BAŞLIK: destek eğitim odaları

damar okumanın iptalinin rövanşı olarak birkaç aya kadar meb, kaynaştırma öğrencileriyle, devlet okullarından hizmet alan özel çocukların mebbis'ten şalterlerini indirecek, yani mebbis'ten otomatikman kayıtları dondurulacak diyen arkadaşlara sesleniyorum...

Bu bilgi gerçek ise şuan artık öğretmen sözleşmesi yenilememize gerek olmayacaktır...
Kurumumuzun %90 ı kaynaştırma eğitimini zaten okullardan da alıyor...
Yaz aylarında bu kaynaştırma öğrencileri ne olacak?Özel eğitimin süreklilik ilkesine aykırı değil mi?
Bizim kurumlarda eğitim araç-gereci gerekiyor da destek eğitim odalarında sertifikasız öğretmenlerle,araç gereçsiz,resim ve müzik öğretmenleri ile,grup yaşı ve modülü ayırt etmeksizin nasıl kaynaştırma yapılıyor?
Neyi kaynaştırıyorlar,ilerlemeye başladığımız öğrencilerde ciddi anlamda kafa karışıklığına sebebiyet vermeye başladı...
Ses yöntemi,cümle yöntemi,matematik modüllerini bilmeyen branş öğretmenleri,müdür,müdür yardımcıları vs. herkes bu işe ek ders ücreti olarak bakmaya başladı ve öğrencilerimiz hep destek eğitim odasında eğitilir oldular...
Bu durumda söylenenler doğru ise öğretmen sözleşmelerini,biz ve bizim gibi zor durumda olan kurumlar yenilemeyecek...
Bu mudur özel eğitim ve engelli ayrıcalığı,madem ki okullar bunu çözüyordu,halk eğitim ler yapıyordu neden biz ve bizim gibi kurumlara gereksinim duyuldu?
Lütfen bu konuda önerisi olan ,bilgi sahibi kişiler bize yol göstersin...
Şimdiden çok teşekkür ederim

benim bir önerim var

bireysel eğitim odaları, hizmet verdiğimiz insanlara, bir katkı sunuyorsa buna sahip çıkalım... bu mesele ile derdi olan insanları da anlamakta zorluk çekiyorum...

bu konu başlığında yapılan tartışmaları anlamsız buluyorum...

birileri; Cem Yılmaz'ın, dediği gibi "yeni elementler" buluyorsa, filmde ki gibi gülüp geçelim...

gerçek hiç bir yanı olmayan "sözde projelerin", gerçek dünya da karşılığı olmadığını bilelim...

kaç yıl önce ortaya atılmış bu "sözde projelerin" neden hayata geçirilemediğinin, "gerçek dünya" ile ilişkisi olmadığı için olduğunu bilelim...

zaten "çok ucuza" ve "daha kaliteli" bir şekilde, bu hizmeti veren; kapasitesini ve kalitesini, bu "sözde projelere" göre çok daha sağlıklı planlayacak ÖERM ler ortada durur iken, bu "sözde projeler" ile "gerçekliğin" alakası olmadığını düşünüyorum...

tabi ki; ortada MEB diye bu ülkeye en çok zarar veren bir kurum var... bazen şaşıyorum, bu kadar çok yeteneksiz insan; bu ülkede onlarca işsiz varken nasıl MEB te iş bulmuş, daha çok şaştığım; bunların neden büyük çoğunluğu MEB kadrosunda...

düşünceme göre, MEB için durum bu iken, bu "sözde projeler" için; sektörümüzden birilerinin, "bu işin altında da, bir bit yeniği" vardır demesi normal...

ortada, çok daha kaliteli ve ucuza hizmet sunan, buna göre altyapısını oluşturmuş ÖERM ler var iken; talebimiz, oraya ayıracakları ödeneğin, bize verilerek, "devlet kaynaklarını" daha verimli kullanmaları üzerine olmalıdır...

kaldı ki; bu "sözde projelerin" gerçekliğine inanmıyorum... bunu temcit pilavı gibi; ortaya koyanların "niyetinden" şüphe duyuyorum...

paranoid (nasıl bir kelime ise) biri olarak, niyet kadar nicklerden şüphe duyuyorum...

Yanılmıyorsam son 10 yılda 3 kez bu tür kaynak oda, özel eğitim odası vs. şeklinde girişimlerde bulunuldu. Öncekilerin hiç biri işlevsel olmadı.

İnşallah bu seferki işlevsel olur da bir işe yarar. Ama, kağıt üstünde şöyle olacak, böyle olacak deyip de altyapısı olmayan bir sistemin işlevsel olmasını beklemek hayalcilik veya milleti kandırmaktan başka bir şey değil.

Örgün eğitim kurumlarında destek eğitim odaları açılması ve özel eğitim gereksinimi olan bireylerin bu mekanlarda destek eğitimi alması olumlu, yararlı ve desteklenmesi gereken bir adımdır.

Bu adımın ilk erimde sağlayacağı nicel ve nitel katkıyı elbette tartışabiliriz. Ancak görülmesi gereken MEB'nın bir kül olarak tüm birimleri ve hizmet formları içinde özel eğitim gereksinimi bulunan bireylerin ürettiği istisnaların yönetilmesi gerektiğinin zımmen kabul edildiği ve bu yönde bir adım atılmış olduğudur. Bu azımsanmaması, küçümsenmemesi gereken zihinsel bir sıçramadır.

Burası en nihayetinde "kervan yolda düzelir" şiarının bayrak olduğu bir coğrafyadır ve elbette ki ilk fişekle beş kuş vurulması da beklenilmemelidir. Zaman ve deneyim içerisinde eğer devam olunur ise giderek iyileşecek ve katma değeri artacak iyi niyetli bir girişimle karşı karşıyayız. Bu girişimin gizli bir gündem ve hedefi olduğu zannı, sektörümüzün içine sokulduğu belirsizlikler, sektörümüze karşı beslenilen kötücül düşünceler, sektörümüzün neredeyse yıllara taşan beka sorunları dikkate alındığında anlaşılabilir ise de, bence çok erken ve çok abartılıdır. Üstelik en basit yoldan, küçük bir mevzuat değişikliği ile sektörün nihayet bulmasını sağlamak mümkün iken, sektörü bu yolla anlamsızlaştırıp, varlık neden ve imkanlarını yok etmeye yönelineceği kurgusu tüm oluş ve varoluş süreçlerini komplolar vasıtası ile izahı tercih eden zihin haritamıza uygunsa da rasyonel değildir, aşırı zorlanmış bir senaryodur.

Bu girişimin ilk sonuçlarını gözlemlemek imkanını bulmuş birisi olarak ilk düşüncem, yöneticiye ama esas olarak da öğretmene bağlı olarak değişik seviyelerde yarar sağlandığıdır. Özellikle ilk eğitim birinci seviye öğrencilerinin kendi sınıf öğretmenleri ile yürüttüğü destek eğitim çalışmalarının, oluşan değişimlerin ne kadarının sınıf ortamında, ne kadarının bireysel çalışmalarda hasıl olduğu ölçülemese de, çocukların kendi özel durumlarının avantaja dönüşebildiğini hissetmelerine, dikkate alınmanın ve özen görmenin ürettiği özgüven ve özsaygı artımına, bunlara bağlı olarak çocukların bir kül olarak okula yaklaşımlarında iyileşmelere yol açtığını ifade etmek mümkündür.

Bizim de, örgün eğitim kurumlarının da, idarenin de, hepimizin ortak amaç ve hedefi, gelmekte olan kuşaklara, karşılaşacakları dünya hakkında daha sağlam fikirler, yenmeleri gereken zorluklara kafi bir zihinsel donanım sağlamaktan ibarettir. Bizler rakipler değil, paydaşlarız. Birbirimiz hakkında bu zaviyeden konuşmamız isabetlidir.

Ne demişler, hayır iste, hayır bul!

Daha iyi bir eğitim ortamı, daha iyi yetişmiş kuşaklar, daha iyi, mutlu, özgür bir gelecek dileğiyle,