BAŞLIK: DERS SAATLERİ ARTACAKTI NOLDU?

Sn. Garip

Ben kargaşa dönemi bitince eski rakamlara ulaşacaktır dedim. Pilot illerde bunu gördük. İlk başta %30'a varan düşüşler oldu. Zaman içinde %5 lere kadar geriledi.Bu düşüşlerin temel nedeni ise sistemden kaynaklanan sorunlardı. MEB kendi kendini kandırmasın. Cihazların bozulduğu, internetin gittiği, çocukların ellerinin okutulamadığı seansları tasarruf gibi görüyorlarsa bilemem.

Çok ciddi üçkağıt yapan kurumlar varsa ve MEB bunlardan kurtulacağını düşünüyorsa nasıl olur da bugüne kadar bunları tespit edemez, önlem alamazlar sormak gerek.

Yanlış hatırlamıyorsam 16 ilde uygulanan pilot uygulamada kapatan kurum olmadı. Başta büyük kayıpları olan kurumlar bile zamanla belli bir düzene oturdular.

Diğer taraftan, oradan gelecek parayla buranın maliyetinin karşılanması Nasrettin hocanın borç ödeme fıkrasına benziyor. Hadi diyelim ki MEB ödeneklerde sadece %3 tasarruf sağladı. Ne yapacak o zaman? Ödemeleri biraz daha azaltalım diye başka denetimleri mi devreye sokacak? Bir hesap yapılacaksa mevcut rakamlar üstünden yapılır.

sn barış burada dilek, temenni, niyet yarıştırmaya gerek yok, sizinle aralık 2017'de icmaller eşliğinde görüşelim ve bu konuyu kapatıyorum....

arkadaşlar madem duyum sadece 'garip' beyden geldi ve olay tahmine gidiyor ben de bir tahminde bulunayım.

45000 nüfuslu ilçede kurum yok, 30000 nüfuslu ilçede 5 tane kurum var. bir defa bu yanlış.bu mantığın da değişmesi gerekmekte.

bana göre;

1- 29 ekim olayı biraz abartı ama ben de farklı düşünmüyorum. 200 öğrencili olan kurumun öğrencilerinin yarısı kuruma gelmiyor. onları nasıl faturalandırdıkları ortada. peki bkds geldiğinde acaba aynı mantığı sürdürecekler mi?

2- bundan yaklaşık 3-4 ay önce eğitimci olmayan kurum açmasın dediğimde bir sürü mantıklı mantıksız cevapla karşılaşmıştım. yok iş kanununa aykırı yok işletme fakültesi mezunları daha iyi kurumu çevirir falan filan. noldu? istendiğinde her şey olabiliyormuş. benim istediğim de şu; nolur artık sektör temizlensin ve dürüst kurumların hakkı yenmesin

waramiral o da bir şey mi? izmir'de 150 küsur kurum var. izmir halkının dörtte biri yazın izmir'i terkeder, kimisi yazlığına, kimisi köyüne; temmuz-ağustos'ta sıcaktan durulmaz, tüm kurumlar personel izinlerini temmuz-ağustos ayında kullanır. 2 yıl önce müfettişler tüm kurum temsilcilerini il denetim bürosuna çağırdılar, son bir yıllık icmal cetvellerini kayda geçirmek için (aslında bunun için çağırmaya gerek yok, mebbiste herşey var ama meb işte ne diyeceksin); kayıtları inceleyen müfettiş bile neden çağrıldığımızı bilmiyor. orada bizim de içinde bulunduğumuz birkaç kurum hariç (sayısı 10'u geçmez) 12 ayda full çekmişler, kesintisiz eğitim, herkes tatilde ama bunların öğrencileri nedense izmir'i terketmiyor. vurgulamak istediğim konu bu, ak koyun kara koyun 1 eylül'den sonra ortaya çıkar; niyet, dilek ve temennileri bir kenara bırakalım, bekleyelim ve görelim...

sn garip

dediklerinize aynen katılıyorum. şimdi size Adana'dan bahsedeyim. Siz izmir e sıcak diyorsunuz ama Adana bir başka. Yazın ortalıkta adam kalmaz. o da genelde mersin antalya vs. yazlık veya kozan pozantı vs. yaylalara kaçarlar. hadi köyden adam getirmek kolaydır ama 300 500 km den öğrenciyi getirmek bana göre imkansız.

benim dediğim olay şu; eczanelerdeki sistem, engelli bakım merkezlerindeki sistem gibi olsun diyorum. bazı ilçelerde kurum yok. bazı ilçelerde işi öğrenen veya öğrendiğini sananların sayesinde kurum çok. ilçe bazında kurum kotası gelmeli.

gelelim 1 eylüle...evet benim de tahminime göre kurumların çoğu ya birleşecek ya da kapanacak. olay sadece bkds nin zorluları değil, götürecekleri. çocuk kuruma gelmiyorsa onu kuruma getirmek zor olur. zor olunca ödenek düşer ödenek düşerse bazı kurumlar kapanır. el okutamama yok 5 10 dk geç gelmesi elbetteki sorun ama o tür kurumların yaşayacakları asıl sıkıntılar bunlar değil.

Arkadaşlar biz "o tür" olmayan kurumların yaşayacağı sıkıntıları dile getirdikçe konuyu "o tür" kurumlar üzerinden tartışma zeminine çekmekteki ısrarda bir iyi niyet göremediğimi belirmek isterim. "O tür" kurumların varlığı aşikarken onların da onları tespit etmek yerine arada bağcıyı da dövüveririz mantığıyla hareket edenlerinde de elbet hesabını vereceği bir hesap günü olacak. Saygılar.

''Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,
birinciliği beyaza verdiler.''
Özdemir Asaf

'o tür' 'bu tür' diye ayrımcılık yaptığımız yok. Bu tip kurumların olmadığını varsayarsak eğer neden bkds ye gerek olsun. Konuyu başka taraflara çeken biz değiliz. sonuçta bkds nin gelme sebebi alanen açık.

hastanelere neden gelmişti?
en başta ölmüş adamı hasta yatağında gösterip devlet dolandırılıyor diye. vs. vs. vs.

neden oerm lere bkds geliyor?

gelmeyen öğrenciyi öğretmeni tespit edip devlet dolandırılmasın diye.

polyannacılık yapmakla bu işe çözüm gelmez.

ya da ben değilim ben değilim deyip kendini gereksiz savunmakla da.
1 eylülden sonra 1 ekimde fatura yazarken %3-5-10 kayıp yaşayanlarla %50 kaybedenler ortaya çıkacak. birisi el okutamamadan servisin geç gelmesinden vs. nedenlerle, diğeri de zaten gelmeyen öğrenciyi getiremediğinden kaybedecek. o zaman şimdi verilen öğretmen maaşları ders saatine göre hesaplayıp verildiğinde de eğitimci arkadaşlarla da sıkıntı yaşanacak. izleyip görelim.

bu arada burada zamanında 'olimpik zeka' gibi tabirler kullananlar vardı bazı şeyleri söylediğimde.
ozelegitim...i?start=40

lütfen bakın ve kararı siz verin.
amacımız ben biliyorum değil. görünen köyü görmekte.