BAŞLIK: Sektör için çözümBÖDES SİSTEMİ

Sakin say yazan:
Sizi iyi anlayamadım sayın Sakin,

Benim sunduğum BÖDES Sistemine mi atıfla söylediniz? Yoksa Bakanlığın öyle yapacağını düşenerek mi dediniz?

Bakanlığın öyle düşündüğünü söyledim.

Sakin say yazan:
Bakanlığın Servis ücretini ders ücretinin içine dahil edebileceğine dair Dernek açıklamasını biliyorum ancak Aile Danışmanlığı Ücretinden hiç bahsedilmedi.

Çözüm Sisteminde Kurumların ismini Özel Eğitim Rehabilitasyon ve Aile Danışmanlığı Merkezleri olarak önerdim. Kurumların isminde bile olan bir hizmetin ücretinin de ayrı olması gerekir..

Servis ücretindeki uygunsuzluk onu farklı bir hizmet ücretinin içine konularak giderilmez. Bir şey ya vardır yada yoktur. )

Hizmet ne ise o hizmetin özellikleri ve kriterleri ücreti ile birlikte ayrı ayrı belirlenir ve belli bir disiplin altında yürütülür. Zaman içinde de sorunlar gözden geçirilerek söz konusu hizmetin standartları geliştirilir. Raporda bunların detaylarına değinmedim. Bu konular Dernek ve Bakanlık arasında müzakere edilebilir.

Devlet Servis Ücretini Sosyal Devlet gereği ayrı olarak belirler ve ücret ödeyeceği hizmet içinde doğal olarak çocuk adına kalite ister. Aynı durum Aile Danışmanlığı için de geçerlidir.

Değerli Kurum Sahipleri ve Öğretmen Arkadaşlarım,

Telefonla arayıp, bana bu Rapor hakkında Derneklerin değerlendirmelerini soran arkadaşlar oluyor. Konuyu buradan da açıklayıp sizleri de bilgilendireyim.

Bu Raporu öncelikle üyesi olduğum Özel Eğitim Kurumları Derneği ile hatta üyesi olmadığım ÖZERKDER ile de paylaştım. Ancak haftalardır her iki Dernekten de geri dönüş alamadım. Adeta dut yemiş bülbül gibiler.

Sektörün içinde bulunduğu SİSTEM sorununa bir çözüm üretmek Derneklerimize düşün en önemli sorumluluk olduğu halde maalesef bu konuda gerekli çözümü üretememişlerdir.

Özellikle üyesi olduğum Özel Eğitim Kurumları Derneğini üstelik yıllarca, hem de ŞİDDETLE tavsiye etmeme rağmen bırakın böyle bir çalışmayı, sorunun bir sistem sorunu olduğuna bile ikna edemedim.

Derneğin tüm toplantılarında bu konuyu hep gündeme getirdim. Belki benimle aynı düşünen insanlar ozaman taşın altına elini koyup bu uğurda mücadele edecek bir Dernek yapısını sağlayabilseydik sonuç emin olun Kamera yada gelmekte olan Yüz Tanıma sistemi uygulamasına gitmeyecekti. Kamuoyu nezdindeki itibarsızlığımız da cabası.

Basiret sahibi bir Dernek yönetimi, kendisine sunulan bir çalışmayı mutlaka ama her şeyden önce temsil ettiği kurumlara olan sorumluluğun gereği değerlendirmeye alır. Yaptığı değerlendirme sonucunu da şeffaf bir biçimde ortaya koyar. Benim ortaya koyduğum çözümün doğru ya da yanlış olması önemli değildir. Önemli olan Derneğin bu çalışmayı samimiyetle değerlendirmesidir. Kaldı ki, ben sunduğum çözümün de ARKASINDAYIM. Hatta tartışmak isteyen tüm arkadaşlarımız için iletişim bilgilerimi dahi belirttim.

Özellikle, aidatını ödediğim ve hep saygı çerçevesinde görüşlerimi ve eleştirilerimi paylaştığım Derneğimin bu basireti gösterememiş olması beni ayrıca üzmüştür.

Dolayısıyla beni arayıp Derneğin ne dediğini soran arkadaşlara bende diyorum ki, önce raporu siz okuyun ve sonra üyesi olduğunuz derneği arayın ve sorun;

1- Size bu Rapor sunuldu mu?
2- Değerlendirnemiz nedir?

Arkadaşlar,

Üyesi olduğum Dernek 2006 yılından beri bizim temel sorunumuza bir çözüm üretememiştir. Bakanlık sesini çıkarmasa Derneğin bu yapısıyla bin yıl bu soruna bir çözüm üreteceği yoktu ve YOK!.

Doğru yada yanlış, kendisine sunulan ve içinde kafa patlatıp BÖDES ÇÖZÜM sistemi diye ortaya koyduğum bir Raporu bile değerlendirememiştir.

Nihayet, biz ne isek Dernek de odur. Ya da Dernek ne ise biz de oyuz. Bu itibarla, Derneğimizin vizyon ve misyonunun acilen gözden geçirilmesinde fayda var.

Yüz Tanıma sistemi karşısında bu kurumların düşeceği zor duruma karşı Derneğin somut bir çözüm sağlamadığı ortadadır.

Ben ortaya bir çözüm koydum ve arkasındayım. Kaldı ki, bu çözüm sistemi kurumların, uygulamaya başlandığında YÜZ TANIMA sisteminden olumsuz etkilenmemesini sağlıyor. O ay HİÇ GELMEYEN ÇOCUK HARİCİNDE KURUMLARIN KAYBI OLMAMAKTADIR.

Selamlar,

Hocam elinize emeğinize sağlık. Ayrıntılarıyla sorunları masaya yatırıp uygulanabilecek çözümler sunmışsunuz.
Bence bu çalışma taslak olarak değerlendirilip üzerine biraz daha çalışarak güzel sonuçlar elde edilebilir.
Şu noktayı eklemek isterim. Ders saati artınca personel sayısıyla birlikte servis sayısı da arttırılacak mecbur ancak anladığım kadarıyla ücret ancak bunları karşılayacak kadar artacak.
Sadece bu yönde bi eleştirim olacak onun dışında gayet güzel bi sistem

fzthkn yazan:
Değerlendirmeniz için teşekkür ederim.

Her şeyden önce, güzel bir sistem demişsiniz. O artık bir sistem değil, ismi var. Bireye Özel Destek Eğitim Sistemi kısaca BÖDES )

Ders saati artınca personel sayısı da artacak demişsiniz. Durum öyle değil. Çünkü dikkat ettiyseniz artık Bireysel ya da Gurup Eğitim ayrımı bu sistemde yok. Rehberlik Raporunda belirtilen kazanımlar esas olacak şekilde eğitimin gurup ya da bireysel olarak verilmesi ilgili karar Rehabilitasyon Merkezi ve çocuğun öğretmenine bırakılıyor.
Burada olsa olsa sizin öğretmen sayınız düşer.

Servis giderlerinde artış olur şeklindeki tespitinize gelince;

Hayır önemli bir değişiklik olmayacaktır. Hatta tam tersine zıt güzergahlardan getirmek zorunda kalıp buna bağlı artan yakıt gideriniz, çocukları uygun güzergahlar çerçevesinde bir araya getirerek tam tersine düşecektir.

Bu çözüm üstünde çalışılması gerekir şeklindeki fikrinize gelince;

Bu rapor sizlerden önce sadece üyesi olduğum derneğe değil, aynı zamanda Özerkder'e de verildi. Ancak çözüm hakkında fikir beyan etmemiş/edememişlerdir.

Bu nedenle sonuca Derneklerden gitmek yerine sizlerden gitmeyi tercih etmek durumunda kaldım.

Oysa bir Derneğin en önemli görevi sektörün en temel sorununa çözüm bulmaktır. Bundan daha da önemlisi, üyesi tarafından sunulmuş çözümü şeffaf bir şekilde değerlendirip, sektörle paylaşmaktır.

Bunun nedenini bilmekle beraber, takdirini şimdilik öğretmenlerimiz de dahil olmak üzere tüm kurumlara bırakıyorum.

Raporunuzu daha önce de okumuştum ama çok uzun olduğu için ancak şimdi detaylı inceleme fırsatım oldu.

Öncelikle elinize sağlık... Çoğu kişinin aklından bile geçirmediği bir şeyi yapmış, emek harcamış, düşünmüş, taşınmış, çözümler oluşturmaya çalışmışsınız. Bu açıdan takdire şayan bir çalışma olmuş.

Diğer taraftan, eleştirilerime gelecek olursak;

Şekilsel olarak;
- Çok uzun
- Çok fazla laf kalabalığı ve anlatım var. Bir kısmı zaten aleni olan şeyler.
- Okuması ve anlaması zor

İçerik olarak değerlendirecek olursak;

- Önerdiğiniz sistemi -kişisel olarak- uygun bulmuyorum. Örneğin benim çalışma sistemime ve anlayışıma hiç uymuyor.
- İçerik olarak karmaşık... Bunu MEB yetkililerine anlatmak için günlerce gidip gelmeniz lazım.
- Çeşitli yerlerde kurumlar hakkında kullandığınız bazı ifadeler hoş durmuyor.
- Aynı ücretle 12 seans eğitim verilmesi; üstelik servisin de karşılanması, hatta aile danışmanlığının da karşılanması nasıl olacak doğrusu anlamadım. Bu şekilde devlet üstüne ciddi bir yük biniyor. Kabul etmeye kim yanaşır hiç bilmiyorum.
- 12 seansın ister bireysel, ister grup verilmesi çok fazla suistimale açık.
- Sistem, denetleme gereksinimini ortadan kaldırmıyor. sadece ödeme ve seans garantisi getiriyor. MEB buna yanaşmaz. Kişisel fikrimdir.

Geneli üstünde konuşacak olursak; sistem özgün bir değişiklikten ziyade MEB sistemine alternatif bir yapıda... Ama anlayış yine aynı! Yine belli sayıda seans vs şeklinde.. Prensip olarak bu şekilde yapılandırılmış sistemlere karşıyım. Bir an için devletin hiç bir ödeme yapmadığını, tüm velilerinizin özel olarak gelip kendi ödemelerini yaptığını düşünün. Her çocuğa ayda 12 seans eğitim mi verirsiniz, yoksa kimine 4, kimine 24 seans mı? Bu şekilde çalışırken çocuk 5 dakika geç gelmiş, 5 dakika geç çıkmış bir önemi olur mu? MEB programlarıyla sınırlı mı kalırsınız, yoksa sosyal aktiviteler, alternatif eğitimler, sanat, spor vs. gibi hizmetlerle programlarınızı zenginleştirir misiniz?

Ha, diyebilirsiniz ki, hayal dünyasında mı yaşıyorsun! E, benim eğriye razı olmam doğruyu hayal etmemi engellemiyor.

Emeğinize saygı duyuyorum ancak benim için makul olan tek sistem "özel kurumlar" olduğumuzun vurgulanacağı sistemdir. Sabit seans, sabit ücret gibi bir sistem hiç bir zaman bizi özel kurum yapmaz, sadece devletin taşeronu, kölesi yapar. Yeterli ücreti alamadıktan sonra MEB ister 2 seans ödemiş, ister 12 seans ödemiş ne fark eder? Birim fiyat bazında her zaman zarar ediyor oluruz.

Benim düşüncem sistemin verimini veya performansını arttırmak değil, tamamen farklı bir anlayış temeline oturtmak. Yoksa mevcut sistem de sizin bazı önerilerinize benzer modifikasyonlarla daha verimli hale gelebilir.

*****

Herhalukarda, ciddi bir emek ve düşüncenin sonucu olan bir rapor ortaya koymuşsunuz. Ne yazık ki sektörün böyle şeylere zerre kadar ilgisi yok. Elinize sağlık ama çabanızın hak ettiği ilgiyi gördüğünü/göreceğini de pek sanmıyorum. Bugüne kadar "ücret artışı" dışında ne ilgi gördü ki? Bence sektörün en temel sorunu bu! Bunu aşabilseydik bir değil, bin sistem önerisi gelmesi gerekirdi.

barisltd yazan:
Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim.

Hemen ifade etmem gerekir ki, siz Raporu, ama özellikle de çözüm sistemini sektöre uygun olup olmadığı için değil, kendi beklentinize uygun olmadığı için eleştirmişsiniz. Hatta daha net bir ifade ile, ortaya koyduğum çözüm sisteminin sektöre uygun ama kendinize uygun olmadığını ifade etmeye çalışmışsınız.

Sizin "Özel Kurumlar", "Devletin Taşeronu, Kölesi olmak"şeklindeki ifadeleriniz, beni bağışlayın ama ütopik ve marjinaldir. Sektörün şuan içinde bulunduğu durum bize konuya bu açıdan yaklaşma lüksü tanımamaktadır. Kaldı ki, iddia ettiğim çözüm sistemini kabul etmeyeceğini söylediğiniz MEB'i ve Sektörü nasıl ikna edeceksiniz? Gerek siz, gerekse üye olduğunuz derneğiniz bu konu hakkında bu güne kadar nasıl bir çalışma yaptınız? Önerdiğim çözüm sistemi her Ağustos ayında sektörün daha sağlıklı gelişmesini sağlamak üzere ÇALIŞTAY imkanı sağlıyor. Beklentilerinizi orada ifade edebilirsiniz.

Sizin, "Sistem, denetleme gereksinimini ortadan kaldırmıyor. Sadece Ödeme ve Seans garantisi getiriyor" şeklinde önemsizmiş gibi göstererek ifade ettiğiniz cümle, açıkça ifade etmek gerekirse beni niyetiniz ile ilgili kuşkuya düşürmüştür.

2006 yılından buyana tam 13 yıldır MEB'in bizimle, bizimde MEB ile yaşadığımız sorunun en temel nedeni mevcut sistemin ÖDEME ve SEANS garantisi verememiş olmasıdır. Önerdiğim sistem ise ödeme ve seans sayısını garanti etmektedir. Şimdi sizin bu doğruyu bilip başına SADECE kelimesini ifade ederek ifade etmeniz önerdiğim çözüm sisteminin sektör tarafından daha iyi değerlendirilmesine katkı sağlamayacağı gibi aynı zamanda engeller.

Denetleme gereksinimini ortadan kaldırmaz demişsiniz. iyi de benim denetleme sorununu ortadan kaldırıyor diye bir iddiam yok ki! Sistem kurumlara ödeme ve seans garantisini zaten getiriyor. Ortada mevcut sistemdeki gibi tedbirden ibaret denetim söz konusu olmuyor. Denetim hem kurumlar hem de MEB için kolay ve kabul edilebilir biçimde homejen bir hale gelmektedir. Raporun DENETİM başlığına bakarsanız ilk cümlesinin Denetimsiz bir sistem düşünülemez diye başladığını görürsünüz. Kamera yada yüz tanıma sisteminin bu sistemde hem çocuğa hemde rehabilitasyon merkezlerine zararı bir yana yararı söz konusudur. Konuyu bir daha değerlendirmenizi öneririm.

Çocuk rahatsız olduğu için şimdilik bu kadarla yetineyim. Yazdıklarınızın kalan kısmını da ayrıca cevaplandıracağım.