Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: DAMAR TANIMA SONRASI...

DAMAR TANIMA SONRASI... 21 Haz 2014 17:55 #1

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3652
  • Teşekkür Sayısı: 2865
  • Başarı: 54
Bu sistemin bütün ülkemizde uygulandığını varsayalım. Neler olabilir?

İlk 3 ay;

Geçmiş dönem ödenekleri ile bir süre idare edebilen kurumlar acı bir gerçekle karşılaşır. Gelirlerde önemli bir azalma var. Önce bunu bazı masraflardan kısarak gidermeye çalışsa da olamayacağı görülür. Banka kredisine başvurmalar..

İkinci 3 ay;

Durum vahim bir hal alır; gelir-gider tablosu ciddi yönde eksidir. Öncelikle bölgesel toplantılar yapılır. Bazı ilkelerde uzlaşı sağlanmış gibi görünür.bazı kurumlar birleşme görüşmelerine başlarlar.Bu toplantılarda önemli konular;personel maaşları ve servis ücretkleri olacak.


Üçüncü 3ay;

Toparlamak gerçekten güç.Özellikle daha önceden borcu olan kurumlar bu yükü yeni borçlarla kapatmaya çalışsa da olmadığını fark edip ya birleşme, ya yeni ortak, ya kapatmaya gidecektir.

Bugüne kadar yaşanılan sıkıntılardan yeteri kadar haberi olmayan personel ve veliler harekete geçecektir. Bu sürece kadar bazı bölgelerde ciddi kurum kapanması yaşanması çok olası.Bu durumdan öncelikle,çocuklar,veliler ve personel etkilenecektir.

Dördüncü 3 ay;

Onlarca kurum kapanmış;yüzlercesi can çekişiyor durumunda;veli servis ücreti ödediğinden,eğitimci maaşlar düştüğünden,önemli sayıda çocuk eğitim alamadığından,patron borç batağında olduğundan mutsuz insanlar kümesi her geçen gün çoğalacak.

Kurum kapanmaların önüne kimse geçemeyecek.

Fakat birileri,bütün bunlara rağmen ne kadar güzel bir şey başardık diye böbürlenecek.

12 ay sonra iyiler ayakta kalacak diyen,algılama güçlüğü içinde olanlar acaba ne diyecek? Çok merak ediyorum.İnşallah görürüm.


Bu arada derneklerin kapanma ihtimali de yüksek. Veya onlar yine icmal yayınlanmak üzere demeye devam edecek. Nede olsa alışmış...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: sabri, 4558, serhatkul

DAMAR TANIMA SONRASI... 21 Haz 2014 22:09 #2

  • türkiyem
  • türkiyem Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 813
  • Teşekkür Sayısı: 239
  • Başarı: 0
tartanc güzel arkadaşım çok ama çok haklısın....ama sence çözüm ne olmalı !!! damar okumayı iptal ettirme şansımız yok gibi birşey !!! uygulanabilme şansı şuan için çok zor kurumlar için , senin dediğin gibi en iyi kurumlar bile kar etmeden çalışacak !!!! ama damar okumayla birlikte ne gibi esneklikler getirilmeli ne yapılmalı bu yönetmelikle berbaber ??? çözüm öneriniz nedir !! biraz daha gerçekçi yaklaşarak ne yapabiliriz !!! damar okumayı uygulatacaklarsa belli ki biz kurum sahiplerini dikkate almıyorlar ve derneklerde bu konularda sessiz ve zayıf kaldı ... peki yapmamız gereken nedir bu aşamada !!! şahsi fikrim damar okumadan dönülmeyecekse kesinlikle ücretler iyileştirilmeli saatler esnekleştirilmeli dürüst olarak işini yapan kurumların hakkına girilmemeli
Son Düzenleme: 21 Haz 2014 22:12 yazan türkiyem.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

DAMAR TANIMA SONRASI... 21 Haz 2014 22:48 #3

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3652
  • Teşekkür Sayısı: 2865
  • Başarı: 54
sayın Türkiyem;

Danıştaydan olumlu bir karar çıkmazsa, atı alan Üsküdar ı geçti. Bu yazdıklarımın benzerleri yaşandıktan sonra, sektör ağır bir darbe yedikten sonra bazı olumlu düzenlemeler yapacaklar. Çünkü devreye veliler ve çalışanlar girecek.(Umarım tabi)

Bu sektörün önemli bir bölümü, 2017 yi göremez.(Sürpriz düzeltmeler olmazsa)
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

DAMAR TANIMA SONRASI... 21 Haz 2014 23:57 #4

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Sevgili tartanc,

Ben pek senin gibi düşünmüyorum.

Bu sektör son 7-8 yılda her türlü rezilliğe nasıl ayak uydurduysa buna ayak uydurmanın da bir yolunu mutlaka bulacak, kapanan kurum sayısı azınlıkta kalacaktır.

Ancak, beni kurumların kapanmasından daha fazla rahatsız eden şey, sürekli ödemelerin azaltılması ve maliyetlerin arttırılmasıdır. Yani kurumlar çok dar bir kar aralığına sıkışmaya zorlanıyor.

Bu da bana Soma felaketini hatırlatıyor.

Soma örneği aslında bizim işimize çok benziyor. Neden dersen; Devlet belli miktarda ürünü kendi belirlediği fiyattan satın almak istiyor. Üretici firmanın tek seçeneği var. Bol miktarda ürünü çok düşük maliyetle temin etmek. Bunu yapabilmek için gerçekte yapması gereken pek çok güvenlik ve teknolojik tedbirden vazgeçiyor.

Lafı uzatmadan özetlersek, devletin bu zorlamalarıyla kurumlar son yıllarda asgari maliyetle hizmet üretmeye çaba gösteriyor. Bu iş biraz daha zorlaşınca 3 kuruşun hesabını yapmaya başlayacaksınız. Servis olarak eski püskü araçları kullanacak, yakıt yerine motor yağı kullanacaksınız. Yangın tüplerini en ucuza doldurandan alacaksınız. Eğitimcilerinizi en ucuza çalışmayı kabul edenlerden seçeceksiniz.
Kurumunuzda güvenlik amaçlı veya destek hizmetinde personel çalıştırmayacak, yeterli temizliğe, tamirata özen göstermeyeceksiniz.

2 oyuncakla eğitim yapmaya çabalayacak, yeterli uyaran ve çeşitliliği sağlayacak malzemeye erişemeyeceksiniz.

Yani, eski SSK hastaneleri gibi vasat, standardın bile altında, amaçlanandan çok uzak bir hizmeti sunarak seans başına 2-3TL kazanıp ayakta durmayı başaracaksınız.

Elbette MEB'deki bürokratların bunu amaçladığını zannetmiyorum. Ancak ne yazık ki 1990 model şahin bedeliyle 2013 model mercedes kalitesi elde edemeyeceklerini göremiyorlar. Tek düşündükleri devletten çıkan ödeneği olabildiğince aşağı çekmek ama gerek çocuk sayısı, gerekse seans sayısı olarak bir kayba uğramamak...

Bu durumdan devletin karlı çıkacağı muhakkak... Ama vatandaşın uzun dönemde çok zararlı çıkacağını, niteliksiz eğitimin eğitim olmadığını, paranın aslında çarçur edildiğini göreceğini umuyorum. 3-5 doğru dürüst seansta verilecek eğitimin ucuz ve kalitesiz 50 seansta verilmesi bir karlılık değil, savurganlıktır. Geriye de dönüşü yoktur.

Otistik bir çocuğun velisine 2-3 yaşında elde edeceği kaliteli edinimlerin 10 yaşında mümkün değil verilemeyeceğini, kaybedilen zamanın geri alınamayacağını kim nasıl anlatır artık bilemiyorum.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: gulumse, SerdarEGER

DAMAR TANIMA SONRASI... 22 Haz 2014 12:11 #5

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3652
  • Teşekkür Sayısı: 2865
  • Başarı: 54
Sayın Barış;

Kurumların bir bölümü yavaş yavaşta olsa zaten kaliteden ödün vermeye başlamıştı. Bu sistem bunu çok hızlandıracak. Kaliteden de ödün versek, her gün artan maliyetler karşısında çok büyük sorunlar yaşayacağız.

Bildiğim kadarı sizin servis hizmetiniz yok. Fakat pek çok kurumun var. Ve ciddi bir maliyet. Kurumlar öncelikle bunu belli ölçüde ücretlendirmeye gidecek. Olmadı personel maaşları. Dediğiniz gibi başka hizmetleri kesecekler. Fakat bu sisteme ne kadar ayak uydurulmaya çalışılsa da çok, çok zor olacak. Bazı bölgelerde çok hızlı kurum kapanmaları kaçınılmaz.Bu zamanla bütün bölgelere yayılacak. Birleşmeler denenecek.

Bu sistemle,1800 kurumun (en iyi ihtimalle) 500-800 arası 2017 göremeyecek düşüncesindeyim.(İnşallah yanılırım)

Temelde bu sistemden sizinde bahsettiğiniz gibi,çocuklar ve veliler zarar görecekler.Ürettiğimiz hizmeti sadece meblağ olarak görenler kazandı.Bu işi doğru yapmaya çalışanlar(Üçkağıtçılar yüzünden de)kaybetti,

Sağlıcakla Kalınız.Aydınlık ve güneşli günler görmemiz dileğiyle.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

DAMAR TANIMA SONRASI... 22 Haz 2014 13:05 #6

  • huzun
  • huzun Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 222
  • Teşekkür Sayısı: 76
  • Başarı: -8
sn. tartanç ve barışltd.
bu siteyi ara sıra ziyaret ettiğimde acaba ne demişler diye yazılarını okuduğum iki kişisiniz. damar okumayla ilgili yazdıklarınızın "kalite düşer" kısmına katılamıyorum. burada feryat/figan edenlerden bazılarının diploma kiraladığını, zorunlu personeli yarı zamanlı çalıştırdığını, aynı anda 3-4 öğrenciyi bir öğretmenle bireysele aldığını, grup uygulamasının yalnızca mebbiste olduğunu ailelerden ve çalışanlarından duyuyoruz. bazı kurumlar hariç kalite zaten kalmadı ki. ücretlerin düşük gösterilip vergi ve sigorta primlerinin kaçırıldığı, ayakta kalabilmek için kurumların öğrencilere ek seans/ tam gün eğitim (!) verip bunu faturalandırmadığı gerçeğine de girmek istemiyorum. durum bu kadar vahimken kurumların ve derneklerinin yuapması gereken mayıs 2014 icmalinin türkiye toplamı neyse meb'ten bunun önümüzdeki aylarda da garantiye alınmasının sağlanması ve 2015 bütçe planlamasında bu tutar üzerinden ücretlendirmenin yapılması. yani şu an 50 tl olan bireysel ücretlerin 75-80 tl düzeyine çekilerek öğrencisi ve öğretmenini damar okuma sistemiyle belgeleyen kurumlara bu tutarların ödenmesidir. yoksa 2017 çok iyimser bir tahmin olarak kalır. 29 ekim 2015'i bir çok kurum göremez.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc

DAMAR TANIMA SONRASI... 22 Haz 2014 16:45 #7

  • türkiyem
  • türkiyem Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 813
  • Teşekkür Sayısı: 239
  • Başarı: 0
barışltd herşeyi çok iyi özetlemiş ve kesinliklede haklı... kurumların kapanmasından daha fazla rahatsız eden şey, sürekli ödemelerin azaltılması ve maliyetlerin arttırılmasıdır. Yani kurumlar çok dar bir kar aralığına sıkışmaya zorlanıyor... asıl sorun buradan !!!!
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

DAMAR TANIMA SONRASI... 23 Haz 2014 15:12 #8

  • ozeltercih
  • ozeltercih Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 674
  • Teşekkür Sayısı: 371
  • Başarı: 4
Arkadaşlar, ben bu sisteme "Türk usulü kar hesaplama" diyorum. Yani "bu ay şu kadar ödenek geldi, şu kadarı gitti, şu kadar kaldı Allah bereket versin " sistemi. Ancak olması gereken gerçek muhasebeleştirmeyi yaptığımızda aslında nerdeyse hiç kar etmediğimizi ve hatta çoğumuzun aslında içerde olduğumuzu göreceksiniz. Normal muhasebeleştirmede demirbaşların amortismanı ve personelin her ay artan tazminat hakkı filan olur. Yönetim ve işletme iyileştirme kalemini unutalı çok oldu zaten de bu iki kalemi oturup hesapladığımızda inanın ciddi rakamlarla karşılaşacaksınız. Bizde böyle bir hesap olmadığından, eğitim sektöründe bir dakika dahi durmaması gerektiğini farkettiğiniz personelinizin kurumdan kendi rızasıyla ayrılması için veya kurumdaki demirbaş eşyaların servis araçlarının bozulmaması için geriye bolca dua etmek kalıyor. Elbette dua iyidir ama bu akıl bize tevekkül için verildiyse eğer aklımızı çalıştırmamaktaki ısrarımız (en başta kendim için söylüyorum tabi) nedendir bir türlü çözemedim? :cheer:
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.304 saniye
Sistem Kunena Forum