BAŞLIK: önemli duyuru

Yeni oluşum yeni dernek taze kan her zaman daha iyidir aslında. fakat bence sektörün yeni oluşumlara duyarsız kalması mevcut derneklerden beklediklerini bulamamış olmalarından kaynaklanabilir belki.
Maalesef ülkemizde iğne üzerinde bekleyen başka bir sektör yok sanırım. yarını belli olmayan hatta saati belli olmayan, her an her şeyin yaşanacağı bir sektör daha yok Türkiye'de. durum ve hal böyle olunca çok güçlü yapılanma ve örgütlenmelere ihtiyaç duyuyoruz, ama yok.bu vesile ile kişisel kanaatim sadece rehabilitasyon merkezlerinin bünyesinde ve sadece rehabilitasyon merkezlerinin sorunlarını merkeze alan bir derneğe gerçekten ihtiyaç var. ama güçlü kararlı donanımlı devamlılığı olan bir dernek. bütün bu vesileler ile ben bu oluşuma bir şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum..
saygılarımla.

sayın Celalmaya;
Değerlendirmeniz için çok teşekkür ederim.
Şunu net bir şekilde diyebilmek lazım artık '' BEN ŞAHSIM VE KURUMUM ADINA BU OLUŞUMU DESTEKLİYOR VE YAPILAMSI GEREKENLER KONUSUNDA BRİLİKTE HAREKET EDECEĞİM''
Bu arada mailinizi aldım.
Teşekkür ederim yollayan arkadaşlara. Toplamda 6 il göndermiş şimdilik.
1-Gaziantep
2-Tekirdağ
3-Çanakkale
4-Balıkesir
5-İstanbul
6-Kahraman Maraş

An itibariyle 7 İle ulaştı.
7 il demek minimum 1000 üyeli dernek demek. Haydi arkadaşlar sessiz çoğunluğun sesi olun ve davamızda kendi kaderimizi kendimiz belirleyelim.

BAŞARI DİLEYENLER YERİNE BAŞARIYA KOŞANLARDAN OLUN...

1-Gaziantep
2-Tekirdağ
3-Çanakkale
4-Balıkesir
5-İstanbul
6-Kahraman Maraş
7-Bartın

50 kararlı kişi şuan ki büyük derneğin yönetimini çok rahat devralabilir, şayet 50 kararlı kişi bir araya gelebiliyorsa, kaldı ki damar okuma sistemi geleceği dönemde bile sektörü bir arada hareket ettirilemediğini bir kez daha hatırlatmada fayda var...şahsi fikrim bütün ücreti devletin ödediği sürece, arz ve talep dengesi reel olarak oluşmadığı sürece yaptığımız işin sektör diye adlandırılması bile gerçekçi değil, çünkü bizim müşterimiz velimi yoksa devlet mi ? bu ikilem rekabetin oluşmamasını, niteliğin artmamasını ve ona bağlı dinamiklerin harekete geçirilememesine neden oluyor, bu bakımdan kendimizi sürücü kursları veya dersaneler le bir tutmamız doğru değil...bizim yaptığımızın işin tam anlamıyla yeniden tanımlanması ve buna uygun bir zemine oturtularak bu zemin üzerinden tartışılması gerekir, şimdi şu çelişki sadece benim aklıma gelmiyordur sanırım, bizim müşterimiz veliyse biz müşterimizle aynı dernek çatısı altında arz ve talep dengesini nasıl ortaklaştıracağız?? yani satıcı ve alıcı aynı platformda olması ne kadar gerçekçi ? hayır bizim müşterimiz meb ise yani biz meb e hizmet üretiyorsak , ürettiğimiz hizmetin standartlarını bizim belirliyor olmamız mantıklı mı ?meb diyor ki ben hizmet istiyorum ve bu standartlarda bu paraya istiyorum sen diyorsun ki bu hizmeti ben yaparım ama standartlerı ve ücreti ben belirleyim olacak iş mi ? burada hizmeti alan velinin standartlarını geliştirmek, değiştirmek için meb e baskı yapması gerekir gerçekçi olan budur, ama ne yazık ki kurum sahipleri bir çok sorunu veli adına çözdüğü için ( örnek servis ) hizmet alanın doğrudan meb ile temasını aslında biz engelliyoruz....bu bakımdan aile derneklerinin teşvik edilmesi ve bu konuda doğrudan muhataplık ilişkisi geliştilmesi gerekir...bir çok engelli ailesi kurum sahibi veya yöneticisi bence buradan hareket edilmeli , sektörün sorunları ile ilgili 2 dernek görüşüyor öyle değilmi milli eğitimle , neden bir tane aile derneği hayır bundan sonra bizde toplantılarda bulunmak istiyoruz demiyor , neden bunu örgütlemiyor, 2 tane kurumlar derneğinin yanında 3 tanede ( otizm derneği, down vakfı cp deneği vs ) beraber hareket etmiyor ? bence bu tip dinamik modeller üzerine tartışma yürütmek gerekir...

Stratejisi olmayan her sektör yok olmaya mahkumdur.

Bunu M.Kemal Atatürk hayatta olsaydı şimdi soylerdi.

Arkadaslar uzun lafın kısası, daha geç kalınmış degil.yeni bir oluşum ile üstesinden gelinebilecek sorunlarımız var.

Yapmamız gereken sadece sorunlarımızı kaybettiklerimizi ve kaybedebileceklerimizi yapıcı bir dille gereken yerlere anlatabilmek.

Ben iddia ediyorum, engelli çocuklar ve ailelerine biz kurumlardan baska hiçbir kurs, okul ve adı ne olursa olsun kalıcı faydalar saglayamaz.Oncelikle biz kendimize güvenelim.Kendi bindigimiz dalı kesmek için ugrasmayalim.

Bir kıvılcım yetecek ama Çakmagi olanlar neden Çarkı çevirmek istemiyor anlayamadım.

Her neyse 20 yıllık kurum sahipleri varken bize sadece konusmak dusuyor sanırım

Not:hiç kimseyi kastedmiyorum cevap hakkı dogmasin..

BAŞARI DİLEYENLER YERİNE BAŞARIYA KOŞANLARDAN OLUN...

1-Gaziantep
2-Tekirdağ
3-Çanakkale
4-Balıkesir
5-İstanbul
6-Kahraman Maraş
7-Bartın[/quote]

bu listeyi bir yerden hatırlıyorum..

Arkadaşlar bu sektörün sorunu, sektördeki kurumların sorumluluk almamalarıdır. Mevcut iki derneğin üye sayısı ve üyelerin yapılan toplantılara katılım sayıları bu sektördeki duyarsızlığı göstermektedir. Bu sektördeki kurumlar nasıl olsa birileri bir şeyler yapıyor onlar yapsın bizde arkalarından gideriz düşüncesindedirler.
Benim sorum şu olacak, siz mevcut derneklerin yapmadığı neyi yapacaksınız da bu sessiz ve duyarsız topluluğu harekete geçireceksiniz?
Saygılar,

mkirilmaz aslına bakarsak o kadar haklısınız ki , biz kurum sahipleri o kadar rahat bakıyoruz ki olaylara , hiçbirşey yapmadan herşey iyi olsun mantığıyla hareket ediyoruz asıl sorun burada... iş birşeyler yapmaya gelince herkes kendini kenara çekiyor , sonra ne mi oluyor !!! zam oranları, dayatılan yönetmelikler, sektördeki tüm sıkıntılar patlak vermeye başlayınca da , ya dernekleri suçlarız ya herkes biribirine gaz verir buradan ama yine kimse birlik olmaya yanaşmaz... peki bizler bu dayatmaları , bu her sene yapılan komik zam oranlarını , tüm zorlukları haketmiyor muyuz !!! bence hakkediyoruz birazda ... kim ne yapsa kendine yapıyor !!! böyle devam ederse her sene mali açıdan manevi açıdan küçülen sektör patlak verir...asıl sorun 3. derneğe ihtiyaç değil aslında asıl sorun biz kurum sahiplerinin sorumsuzluğu , yumurta kapıya gelmeden hiçbirşey yapmayışımızdır...