BAŞLIK: 2019 ZAM ORANI

geçenlerde anlatmaya çalıştım ama "PATRON" düşmanlığı gözleri kör ettiğinden anlaşılamamış galiba . sayın barışta gayet açık bir örnek vermiş ama o da arada kaynamış.. sorgulanması gereken şey asgari ücret falan değil hükümetin sektörümüz hakkında ki politikaları. işini düzgün yapmaya çalışan kurumlar bir anlamda hayır kurumu olarak hizmet veriyor şu an.

tartanc yazan:
Hesap kitap yapmaksızın esip gürlemek, savurmak, atmak, tutmak buralarda iyice alışkanlık haline geldi.

Sanırsın kurumların gaipten gelen bilinmeyen gelirleri var. Bir eğitimci kuruma yaklaşık 8-9 bin TL gelir sağlıyor. Bu rakam KAR değil, GELİR! Bunun içinden kira, elektrik, su, doğalgaz, gelir vergisi, yardımcı personel,muhasebe, kırtasiye, benzin, tamirat, tadilat vs. gibi masrafları ödüyor. Ortalama bir işletmede bu masraflar yaklaşık %50-60 civarındadır. Geriye kalan paranın tümünü eğitimciye ücret olarak versen, sigortası, vergisi vs. düştüğünde 3-3,5 bin TL'den fazla para kalmaz.

Kurumları kırt takla atmakla suçlamak yerine kurumları kırk takla atmaya zorlayanları suçlamak gerek.

Bundan 7-8 yıl önce personel maaşları satın alma gücüne göre şimdikinin neredeyse 2,5 katı civarındaydı. O zaman da kurumları düşük ücret vermekle suçluyorlardı. Şimdi kurum gelirleri 7-8 yıl önceye göre %200 azaldı. Bu nasıl bir dünyadır ki, bir kurum kazanmadığı, elinde olmayan bir parayı dağıtacak.

Bugün kar yağdı, kurumlar tatil oldu diye personel bayram ederken kurum sahipleri bu bir günün kaybını nasıl telafi edeceğini düşünüyor kara kara.. Ama yazılanlara bakınca sanırsın kurum sahiplerinin hepsi Uludağ'da kayak yapıyor.

rehabilitasyon ücret artışları ile asgari ücret atışlarını bir kıyaslayın
2004 rehabilitasyon ücreti kdv hariç 277,77 tl,kdv dahil yaklaşık 300 tl. ki, bu 6 seans karşılığında idi.
asgari ücret 303,07 tl
bugünle karşılaştırılsa eğer
asgari ücret,rehabiltasyon ücretlerinin 6,94 katı daha fazla artmış.
bizler o dönemlerde resmi kurumlardaki öğretmenlerin 2.3.4 katına kadar öğretmenlerimize maaş ödüyorduk.
bugün kurumlar maaşları düşük ödüyorlarsa eğer bu durum kurumların aç gözlülüğünden değil,hakkı olan ödeneği,olması gerektiği gibi alamadıkları içindir.
ben anlamakta zorlanıyorum,bazı arkadaşlar burada ne yapmaya çalışıyorlar.yıllardan beri bu ve bunun gibi sitelerde birbirimize düştüğümüz için bu durumlara getirildik.
neyin aklını yaşıyoruz Allah aşkına
almadan vermek Allaha mahsustur.rahmetli Demirel'in dediği gibi,mazot vardı da biz mi içtik?
bizim aldığımız ücreti de belirliyor,vereceğimiz maaşı da belirliyorlar.
yıllar içerisinde aldığımız verdiğimizin 6,94 de birine düşmüşse bu işin yürüyeceği kalmış mı?
bu adamlar hiç mi hesap kitap yapmasını bilmiyorlar? devletin kendi resmi kurumlarındaki çalışanlarına ödedikleri miktarlar üzerinden hesap yapsalar,burada ne kadar saçmaladıklarını zaten görürler.
maksat üzüm yemek değil,bağcıyı dövmek.
ölümü gösterip,sıtmaya razı etmek.yıllardan beri bu taktiği kullandılar.
yine aynı teraneler,okullaştıracaklarmış mış mış.
sevgili arkadaşlar çektiğimiz bu kadar çileden sonra yolun sonuna geldik.yazık herkese yazık,yazık,yazık koskocaman bir sektörü kendini bilmez iki üç kişinin ellerine bıraktılar.
her şey buraya kadarmış.
bundan sonra hiç kimse iyi niyetli bir davranış beklemesin,zaten amaçları buydu.

sayın barış konuyu ekledikten sonra sizin yazınızı gördüm.
hemen hemen aynı konulara değinmişiz.

SAYIN TARTANC busektörde olup işini layıkıyla yapan ender kişlerdensiniz oncelikle çalışmalarınız için teşekür ediyorum
burda öğretmeni aclığa mahkum edip asgari üçret ciivarnda çalştran yada sgk sını asgarı ücret üzerinden gösteren kurumlar hizmet sektöründeki insalalrn hesap kartlarnı alıp 1000-1300 civarı elden maaş veren kurmlar ayıklnmadıkça eğitimden söz edemiyecez onlrn tek dertleri imza atlsn
öğrenci gelmsn
eylül aynda icmalde muthiş düşüş ekim kasm norml biran önce yuz tanma yda damar tanıma gelmelidir

Sayin esinti; dediklerinize yuzde yuz katiliyorum. Cevremizdeki cogu kurum aynen dediginiz seyleri yapiyorlar, yapmaya da devam ediyorlar. Asil buyuk isyanimiz bunadir. Bakanligin oncelikle bu suistimalleri kokten bitirecek bir yonetmelik cikarmasi lazimdir.

Sayın esinti,öncelikle teşekkür ederim.
İster damar tanıma ister yüz tanıma gelsin fark etmez bizim için. Yeter ki yönetmelik de gerekli olan düzeltmeler yapılsın. Yeter ki ücretlendirme günün şartlarına uygun hale gelsin.
Bu arada burada açıkça çok önceden yazmıştım.Denetim için ilçeme,ile ve bakanlığa dilekçe yazdım.Gerekli incelemeler başladı.

Rehabilitasyon Merkezlerinden bahsederken yapılan ağır eleştirileri, genellemeleri kabul etmiyorum;

Niye derseniz kısaca açıklayayım;

1 bağlı bulunduğumuz Milli Eğitim özel eğitim memurları şube müdürleri rehabilitasyon merkezi işleyişinden bir haber,

2 Her sene rehabilitasyon merkezlerinin aldığı zam oranları enflasyon oranlarının altında kalmakta hep cepten yemekteyiz. Bu da her türlü bizi köşeye sıkıştırıyor servislerden, personel maaşlarından vs kısmak zorunda kalıyoruz bu da ister istemez kaliteyi etkilemektedir. Zaten hitap ettiğimiz kesimin büyük bölümünün sosyo-ekonomik durumu zayıf ve velilerin ailelerin her türlü sorununa maddi manevi destek olmaya çalışmaktayız. Bununla birlikte maddi zorluklara maruz kalınca bizlerin işleyişini daha güç duruma düşüyor.

Bu işi devlet yapmaya kalksa çok daha karmaşık bir yapı olacağı aşikar ve kesinlikle şu anki durumdan daha iyi olacağını sanmıyorum, devlete maliyetinin de şimdikinden çok daha fazla olacağından da eminim. Bırakın eğitim konusunu, rehabilitasyon merkezlerinin servislerinin yapılması bile çok güç.

Ekonomik güçlüklerle savaşan kurumlar mecburen daha az maaşla çalışacak öğretmen arayışana gitmek zorunda bırakılmaktadır, bu kurumların aç gözlülüğüyle alakası yok. Sonuçta özel kurumlarız, diğer kurumlarla rekabet halindeyiz ve başarılı, deneyimli öğretmenler çalıştırmak bizleri rekabette öne geçirecektir. Şu anki durumda kurumların büyük kısmı gelir- gideri anca karşılamakta , fakat bu konuda bilgisi olan olmayan her kişi basit 545x180 öğrenci= 100 bin tl

Her ay 100 bin tl kuruma giriyor, bu kurumlar para basıyor gibi yorumlara maruz kalıyoruz.

180 öğrencisi olan kurumda toplam 25 personel çalışır, 4 servis çalışır, araçlar çok fazla km yaptığı için mazot, servis bakımları ağırdır. Veli , öğrenci motivasyonlarını sağlamak için etkinlikler düzenlemek zorundadır kurumlar bunlarda bu paralarla yapılır. Doğalgaz, elektrik su, yemek, bina kirası, bakım tamirat, vergi hepsi yine bu paradan harcanır ay sonu hesaplar yapıldığında bu para ya denk gelir ya da 3-5 bin tl kalır. Bakıldığında yapılan yatırım ve emeklere karşı bu para cidden komiktir. Bu işe gönül vermişler insanlar olarak bütün bu riskleri göze alıp bu işi layıkıyla yapmayla çalışırken derinliği olmadan söylenen, bizim çektiğimiz sıkıntıları bilmeden, görmeden dinlemeden içeriği boş eleştirilere bundan karşıyım.