barisltd yazan:
Kotaya karşıyım. Hiç bir şeyin çözümü olmaz, sadece rant yaratır. Esas olan rekabettir.
Muhakkak rekabettir. Ama rekabet hangi şartlarda yapılıyor buna bakmak lazım. Tek kurum olma çabasıyla ya da öğrenci kapma yarışıyla olan rekabet düşmanlıktan başka bişey değildir. Çünkü amaç kendi işimi en iyi şekilde yapayım da kaliteyi arttırayım değil, karşı taraf batsın tek kurum ben olayım nasılsa para kazanırım mantığıdır.
Muhakkak ki rekabettir. Amaç her türlü yöntem ve tekniği deneyip ve geliştirip öğrenciye en fazla faydayı eğitim açışından nasıl sağlarım mantığıyla mücadele edenler arasındaki rekabettir ve kaliteyi arttırır. Buna her zaman varım. Dediklerinizin de bu mantıkta uygun olduğunu düşünüyorum.
Fakat hastanelerde 'bilirkişi' diye birini öğrenci bulsun diye nöbete dikmek, heyetiyle 2022 siyle evde bakımıyla bez parasıyla kömürüyle bahçesine kumuyla uğraşan kurumlar (sırf öğrencinin ailesini bağlamak için) nereye kadar iyi eğitim verebilirler.
Şahsım adına 'kota' uygulamasıyla ilgili yazdığım yazılarda çok da iyi tepkiler almamıştım. BKDS ve kota sisteminin hala şart olduğunu düşünüyorum. Tabi ki uygulanabilir şartlarda. Her ikisi de gelecek emin olun. Geldikten sonra bireysel ders sayısı artacak. Güzel mi tabi ki güzel. Ama 6 dan 8 e çıktığındaki gibi değil. Ücret olarak da arttığında iyi olacak. Herkes fazla kurumdan şikayetçi benim gibi. Fakat daha birkaç ay öncesinde 1726 olan kurum sayısı şimdilerde 2100 küsürlerde.
Bazı ilçelerde kurum yok. Bazılarında 5-6 tane hem de taş çatlasa 50000 nüfuslu yerlerde.
Bizim yönetmeliğimiz aspb ile paralel ilerler arkadaşlar. Detaylı inceleyenler asıl danışmanların aynı kişiler olduğunu bilirler.
Buradan ne sonuç çıkarabiliriz?
Müneccimlik değil ama gidişat ortadadır.
1- bkds gelecek; kapatanlar kapatacak, kapatmayanlar gelmeden önceki aydaki fatura ile geldikten sonraki faturaları incelikle karşılaştırılacak ve bakanlık müfettişleri tarafından sağlam incelemeye tabii tutulacaklar. Artık ne ceza yerler bilemem. (büyük farklılık olanlar tabi ki)
2- Engelli bakım merkezleri gibi nüfusa göre her şehrin değil, her ilçenin kotası olacak. Örneğin o ilçeye 150 kontenjan verilmişse ve hali hazırda anlık kontenjan 130 ise yeni kurucu 20 kontenjanlık kurum açılabilecek.Bununla da yetinmeyip her kuruma maksimum öğrenci kayıt kontenjanı koyulabilir. Örnek ; A kurumu 100 öğrenci kaydı yapabilir gibi.
3- Ders saatleri artar ama ücrete ne kadar yansır bilemem. Dolayısıyla 100 öğrenciye sadece bireysel verelim dedik; 100*8 den 800 saat bireysel veriyoruz. 800 * 60 tl o da 48000 tl yaptı diyelim. Fakat ders saati arttırılırsa 800 saatlik bir durumda 20 saat bireysel olursa 40 öğrenciye eğitim verilebilir. Bu defa ne gibi bir durum ortaya çıkar? öncelikle birey daha iyi eğitim almış olur ve kurumun başarı grafiği daha da artar. Öğretici veya öğretmen sayısında değişiklik olmaz ama öğrenci az olacağı için yakıt servis vs. masraflar minimuma iner.
4- sosyal yardımlaşmaya maaş için başvuranlar bu defa RAM a da yönlendirilebilirler. Bunun sonucunda RAM olumsuz durumlarda (ret) direk yazıyı veliye olumlu durumlarda ise bağlı bulunduğu milli eğitim müdürlüğüne bir örneğini gönderebilir ki bunun sonucunda da artık kurumların öğrenci kapma yarışı son bulur yani milli eğitim tarafından öğrenci kuruma gönderilir veya kayıt edilir.
5- Her şeyin daha iyi olacağına benim şüphem yok. Ama denilenlere göre 1/9/2017 de BKDS gelirse 2100 küsür kurumdan geriye kalacak olanlar en fazla 1400 dür.
6- Bizim burada yapmamız gereken en önemli şey gelecek olan sistemi uygulanabilir hale nasıl getirtebiliriz ve sektör daha kaliteli eğitimi nasıl verebilir buna yönelmemizdir.
Saygılarımla