Damar tanıma sistemi mağduru olan arkadaşlarımızdan çok işe yarayacağını düşündüğüm bir istirhamım olacak.
Bu forumlarda epeyce "sistem sorunlarından kaynaklı" (ama cihazın okumamasından kaynaklı, ama MEBBİS erişiminin kısa veya uzun süreli kesintileri v.s.) maddi zararların yaşandığı paylaşıldı. Ama bu zararların telafisi, hatta tazmini için yapılmış bir başvuruya rastlamadım. Bir kaç arkadaşın "-Yazıyla bildirdik ama bi şey çıkmadı" minvalinden bazı paylaşımları hariç. Ben eminim ki bu zararların sadece küçük bir kısmı buralardan paylaşıldı insanlarla.. Çünkü sıkıntılarımızı anlatmaktan (sorunlarımızla başedemedimizde psikoloğa gitmekten ar ettiğimiz gibi..) ar eden bir toplumuz maalesef. "- Bi işi beceremedin!" diyebilecek eş-dost akrabadan mı çekindiğimizden, yoksa "Erkekler ağlamaz!" modunda yetiştiğimizden mi o ayrı bir araştırma konusu tabi.. Yazımın gidişatının "-Kardeşlerim! Buradan bize her şeyi anlatmaktan çekinmeyin" e doğru gittiğini fark ettim ama ricam o değil
Ricam şudur ki;
Şu ana kadar tuttuklarınız da dahil her zarar için kuralına uygun tutanaklar tutup, hatta bu durumu kamera kayıtlarıyla (ki bir çok kurumun kaydeden güvenlik kameraları vardır, olmayanlarda edinebilir rahatça..) desteklemek suretiyle her ay bağlı bulunduğunuz Milli Eğitim Müdürlüğü'nden (ödeneğin ileriki aylarda ödeneceği varsayımıyla "yasal faiziyle" ibaresini eklemeyi unutmadan) eksik alınan seans ücretlerini talep ederek, adeta bir ek ödenek talebi bombardımanına tutmalıyız.
Bu bataklıkta kendi başımıza çırpınmaya kalkarsak batacağımız kesin. Bataklığın suni oluşturulduğunu bildiğimize göre bu keşmekeşin içerisine Bakanlığı kesinlikle çekmeliyiz diye düşünüyorum. Bu sayede, şimdilik yüzlerce, belki ileride binlerce ödenek talebi, dava v.s. ile karşı karşıya kalacağını gören Bakanlığımızı bu sistemden vazgeçmeye, en azından yıllık 96 seansın serbest planlanmasına müsaade etmek suretiyle nispeten uygulanabilir bir hale getirmeye zorlayabiliriz. Bu açıdan sizlere TARİHİ BİR MİSYON düşmekte.
Arz ederim.
Allah kolaylık versin.