Bu biraz deveye sormuşlar boynun niye eğri hikayesine benziyor.
Söz konusu kurulda çocuğun eğitimcisi ve velisinin görüşü ve oyu olması lazım. Siz RAM'dan çocuğun eğitimcisinin çağrıldığını, fikrinin sorulduğunu falan hiç gördünüz mü? Sadece dönem sonu değerlendirmesine bakıyorlar (!) iş bitiyor.
Peki hiç veliye "çocuğun şöyle daha iyi olur, böyle eğitim alsın mı?" falan diye sorulduğunu gördünüz mü?
Eğitim raporlarında kriterler tamamen subjektif. Canı isteyen veriyor, istemeyen vermiyor. Kimi grup da veriyor, kimi hiç birini vermiyor.
Önünüzde 2 seçenek kalıyor. Ya haklılığınıza güvenerek ilgili kişileri şikayet etmek -ki oldukça sıkıntılı ve ters tepecek bir yöntem- ya da çözümü hukuk da aramak. Burada iş kuruma kalıyor. Veliyi haksızlığa uğradığına ikna etmek ve gerekli yolları kullanmasını sağlamak, gerekirse yol göstermek, yardımcı olmak kurumların görevi...
Ne yazık ki ben şu yaklaşımı kabul edemiyorum: Veli bilinçli değil, o yüzden tüm sorunları biz çözelim. İyi de sorun bizim sorunumuz değil. Rapor verilmeyen çocuğun yerine başka çocuk koyabilirsiniz ama rapor verilmeyen çocuğun eksik eğitiminin yerine başka bir şey koyamazsınız.
Tabi burada RAM'lara da haksızlık etmemek lazım. Eğitim veriyoruz diye bu işi suistimal eden, kazık kadar olmuş, emeklilik yaşı gelmiş dedelere eğitim verdiğini iddia edenler de oldu. Evet, eğitimin yaşı yok diye bir klişe var ama ülkenin kaynakları da vara yoğa harcanacak kadar bol değil. Dengeyi kurmak lazım.