştur. o zaman da sadece yeni kurum açılışı durmuş olacak.

Bu işe başladığımızda herhalde Türkiye'de 10-15 kurum vardı. Sadece bizden ayrılan arkadaşların açtığı kurum sayısı sanıyorum 25-30'dan fazladır. Belki bir o kadar kurumun açılmasına da manen desteğimiz olmuştur. Bugüne kadar tek bir kurumun açılışına muhalefet etmişliğimiz yok. Tam tersine, bu işin teşvik edilmesi, kolaylaştırılması için her türlü gayreti gösterdik.

Yeni kurum açılmasından niye korkuyorsunuz ki? Bu ülkede 80 milyon insan yaşıyor. Bunların %12'si engelli.. Bu engellilerin %35'i eğitim çağında.. Bu da yaklaşık 3,5 milyon eğitim çağında engelli çocuk olduğunu gösteriyor. Her kurum 300 çocuk kaydetse 10.000 den fazla kuruma gerek var demektir. Şu anda var 2300 kurum.

Siz sadece kendi ilçeniz açısından bakıyorsunuz. Haklı olabilirsiniz. Ama rekabet kolay bir şey değil! Rekabetin olmadığı yerde bir ilerleme, gelişme de olmaz. Siz 3 kurumun olduğu bir ilçeden bahsediyorsunuz, ben neredeyse 250 kurumun olduğu bir ilde yaşıyorum. Sanıyor musunuz ki bu kurumlar içinde kömür dağıtan, yardım dağıtan, siyasi ilişkilerini kullanan, başka her türlü dalavereyi yapan hiç kurum yok? Benim kurum kapımda çıkan ailenin eline broşür tutuşturanlar bile oldu.

Kota gelse benim canıma minnet! Mevcut kontenjanımı doldurmaya yaklaşmam bile mümkün değil. Buna rağmen yanlış olduğunu düşünüyorsam 3 günlük hesapla değil, uzun vadeli sıkıntıları düşündüğümdendir. Yoksa kota bana zarar vermez.. eğitime, niteliğe, aileye zarar verir.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: ozal24, AliGalipDursen, hida

SEANS ARTIŞI.. 28 Ara 2017 07:39 #61

  • waramiral
  • waramiral Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 516
  • Teşekkür Sayısı: 297
  • Başarı: -9
sn. barışltd. gerçekten yaptığınız bilgilendirmeye çok teşekkür ederim.

gelelim görüşlerime. sizin gibi çınar değilim evet. ama konuşma dilimle yazmaya çalışıyorum. bu da beni sizden sanırım 15 yaş falan küçük yapar o zaman 60 falan olmalısınız. muhakkak sizin tecrübeleriniz biz gençler için gerekli.

en az farklı 90 kurum sahibi arkadaşım var. Zonguldak'tan adana'ya, Van 'dan Adıyaman'a kayseri'den İzmir'e Muğla'ya Antalya'ya vs. hepsi de beni arar genelde ve elimdeki naçizane bilgileri paylaşırım.

genel olarak sizin kurum (eğer dediğiniz gibiyse) benim kurumlarım içinde yapabilmeyi düşündüğüm hayalimdeki yer. 1 kurumum öyle olma yolunda ilerliyor. diğerleri ise çarkın dişlisi. anlattıklarımın hepsi mevcut. Bulunduğum ilçe de para pul odun kömür istemeyen velilerin %80 'i ben de. fakat onlar da benim maaşımı çıkart, beni şu hastaneye götür benim kaynımın hanımı hamile gel bizi hastaneye götür vs vs. şimdi bana yanlış iş yapıyorsun demeyiniz. ben o işleri yapmazsam her öğrencimizin evine 10 defa gidilmiştir rahatlıkla. biri gitse diğerleri için de sıkıntı yaşarım. bu bir denge meselesi. bunu mantıklı çözebilmek için devletin yönetmeliğine ihtiyacımız var. Biz ve bizden önceki kurum sahipleri artık işi batağa sürükledik en azından devletin eliyle çıkaralım diyorum. Çünkü eğitimi ve yatırımını hemen hemen eşit oranda düşünen kurum sahipleri de mali yükümlülük altında ezilerek kendilerini aynı çarkın dişlisi olarak buluyorlar. diğerleri zaten sadece para derdinde. yaptığımız işin toplumsal vicdani ve ahlaki boyutunu hiçe sayanlar bunlar. onlara diyecek lafım kalmadı zaten. Allah'ından bulsunlar.

şimdi gelelim 11 anlık kontenjanla 176 kayıt olayına. sizin de dediğiniz gibi 8 bireysel varsa (1 grup 7 bireyselden) günde bir sınıfta 11 saatten 88 saat. 6 gün çalışıyor diyelim. 25x11 den 275 öğrenci eder.
bu arada sadece maximum öğrenciyi çıkarmaya çalışıyorum. daha bitti mi tabi ki hayır.sırf karşı kurumları bitirmek adına 2-3-4 saat ders yazar ve 400 öğrenciye kadar çıkarırım. şimdi; bu adam da işi böyle yapıyor diyelim. o kadar yerde sen kime nasıl ne eğitimi veriyorsun? demezler mi adama? demezler ağam demezler...

BEN DE DESİNLER İSTİYORUM ARTIK!!!

kota olayı şarttır. kesindir.

Biz hala kotaya karşıyız demekle yetiniyoruz. Abicim kota kabul edildi çıkması an meselesi. buna ne eklenir bunu tartışalım buna kafa yoralım da artık diyorum.

Saygılarımla
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SEANS ARTIŞI.. 28 Ara 2017 08:07 #62

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3651
  • Teşekkür Sayısı: 2865
  • Başarı: 54
Yazılanları okuduğum zaman kafama çeşitli sorular geliyor.

Yönetmelik Ocak ayında çıkacakmış. Kota olayı varmış. (Program bazında)

Kotanın olması, doğru bir şey mi? Bence de değil. Kotaya karşı olduğunuzu beyan etmek yanlış bir şey mi? Bence değil. Sayın yetkililer zaten karar vermişler. Zaten kota çıkacak. Bir takım kişi de bu yanlış uygulama demekde.
İşin belki hukuki boyutu dahi araştırılır.

MEB in çıkarmış olduğu her uygulama doğru mu?

Biri, şu zorunlu eleman SAÇMALIĞINI savunabilir mi?

Biri, şu RAM Krallıklarının uygulamalarını savunabilir mi?

Biri,01.06.2006 dan beri sürekli olarak (her açıdan gerçi) ekonomik anlamda kayıplarımızı açıklayabilir mi?

Biri,psikoloji temelli özel eğitim uygulamalarında psikologların hak kayıplarını açıklayabilir mi?

Dengeli dağıtım,telafiler,okul saatleri...

Daha çok ek yazabiliriz buraya.Önemli olan doğru olanın yanında olmaktır. Çıkarın değil.

O çıkar gün gelir seni her şeyden çıkarır...

Sağlıklar dilerim.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: barisltd

SEANS ARTIŞI.. 28 Ara 2017 11:12 #63

  • waramiral
  • waramiral Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 516
  • Teşekkür Sayısı: 297
  • Başarı: -9
sn. tartanc sorunların bazılarını belirtmişsiniz ve çok haklısınız. Fakat yazdıklarınızla sınırlı değil.

Bana göre de kota gerekli. Ama tek başına yetmez. Yetmeyecek de. Sürekli olarak kotadan bahsediyoruz. Bunu sınırlamışlar eyvallah. Ama neye göre niçin? amaç sadece kurumlarda eğitim alacak öğrencilerin sayısını mı azaltmak? tabi ki değil? mantık ne? daha kurum artışı durup, daha az kurum olunca daha mı iyi oluyor? sen rekabet ortamını sadece öğrenci sayısına göre ayarlarsan amaç sadece öğrenci arttırmak olur o zaman da ne pahasına olursa olsun öğrencilerin kuruma katılması tek amaç olur. Sen bir kere bunu düzelteceksin. Mtsk lar gibi 50.000 nufuslu yere 2 kurum 100.000 e kadar 3.kurum açılabilir dersen bunun kime faydası var. Bunu diyorsan diyeceksin ki şu kadar öğrenci kaydedebilirsin. O zaman biraz mantıklı olur ama onun da ayrıntılarını belirtmek lazım.

Program bazında olması da ne mantık? Örneğin öğrenci hem işitme hem de zihinsel programda eğitim alması önerilmiş. Aynı ilçede bulunan kurumlardan bir tek işitme ve zihinselin aynı anda bulunduğu 1 kurum var. Ama sadece zihinsel program uygulayan kuruma kaydedilmiş ve 8 saat bireysel + 4 saat grup yine yazılıyor. Hani olmasa anlarım ama bu ne iş? Görüş yazısı istendi bakanlıktan, cevap şu; 'öncelik olarak iki programı da uygulayan kurumda eğitim alması için yönlendirilir, o ilçede eğer yoksa tek programdan da ders alabilir.'

şimdi aklımda deli sorular; bu yönlendirme işi kime ait? kim yönlendirecek? velinin akrabası o kurumda çalışıyorsa 2 programlı eğitim uygun mu? en az iki engeli olan öğrencinin 4+4 alması uygun mu? sadece zihinseli olan 8 saat eğitim alıyor da iki engeli olan neden 4+4 alıyor?

adaletsizlik yönetmeliklerde. Kanunda. Devlet ben 8 + 4 saati karşılarım diyor diye bu çocukların ayrı ayrı engelini değerlendirmeye ne gerek var o zaman? zihinsel işitme ve bedenselse çocuk, ver zihinsel dersi 8 saat. niye zorunlu personele ders yazıyoruz ki?

kısacası problem çok. öncelik ücretler artmalı, sistem oluşturulmalı ve bu sistemin eksiklikleri için tekradan yeni yönetmelik çıkarılmalı....ama nerdeeeeeee

saygılarımla
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc

SEANS ARTIŞI.. 10 Oca 2018 18:09 #64

  • gulumse
  • gulumse Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 241
  • Teşekkür Sayısı: 146
  • Başarı: 1
5 bin nüfuslu yere 2. kurum açılıyorsa
80 bin nüfuslu yere 8. kurum açılıyorsa

bu kurumları açanlarda;
çalıştığı kuruma kızıp kurum açan memurlar - şoförler vs ise

kota gelmesi gerekiyor.

nüfusa oranla yetersiz sayıda kurum olması
veya
nüfusa oranla fazla sayıda kurum olması

rekabetsizliğe / haksız rekabete neden olur
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.449 saniye
Sistem Kunena Forum