ENGELLİ AİLELERİ PLATFORMU
Milli Eğitim, Kültür, Genlik ve Spor Komisyonu gündeminde bulunan “Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” nın 10. Maddesi “652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 43. Maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"(3) Engelli bireylerin özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine veya birimlerine kayıt ve kabul işlemleri ile engelli birey ve eğitim personelinin ders devam takibi, 1/11/2016 tarihinden itibaren biyometrik kimlik doğrulama sistemi ile yapılır. Kimlik doğrulaması mümkün olmayan engelli bireylerin kimlik doğrulama usulü ile kimlik doğrulama sistemine ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir."
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf TEKİN’in komisyon konuşmalarından aşağıdaki örnekler biz engelli ailelerini derinden yaralamış ve üzmüştür.
“…biz bu konuyu ilgili akademisyenlerle, bilişim sektöründen olan arkadaşlarla ve bu kurslardan yararlanan öğrencilerin haklarını savunan sivil toplum örgütleriyle konuştuk. En makul ve verilebilecek en az zararla -zararı yoktur demiyoruz kuşkusuz, biraz önce cümleye başlarken söylemiştim, hassas bir kitle, mutlaka rahatsız oluyorlar ama- bunların devamlarının kontrol edilebildiği mekanizmanın bu olduğu bize söylendi uzmanlar tarafından. Bizde böyle bir mekanizma zaten kurulmuş. Bu, hâlihazırda yürüyen uygulamaya yasal dayanak teşkil etmiş olacak buradaki küçük değişiklik.”
“Haklısınız, çok haklısınız ama bir şekilde, gelip gelmediklerini kontrol etmek gerekiyor. Ben tekrar katılıyorum yani verebileceğimiz en az duygusal hasar neyse onu temin etmek gerekir.”
Zira engelli çocuklarımıza bir zararın olduğunu kendiside kabul etmiş fakat nedense engelli gerçeğiyle bağdaşmayan bu sistemde ısrarcı olmuştur. Engelli aileleri olarak Sayın Müsteşar Yusuf TEKİN’ in bu yaklaşımını anlamakta güçlük çekiyoruz.
Kimlik doğrulama cihazlarına çocuklarımızı damar okutmaya zorlamak; özellikle orta ve ağır zihinsel yetersizliği ve otizmli çocuklarımızda EPİLEPTİK NÖBETLERİ tetiklemekte ve seanslarımız verimsiz geçmektedir.
Bağışıklık sistemi oldukça zayıf olan çocuklarımıza, günde ortalama 150-200 el değen hijyenik olmayan damar okuma cihazlarından bulaşabilecek hastalıklardan aileler olarak endişeliyiz.
Sağlık Bakanlığı’ndaki benzer damar tanıma uygulamasından 0-12 yaş, CP’li ve Otizmli vb. çocuklarımız muaf tutulurken, bu sistemle neden engelli çocuklarımıza ve biz ailelere eziyet yapılmak isteniyor.
Engelli birey gerçeğine tamamen aykırı bu maddeyi ENGELLİ AİLELERİ olarak istemiyoruz. Tasarıdan acilen çıkarılması umuduyla;
Gereğinin yapılmasını arz ederiz.