BAŞLIK: Sektörden Çıkış..

Konuştuğumuz ve iyi niyetimiz ölçüsünde her zaman olduğu gibi yine zarara uğruyoruz.

Dün yaptığımız bir görüşmeden MEB in özel eğitim olayını kesinlikle kendi bünyesine çekmeye başladığı, özel kurumların ne duruma düşeceklerinin kesinlikle kendi politikalarının içerisinde yer almadığı, (Şu an için bahsedilen dershaneler) devamında aynı geçişin rehabilitasyon mrk. içinde uygulanacağı hatta büyük şehirlerde rehberlik araştırmaların konu hakkında tepki çekmeyecek şekilde değişimlerine başlanıldığını öğrendim.

Üzücü.., başarısız bir çalışma olacağı ve maliyetler nedeniyle mevcut düzene geri dönüleceği aşikar ancak önümüzdeki günlerde damar tanımadan uğranılan geçici zararın bir benzerini yaşayacağımız gerçeğini değiştirmeyecek.

Kış başlıyor, bina filan diye fazla açılmayın derim.

Saygılarımla.

biz kurum sahiplerine herşey müstahaktır... ne yaptığı belirsiz dernekler ve birlik olamayan kurumların tabiki her geçengün kötüye gidecek olması gayet doğaldır... ben artık bir şey demiyorum... müstehak tek kelimeyle bizlere...aklı olan bu sektöre güvenip girmez, her zaman bir tehdit her dönem , resmen ipin üzerinde yürüyoruz..

Halk Eğitim Merkezlerine gelen yazılarda Engellilere verilecek kursların sayısının arttığını gördüm. Aslında çok sevindirici bir durum bu. Ancak içeriklere baktığımda zaman kaybından başka da bir şey olmadığını ve daha çok özel eğitimde çalışan resmi kadrodaki öğretmen arkadaşlarımızın ek derslerine ciddi destek sağladığı ve mevcut Halk Eğitim Merkezleri’nde bulunan tek meslek öğretmeniyle geçiştirilen bir uygulamadan başka da bir şey değil. Zira Halk Eğitim Merkezleri zaten resmi kurumların binalarında eğitim yapmaktadırlar.
Sonrasında resmi okullarda destek eğitimi denen kurslar düzenlenmeye başlandı. Bu kurslar da aynı Halk Eğitim Merkezleri gibi kendi kurumlarındaki öğretmenlere ek ders verme mantığından öteye gitmeyecektir.

Gel gelelim sorumuza;
1-Dershanelerin kapanması sonucu ek bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğu kesindir. Bu sebeple hafta sonu kurslarının düzenlenmesini gayet normal karşılamaktayız.
Ancak destek eğitim adı altında örgün eğitim sisteminin haftada 7 güne yayılması ve özel eğitim merkezlerinden destek eğitim alan bireylerin de bu uygulama yüzünden destek eğitim merkezlerine etkili gidememelerinin sorumlusu kimdir?
2-Bu uygulamalarda amaçlanan dershaneler ise uzman personel tarafından destek eğitime alınan bireyleri neden kapsamaktadır?
3-Halk eğitim merkezlerinde engelli bireylere yönelik açılan kursların devletimize bir maliyetleri yok mu? Aynı yönetmelik ile Halk Eğitim Merkezlerindeki bireylere ücretsiz servis hizmeti sunmalarına karşılık bizler neden bu imkanlardan yararlanamıyoruz?

Konuyla ilgili görüştüğüm bir özel öğretim okulu müdürü, zaten çocuklara verebileceğimiz birşey yok oyalamaktan başka.., kadro yok ki ne verelim ne deniliyorsa onu yapıyoruz diyor.

Zaten bu bile olayın nereye çekilmeye çalışıldığının bir göstergesi bence. Özel eğitim, okullarda oyalama ve ek ders altında ders veren öğretmenlerin zaman geçirdiği bir olgu haline dönüşecektir. Öğrenci velilerinin bu konudaki bilinçli tutumları durumun önüne geçebilecekken, bizde; velilerimizi konu hakkında bilinçlendirmeye çalışma, sadece angarya olarak görülür (!)

zaman içinde kaynaştırma öğrencilerinin destek eğitimi sona erdirilecek, yeni hazırlanan teşvik paketiyle yerel yönetimlerin sistem içine çekilmesi sağlanacak. kesin bilgi...

Kökünden kapatsalarda biz de rahatlasak onlar da.Bu ne eziyittir benzeri var mı?

Arkadaş ben razıyım...

Halkevleri de eğitim versin, devlette versin, okullar da versin, belediyeler de versin. Hepsi versin.

Belki bizim kıymetimiz anlaşılır da biz de doğru dürüst özel kurum olarak çalışırız.

bugün ilçe milli eğitim müdürlüğünün düzenlediği toplantıya katıldım. okul müdürlerine kendi okullarında yer var ise destek eğitim odası açılması için başvuru yapmalarını istedi. sınıf değil oda istedi.