Öncelikle: konu ASPB ile ilgili olsa; sorunların anlaşılması konusunda daha iyimser olabilirdim... konu Sağlık Bakanlığı olsa, iyimserlik seviyemi bir derece aşağı düşürür, ama yinede beklentilere cevap verilebilir derdim... konu MEB olunca; ne olacağını kestirmek çok zor...
O kadar büyük bir alanı kapsıyorlar ki; bırakın iki ayrı genel müdürlüğü; çok daha küçük birimlerde (il-ilçe), iki farklı şube müdürünün kordinasyon sorunu var... kordinasyon sorunu olmazsa; ayrı görüşe sahip “iki ülke” gibi kavgaları var...
hatta konu MEB ise, iki “ayrı ülke” olmadan : talim terbiyeden, müstaşarlığa; teftiş kurulundan, mevzuat dairesine; ... uzatmadan “her kademesinden” , “her kademesine” anlaşılmaz bir “iletişim eksikliği” yanında, bir de “görüş ayrılıkları” var...
“güvenilmez mi! güvenilmez”; bir sistem var ortada...
bugün “a” diyenin; yarın “b” dediği; yarın “b” diyenin; birgün sonra “c” demeyeceğini, bilmediğimiz bir sistem var ortada...
Kişisel olarak, bu şerhleri koyma ihtiyacı duydum...
Tartışılan konulara dönmeden; ikinci şerh koyma ihtiyacı duyuyorum...
sondan başlamak daha doğru...
İki derneğe de üye olmamayı gerektirecek şekilde deneyimi olan kişiler; varolan derneklere neden üye olmamız konusunda bizi lütfen aydınlatın... çünkü bir derneğe üye olunmamasını en iyi siz anlatabilirsiniz...
Bu cevap bir şekilde gelecek yada gelmeyecek...
dernekler tam bir ortaklıkla çalışmalı demiyorum; hatta daha önce de ifade ettim; “odalaşma” üzerine; yani “bazı zorunluluklar” ile her birimizi “ortak zeminde” buluşturmaları gerekir...
zaman kavga etme zamanı değil... ikinci şerhim bu...
çünkü “o bunu yaptı, o bunu yapmadı” diyeceğemiz zaman değil... ama birileri; “o bunu yaptı, diğeri bunu yaptı” ayrıştırması yaptığında; bu sektöre yarar değil zarar getirir...
bu biline biline yapılıyorsa “art niyet” aramamak mümkün değil...
şerhlerim ortada...
öyle yada böyle; iki dernekten birine “hiçbir neden olmadan” üye olmayan kişiler; “bedava” bilgilere uluşma peşinde koşan “kan emicilerdir” ... “armut piş, ağzıma düş” lafı bu insanlar için o kadar hafiftir ki, birilerinin bu siteden “bedava” bilgi alması bence “kene gibi kan emeciliğidir”...
ve bu “kan emiciler” teşhir edilmelidir... bunların sayısı 1000 kişiden fazladır, yani sekterön yarısı “kan emici” halini yaratmıştır...
birde bu kan emicilerden yararlanan, “şarter kapanacak”, “balyoz kafanıza binecek”, “bayramınız şu tarihte bitecek”, diyerek “doyumsuz kazlara” her türlü şeyi yedirip, “50 gramlık kaz çiğerini, 500 gram olarak satacak” korku satıcılar çıkacak...
bu “kan emicilerden” kurtulmanın tek yolu; iki derneğin; “zorunlu üyelik” ve daha ilerisi için “odalaşmasıdır”...
bu sitede, bilgi verilmesinin yanlışlığını anladım (halbu ki ilginç bazı gelişmeler var)... zaten 1000 kişinin bildiğini, “kan emici” diğer bin kişiye anlatılması bu platformda doğru değil...