Arkadaşlar,
Yarın illerden gelen temsilcilerin katılımıyla 22 Ekim eyleminin hazırlıklarının görüşüleceği bir toplantı Ankara'da yapılacak.
Toplantıya katılacak olan ve sektörümüzün geleceği adına kaygılı, girişken ve cesur tüm arkadaşlarımızı selamlıyor ve toplantıda yürütülecek tartışmaların, alınacak kararların çocuklarımız ve bizler için hayırlı sonuçlara sebep olmasını diliyorum.
Daha önce belirttiğim ilkesel nedenlerle bu oluşuma katılmamış ve katılmayacak olmam gönlümün başarmanızı istemesine engel değil. Ne var ki aklım yine de son bir iki küçük hatırlatmanın yapılmasından yana..
Bir araya gelme iradesini gösteren arkadaşlarımızın bu birlikteliği sürdürülebilir kılacak mekanizmalar, bir arada olmanın ilkesel ve pratik ortaklaşmaları, kısacası örgütlülük ve örgüt hukuku konularında da tefekkürleri yararlı ve vazgeçilmezdir.
Ankara sektörün iki meslek örgütünün merkezlerinin bulunduğu bir kent. Derneklerimizin neler düşündüğü konusunda tevatürlere, kulaktan kulağa aktarmalara gerek kalmadan her iki derneğin temsilcileri ve yetkilileri ile istişarede bulunmak hem çok kolay, hem de kendi kanaatlerimizi ilk ağızdan konuşanları dinledikten sonra inşa etmek daha sağlıklı.
Sektörün içinde olduğu sorunların kaynaklarından birisinin de sektörün kendisini ifadeye ve temsile yeterli güçte bir birlik ve örgütlülük oluşturamamış olduğunu görmek ve bunun aşılabilmesi için birlik, dayanışma, katkı ve katılımın nasıl sağlanabileceğini tartışmak çok önemli. Eğer spesifik bir sorun karşısında oluşan heyecan ve dinamizm kalıcı kılınabilir ise sektörün geleceği için bir ümit var edilebilir.
Bu bağlamda kimseyi ötekileştirmeyen, dışlamayan, itibarsızlaştırmayan bir dile, bir söyleme ihtiyaç var. Orada olan ve olmayan herkesi kucaklayan, dernekler ve üyeleri de dahil olmak üzere her alanı kuşatacak, herkesten sunabileceği katkıyı alabilecek, herkesi ortak bir amaç ve hedefe yönlendirebilecek bir dil bulunmalı.
İçinizde dernek üyeleri de var, olmayanlar da var. Özellikle bu güne değin derneklerden uzak duranların sektörde olup bitenler ve derneklerin tavır ve tutumları konusunda ön yargılardan uzak ve yapıcı bir yöntem belirlemesi çok yararlı olacaktır.
Bu günler geçecek, sektörümüz daha iyi günler görecek, hep yüz yüze bakacağız. İfrattan kaçarken tefrite, tefritten sakınırken ifrata düşmemeliyiz. Her şeyin iyisi kararında olanıdır, zehir ve ilaç sadece dozuyla ayrışan aynı maddeden ibarettir.
En içten başarı ve kolaylıklar dileklerimle,