BAŞLIK: servis belgesi

garip yazan:
Ben bunu onayladığımı hiç söylemedim... ama insanları bunu yapmaya iten nedenleri dikkate almanız gerektiğini söylüyorum. Kurumların büyük gider kalemlerinden biri servis maliyetleridir. Bugün biliyorsunuz okul servisleri 1 km mesafeye kadar bile 100-150TL aylık para istiyor. Bir kurum çocuk için aldığı ödemenin % 30'unu bu maliyete ayırabilir mi?

Çözüm yolu, bunun önünü kesmek değil, kolaylaştırmaktır. Devlet bu hizmeti yapması gerekirken yapamıyorsa, yapana da engel çıkarmaması lazım. Sanıyorum hiç kimsenin bununla ilgili bir düzenleme yapılmasına itirazı olmaz. Ancak mevzuatta öyle saçmalıklar var ki, servis hizmeti veren bir kurum servis aracına DUR işareti bile taktıramıyor. Taktırırsa polis söktürüyor.

Ayrıca, servislerle ilgili kaygı ve düşünceleri öncelikle velilere sormak lazım. Acaba veliler, servis olmadan, veya ayda 200-300TL servis parası vererek kurumlara gelip gitmek isterler mi? Benim bir tane servisim var. Bulunduğum yerde 150 den fazla kurum var. Çok zorlanırsam servisi iptal eder geçerim. Ama sizin "tek kurum olsa" falan mantığınız işlemez. Çünkü bir servis hizmeti olmaksızın mümkün değil gelip gidemeyecek çok sayıda çocuk var.

Peki bunlara ne olacak?

Uzun lafın kısası, çözümsüzlük yaratmak sorunları çözmez. Su akar, yolunu yine bulur.

hiçbir neden ve gerekçe çocuğu rencide edecek bir uygulamayı meşru kılmaz. sizin bunu savunmanıza şaşırdım. tek kurum olsa sorusunu sorduğum şahıs yanıtlasın. verdiği yanıta kendisinin de inanması koşuluyla...

Ben bunu onaylamadığımı en başta belirtmiştim. Bence yazdıklarımı daha dikkatli okumalısınız.

Ama servis sorunu belirttiğiniz istisnai bir kaç örnekten ibaret değildir. Bugü servislerimize okul taşıtlarındaki gibi uyarı işaretleri koyamıyoruz. Güzergah belgesi alamıyoruz. Vara yoğa ceza yiyoruz. Araçlarımız parka çekiliyor. Anormal ücretlerle C plakalı servislere yönelmemiz veya uçuk harçlar ödememiz isteniyor. Servislerle ilgili esas sorunlar bunlar.

Sizin söylediğiniz şey basit bir yazıyla çözülebilecek ayrıntı bir konu.

************

Salih beyi tanımıyorum ama o konuda da fikrimi belirteyim. Bir ilçede tek kurum olursa servis gereksinimi ortadan kalkmaz. Çünkü velilerin bir şekilde kurumlara ulaşması gerekir. Kurum "tekel mantığıyla" nasıl olsa benden başka seçenekleri yok diyerek servis hizmeti vermekten kaçamaz. Özellikle taşrada velilerin büyük kısmının düşük sosyo ekonomik şartlara sahip olduğu düşünülürse "kalkın kendiniz gelin" gibi bir yöntem işe yaramaz.

onaylamadığınız uygulama için neden bu kadar savunma yapıyorsunuz, onları bu yola iten gerekçeleri sıralıyorsunuz? bakın hiç biri burada bu uygulamayı savunmuyor. bırakın onlar kendilerini savunsun. onlara bir öneri engelli aracı yazmak yetmez, servisinize ambulans süsü verin. ne yapsanız haklısınız!!!

ben başlığa bir cevap alamadım. ne yapmalıyım aydınlatırsanız sevinirim.

sn. garip aracın s plaka olmasının ve d belgesi almasının öğrenciye ne faydası var? bizim araçlarımızı merak ediyorsanız söyleyim otomatik kapılı tüm koltuklar emniyet kemerli , dur levhalı şoförlerimiz src belgeli ayrıca mem in düzenlediği okul servis şoförleri eğitiminden geçmiş durumda, siz pansiyondaki yatak fiyatına beş yıldızlı otelde ultra herşey dahil kalabilirmisiniz?

sn . salih, ben hiçbir yerde şu anki servis yönetmeliğini falan savunmadım. yalnızca bundan yırtmak için bazı kurumların uyguladığı etik olmayan ve psiko-pedagojik yönden sakıncaları olan "ENGELLİ ARACI" uyanıklığını eleştirdim. beni eleştiren barış da beni anlamadan iki gündür yazıyor çiziyor. ben size ise "ilinizde tek kurum olsanız yine aynı servis hizmetini ücretsiz olarak verir misiniz?" diye sordum. ama dikkatimi çeken engelli aracı sahiplerinden gık çıkmıyor. kafalar kuma gömülmüş vaziyette!

Sizin söylediğiniz şeyi herkesden önce belediyeler yapıyor. Koskoca otobüslerin üstüne yazıyor.

Birileri densizlik yapıyorsa bunu ilgili kurumlarına bildirisiniz. Zaten ruhsatına işli olmadan hiç kimse aracına böyle bir şey yazamaz. Yani yasal olmayan bir şeyin etik olup olmadığını tartışmanın anlamı yok.

Ayrıca, bir terminoloji tartışmasına gireceksek bir engelliye engelli demenin ayıp veya utanılacak bir tarafı yok. Rahmetli Sakatlar Konfederasyonu kurucusu ve başkanı Faruk Öztimur kendisinden "ben sakatım" diye bahsederdi.

Gerçi ben de bir servis aracına "engelli aracı" yazılmasını onaylamıyorum. Ama sizin ısrarla anlamak istemediğiniz şey insanların bazı konularda gayri etik, hatta gayri yasal çözümler üretmek zorunda bırakılmasıdır.

Bu sorunun çözümü son derece basit. Eğer MEB zahmet edip özel eğitim kurumları için bir servis yönetmeliği çıkartır, bunda araçların üstünde ne yazılıp yazılamayacağı kısmına kadar her şeyi belirtirse hiç kimse sizin şikayet ettiğiniz gibi "engelli aracı" falan yazamaz. Yazarsa da kendi ayıbı olur.