Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
O.E.R Forum Sayfasına Hoşgeldiniz

Lütfen tanıdıklarınıza ve arkadaşlarınıza forumumuzdan bahsediniz. Sizin desteklerinizle bu sayfalarda gençlerimizin geleceği ve sektörel sorunlarımız hakkında pek çok konuyu tartışacağız.

BAŞLIK: Virüssüz Günler

Virüssüz Günler 31 Mar 2020 19:20 #1

  • snowprensi
  • snowprensi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Değerli büyüklerim ENGELsizsiniz
  • Gönderiler: 27
  • Teşekkür Sayısı: 20
  • Başarı: 0
Öncelikle herkese merhabalar,
İçinde bulunduğumuz durumdan dolayı ülkem ve insanlık adına sağlıklı ve virüssüz günler diliyorum. Uzun yıllardan beri Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde özel eğitim öğretmenliği yapıyorum. Hani derler ya saçımı sakalımı bu uğurda ağarttım. İşte tam da öyleyim. 17 yıllık öğretmenlik hayatımım 15 yılını özel eğitimde devirmenin gururunu dibine kadar yaşıyorum. Film şeridi gibi her zaman gözlerimin önünden geçiyor tüm kuzucuklarım. Yüzlerce belki binlerce çocuğumla doğrudan veya dolaylı bir şekilde temasım olmuştur. Dolaylı olarak fikir alışverişinde bulunup yol gösterici veya rehberlik ettiklerimiz olmuştur.
Her zaman vicdanımla ve severek yaptığım işimden asla pişmanlığım olmamıştır. Hele hele onların bazen konuşmak için çıkardığı bir ses, okuma yazma için okuduğu bir hece, size çok basit gelebilir ama beşe kadar bağımsız olarak saymasıyla sonsuz mutluluk yaşadık. Hepimizin çok basitçe yaptığı o musluğu açmak bizi göklere uçurmuştur. Kırmızıya kırmızı denildiğini duymak bize büyük bir gurur yaşatmıştır. Hele bir defasında ismini söylemeyeyim ama o traş olma sahnesi var ki beni benden aldığı gibi sonucunda ise gözlerdeki ışık yetti bize hep. Kendi çocuklarımızdan daha fazla zaman ayırmaktan yüksünmedik hiç. Çok uzun ve yorucu çalışma saatleri gündemimizde olmadı hiç. Her zaman göz ardı edilmekte bizim motivasyonumuzu düşürmedi.
İğneyle kazdığımız kuyuların üzerine bürokrasinin kamyonlarla döktüğü toprağı saymazsak çok eğlenceli bir işimiz var aslında. Sokakta ailemizde bize sorulan zor olmuyor mu sorularına ise verdiğim cevap her zaman bellidir. Yalanı, fırıldağı, kastı, üçkâğıtçılığı, kini, nefreti, ayrıştırması, siyaseti, falan yok benim kuzularımın. Hepsi bizlere yüce yaradanın birer emaneti. Aslında hepsi birer sabır testi. O sabrı da size onlar öğretiyorlar. Öğretmenim evet ama çok şeyi de ben o özel çocuklarımdan öğrendim.
Ben ve benim gibi eğitimci ordusunun çalıştığı 2178 merkez var Türkiye’de. Yaklaşık olarak bu merkezlerde eğitim alan 490 bin melek var. Yine bu merkezlerde yaklaşık 40 bin kişilik işinin ehli kocaman bir eğitim ordusu var. Özel Eğitim Öğretmeni, Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni, Çocuk Gelişimcisi, Okul Öncesi Öğretmeni, Rehber Öğretmeni, Psikologu ile koskocaman bir ekibi var. Yine bu merkezlerde yaklaşık olarak 30 bin yardımcı personel var. Çorbamızı kaynatan ablalarımızdan, servisteki hostes kardeşlerimizden, sekretaryalarımızdan, şoförlerimizden, usta öğreticilerimizden, evrak takibi yapan kardeşlerimizden oluşan koca bir mutfak var arkamızda. Yine bu merkezlerimizin kurulup işletmesini sağlayan kurucular ve patronlar var mesela. Çoğu ortaklı olsa da netice itibariyle eğitim payesi etrafında toplanan koskocaman bir orduyuz biz.
Bizler devletin özel eğitim işini daha ucuz maliyetle yaptırdığı taşeronlarmışız meğer. Çok da nankör bir işimiz varmış başkalarının gözünde. Okullar virüs nedeniyle tatil edileli üçüncü haftaya girdik. Çok amiyane bir tabir olacak ama biz öğrencisiyle, eğitimcisiyle, patronuyla dükkânı kapattık. Kapattık kapatmasına da ne bir yetkili çıkıp açıklama yaptı, ne de bakanımız bir yol haritası gösterdi. Aradan 15 gün geçmiş bakanlık bu şekilde olacak diyememiş. Aradan 15 gün geçmiş genel müdürlük bu olacak dememiş. Göstermelik olarak EBA’ dan birkaç konu ele alıp biz bunları düşündük, o çocuklarda bizim çocuklarımız dediler sağ olsunlar. O zaman biz demek ki yıllardır boşuna kürek çekmişiz. Bu kadar basitçe EBA’ dan öğreniliyorsa bu iş. Kimse kusura bakmasın ama bu iş internet üzerinden olmaz. Olsaydı yıllardır dilimiz damağımız kurumaz, üstümüz başımız yırtılmaz, kan ter içinde kalmazdık. Bu kadar basit olsaydı veliye sütün süt olduğunu kabullendirmek için bu kadar sabırlı olmazdık.
Şimdi sayın yetkililer bize hem bir özür hem de net bir açıklama ve yol haritası göstermek zahmetindesiniz. Yüzüstü bırakıldığımızı düşünüyoruz biz. Patronuna, müdürüne, eğitimcisine, yardımcı personeline ve en önemlisi öğrencisine. Patronuna vergi, ssk, kira, fatura ve diğer giderler için yol göstermek zorundasınız. O deri koltuklar sizin için geçici olabilir fakat bu iş ve öğrenciler bizim gerçeğimiz. Sizler gitseniz de bizler bu çocuklarla yürümeye devam edeceğiz. O yüzden artık bizlere bir eylem planı yapıp beyan etmek zorunda olduğunuzu düşünüyorum. Bizlerde bu süreçler bitince kaldığımız yerden çayımızı demleyip kürekleri çekip yine en iyisini yaptığımız işe devam edeceğiz. Bunun içinde madden ve manen yaşayabilmemiz ve ayakta kalabilmemiz gerekir. Hani Mahmut Hoca repliği vardır ya hepimizin bildiği “Biz eğitimciyiz, tüccar değiliz” ile bitirmek istiyorum. Sağlıcakla ve hoşça kalınız.

31.03.2020
İ. EREN
Değerli büyüklerim ENGELsizsiniz

Benim işim hergün iğneyle kuyu kazmak
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: scayking, loupcendre, tartanc ve bu kullanıcının diğerlerinden 8 teşekkürü var
Sayfa oluşturma zamanı: 0.385 saniye
Sistem Kunena Forum