BAŞLIK: KURSLAR NEDEN FELAKET DEĞİLDİR

neden kurslar felaket olsun ki!

MEB; eğitim veren personel meselesinde; 'multidisipliner" yaklaşımdan bu kadar uzak iken;

MEB; "danışmanlık ve aile eğitimi" konusunda bu kadar; "zorlayıcı" iken...

felaket olan kurslar değildir; felaket olan MEB tir...

bütünlüklü bakmadığımız sürece, parçalar ile uğraştığımız sürece; KURSLAR FELAKET DEĞİLDİR...

ne tartışıyoruz biz..

kurslar felaket midir değil midir?..

güncel durumda, tarihsel durumda, bilemediğimiz gelecek ile ilgili durumda vb ..

soru; başka olmalıydı...

sorunun cevabını merak ediyorum "evde yatanlar bilmez" demek ile; "tüm çalışmaların takipçisiyim" demek arasında ki fark ne?

inanın bana; "evde yatan" ile "kurumda yatan" arasında ki fark; eğer sistemin bugün ki halinden bakacaksak; "evde yatan'a" yarar...

kendi konu başlığıma, kendim cevap veriyorum; aslında bir ironi yapmıştım...

neyse, fikrimi yazayım; bugün ki durumda, var olan bu mevzuatta, vb... KURSLAR ŞART...

dayanamadım! bir ek daha yapmak istedim...

bence her yıl en az 5000 kişilik kurs açılmalı...

mesela; seramik öğretmenlerine, resim öğretmenlerine, beden eğitimi öğretmenlerine, matematik öğretmenlerine, türkçe öğretmenlerine, sosyologlara, sosyal hizmet uzmanlarına, okul öncesi öğretmenlerine, çg uzmanlarına yada öğretmenlerine vb...

aramız da bir paradigma sorunu var!

bence bu bu kategoride ki, herkesin bu alanda çalışması gerekir...

her yıl 5000 kişilik kurs açılsın bir ironidir

zeki olan anlar...

ama mutlaka kurslar açılacaksa; tek bir konusu olmalı; "alanınız, engelli birey ve iletişim"... MEB bu alanda doğru bir eğitim sistemi yaratmalıdır...

zaten bu alanda çalışması gereken insanların; "sertifikasına" itiraz etmek; en naif dille "işgüzarlıktır"...

egemenege kendin çalıp kendin oynuyorsun, hayırdır?

Değerli arkadaşlarım, kurslar ne felakettir nede felaket değildir. Kurslar az gelişmiş ülkelerin kaderidir. Sizin eğer adam gibi bir eğitim ve kalkınma planlarınız yoksa (bizdeki 5 yıllık göstermelik kalkınma planlarından bahsetmiyorum) işte o zaman palyatif çözüm ararsınız ve bu kurslar da o çözümlerinden sadece biridir. Unutmayın bu Ülkede ziraat fakültesi mezunları sınıf öğretmenleri oldular.
İşte o yüzden Atalarımızın dediği gibi "Girdiğiniz yerdekiler körse, sizde şaşı bakın"
Saygılar,

anlamakta zorlanıyorum!

kurs yapılmasına gereği olmayan "farklı alan mezunlarına"; kurs açmanın: nesi felakettir?

"kurslar felakettir" demek; bir okul öncesi öğretmenine, bir çocuk gelişimi uzmanı veya öğretmenine, bir sınıf öğretmenine, bir sosyoloğa, bir sosyal hizmet uzmanına veya sosyal çalışmacıya, bir resim öğretmenine, bir basketbol 'koçuna', bir seramik öğretmenine hakarettir...

"kurslara gerek yok!" , zaten 'bu insanların' "sertifikaya da ihtiyacı yok!" demek gerekirken; "kursları tartışmak" zaten anlamsızdır...

denilmek istenen şu ise; bu alanın tek hakimi "zihinsel engelliler öğretmeni ve benzer alan mezunları" ise; bir kaç itirazım var...

TTK kararları, derse girecek eğitimci tanımı, RAM Raporlarının içeriği, kullan at modül sistemini vb,...

diğer taraftan; binicilikten, yüzmeye, seramik yapmaktan voleybol oynamaya, 'türkçe-matematik-sınıf' öğretmenine vb. bir çok alanda hizmet veren ve bunları "sisteme doğru bir şekilde" giremeyen, aynı zamanda bunları ücretlendiremiyen bir yapıda; "sertifika" tartışması, bu alanın sorunlarına bütünlüklü bakmayı zorlaştırır...

40-50 den fazla sorunumuz vardır, bunlardan biri de 'sertifika' sorunudur...

40-50 sorunumuz tek-tek değiştirilerek düzeltilemeyecek ise; bütünlüklü bir alternatif üretmek, ve bunun üzerinden tartışmak gerekiyor diye düşünüyorum...

sn. tartanç vatandaşla ilgilenir misiniz? sanırım reyting sorunu yaşıyor.