BAŞLIK: kameralı sistem/sizlik!

eyyyy bakanlık yetkilileri, eyyy il yöneticileri, eyyyy ilçe deneticileri!
eyyy rehabilitasyon merkezleri demiyorum. burada yıllardır yapılıyor, yazılıyor zaten eleştiriler, özeleştiriler, suçlamalar vs.
yönetmelik çıkacak deniyordu ve o yönetmelikte yüz tanıma sistemi vardı. yönetmelik çıkana kadar pansuman olsun diye durum kameralı sistemle idare edilecekti ve öyle de oldu. ancak duyduklarımız gerçekten dehşet verici (bu duyumlar bizzat kurum çalışanlarından). kameralı sistemin de bir piyasası, pazarı oluşmuş. bazı ilçelerde kurumlar kendi aralarında birkaç biner tl toplayıp, deneticilere rüşvet olarak sunuyorlarmış, bazı yerlerde açık yakalayan yetkililer durumu rapor edeceğine kurumdan olayı örtbas etmek için rüşvet istiyormuş . sırtını bazı yerlere yaslayıp kamerayı falan takmayanları zaten biliyorsunuz.
ey bakanlık yetkilileri bir ilde toplu halde soruşturma açmak zorunda kaldınız, bazı ilçelerde de soruşturmalar ve cezalar uygulandı. ancak bir çok ilçede durumlar çok sıkıntılı, bu durum medyaya yansımadan şu yönetmelik çıksın artık.
ey il ve ilçe yöneticileri bu rüşvet mekanizmasının önüne geçin, en azından yönetmelik çıkana kadar bu komisyonlar sabit olmasın aynı kişilerden oluşmasın, şu çarka bir çomak sokun. yoksa geriye dönük incelemeler nedeniyle size bir sürü angarya çıkacak, bir kaç hırsızın, rüşvetçinin yaptığı herkesi zan altına sokacak.
eyyy ilçe denetçileri aranızdaki pislikleri ayıklayın, yoksa cimere ilk ben yazacağım izmir ve istanbul'daki iki ilçeden başlayarak.
eyyy reh. merkezi sahipleri ve yöneticileri, bir kaç bin tl alıp günü kurtaracağım diye bu tür şeylere girişmeyin bunun sonu çok kötü bedellere neden olur. en hafifi inceleme ve soruşturmalar bitene kadar ödemeler durdurulur.
benden söylemesi herkes şapkasını önüne koysun ve 1 hazirandan itibaren bu tür şeylere tenezzül etmesin yoksa çoban ateşi izmir'in çiğli ilçesinden yanacak bilginize...
not: bu suçlamalar sektör ve kamudaki bu pisliğe bulaşan şahısları kapsamaktadır, lütfen herkes üzerine alınmasın...

Gene aynı şeyi yapıyorsun, gene devletin pisliğini kurumlara yamıyorsun. Gene hep farazi konuşuyorsun! Gene hep kim olduğu belirsiz birileri üzerinden kurumları itham altında bırakıyorsun. Açıkla? Diyoruz susup kaçıyorsun.. Şikayet et, suç duyurusunda bulun diyoruz kaybolup gidiyorsun. Anlat biz suç duyurusunda bulunalım o da yok! Durup durup bir ilham geliyor kim olduğu bilinmez birilerine sallıyorsun. Yüz tanıma sisteminin ihalesine sen mi gireceksin diyoruz cevap vermiyorsun!
Asıl dolandırıcı devlet diyoruz, sallamıyorsun. Sistem bozuk diyoruz sallamıyorsun! Çok tanıdığın vardı yukarılarda, çıkarttır neremizi tanıyacaksa tanısın dedik o da yok!
Rüşvet verenin kafası çalışmıyormuş ya da parası çokmuş ya da hikayeymiş.. Harddiski bilgisayara takıp, liseli bebeklere iki paket sigara parasına kırpıp kırpıp kolaj yaptırıyor millet, sen hala yok 80ler zamanından kalma rüşvet teranesi uyduruyorsun. Türk milleti işine gelince zekidir, yüz tanıma getirin iki ay sonra gene bir yolunu bulup aynı haltı yaparlar. Sistemi düzeltin, insan faktörünü sisteme dahil edin, ekonominin harabetinin acısını nereden kırparız diye düşünmekten vazgeçin. Zihniyetleri değiştirin diyoruz basmıyor kafanız. Bir hocam vardı bir zamanlar, dedi ki bir gün bir kurumun kapısından girerken “bak kapı girişinin paspası paramparça olmuş” ben de vay be hemen bi eksik buldu dedim içimden. Adam bana döndü dedi ki “aha bu kurum iş yapıyor, çalışıyor işte, yoksa o paspas 3 ayda bu hale gelmez, ben bu kurumu denetlemem çayımı içer giderim”
Yüz tanımaymış, Türk o yüz tanımayı oyuncağa çevirir. Buyrun getirin!!!

Benim yazacaklarım beni bağlar.
'' millet kolaj yapıyor '' bunu ben de çok duymaya başladım. İlçeler, bazı çocukların görüntülerini tarih ve saat vererek CD ye çekip getirin diyorlarmış. Bu yönetmeliğe aykırı bir durum üstelik. Bazıları da kolaj yapıyormuş.iyi mi?

İstanbul da 39 ilçe var. Ciddi sayıda ilçede ya kontrol hiç yok ya 6 ay da bir var.
Kimi uyanıklar da 3 5 seansa gelen öğrenciyi 8 tamamlıyormuş.Hatta hiç gelmeyene dahi 2 3 seans yazanlar varmış.
Bazıları işlerini değişik şekilde hallediyormuş. İlginç dayanışmalar...
Şimdi daha çok söylentiler var. Yaz yaz bitmez.
Şu bir gerçek 450 öğrencilik bir kurumun aylık kaybı sürekli olarak 150 li öğrencilik bir kurumdan daha azsa ortada bir şeyler var demektir.
220 öğrencilik bir kurumda aylık kayıp nerede ise yok gibi ise ortada bir şeyler var demektir.
Söylentileri önüne geçilmesi için ciddi denetim şart.
Gene yazayım, bizleri maarif müfettişleri denetlemeli.
Yüz tanıma sistemi gelmeli.
Bayram sonrası Bakanlık Müfettişlerimiz denetlemeye çıkıyorlarmış. Hayırlısı olsun bakalım.
Sistemle ilgili çok şikayetçi olabiliriz. Haklı da olabiliriz. Fakat bu ilgili yönetmeliğe uyumama, yasaya uyumama hakkı vermez.
Uymayan kurumların sahiplerine pek bişi olmuyor ama öğretmenleri ve müdürleri ağır cezada yargılanıyor.
Bu arada bir kurum 3 kez yakalanıyor. Soruşturmalar sürüyor. Öğretmenler ve müdür ağır cezada ayrıca kurumun kapatılması gerekiyor diye biliyorum. Göreceğiz.

Çok garip şeyler oluyormuş gerçekten çok garip

Bu yazılanları anlamakta hakketen zorlanıyorum bu ülkedeki gerabeti saçmalıkları artık aklım almıyor beynim zonkluyor midem bulanıyor! Sürekli asli konuları asıl sorunları ıskalayıp saçma sapan konuları konuşmaktan vazgeçemiyoruz. Sorunların kaynağını değil de sonucu üzerinde atıp tutuyoruz. sürekli hırsız, kalpazan,dolandırıcı rüşvetçi olmakla itham ediliyoruz. Daha neden sonuç ilişkisi kurmayı beceremeyen bazı kötü niyetli garip kişiler, troller, sürekli kurumları günah keçisi gösterme gayretindeler. Artık yeter ya! Yeter artık ! etikten, ahlaktan, vicdandan yoksun olan o ellerinizi çekin kurumların yakasından!! (Garip üzerine alınmasın! Benim sözlerim yüreğinde sevgi yeşermeyen garip insan-ımsı-cıklar için)

Geçenlerde de bir yazı yazmıştım. Birileri beni aramıştı '' abi şöyle böyle'' silmiştim. Hata yapmışım.
Yapacağınız işi önce yasalara sonra yönetmeliklere uygun yapmak zorundasınız. Hak yemeden.
Emek sömürmeden.
İyi eğitim vermeye çalışmak zorundasınız.
Çok önceden yazmıştım düzgün ücret versinler. Düzgün yönetmelik yapsınlar kapıya nöbetçi koysunlar diye...
Şimdi yazdıklarımı kimileri sektöre zarar veriyor diye eleştiriyor.
Her türlü üçkağıdı çevirenler zarar vermiyor, benim yazılarım mı zarar veriyor? Allah akıl fikir versin o zaman. Ne diyeyim.
Biz bu sisteme, %100 uyuyoruz ve batıyoruz.
Birileri her türlü üçkağıdı çeviriyor bir şekilde!!!!! işlerini yürütüyor.
Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır.
Yok öyle üç kuruşa beş köfte.
Düzgün denetim istiyorum. Maarif Müfettişleri göreve.

psycho01 yazan:
Açıkladım ya, "bir ilde bir gecede tüm kurumların kameraları çalınıvermiş" diye, sonra yine senin gibiler iftira dedi; sonucun ne olduğunu ve o ilde neler yaşandığını biliyorsun değil mi herşeyi bildiğine göre...
harddiski kolaj yaptırıyorlarsa onun da çözümü yüz tanıma sistemidir ey hicthcock karakteri! bak damar okuma sistemi geldi, yüz milyonlarca lira yatırım yapan sağlık merkezleri 2 paket sigaraya işi çözemediler, hepsi de dökülüyor. bak ekonomik kriz nedeniyle özel okullara desteği kesen devlet ve aynı tasarrufu bu yolsuzlukları bahane ederek özel özel eğitime de getirirse, türk yüz tanımayı oyuncağa çeviren mantık da kurtaramaz sizlerii!
benim için farazi konuşuyor diyorsun ama dernek toplantılarında saygı duruşu ve istiklal marşından sonra kim bu garip herşeyi önceden biliyor diye gündem dışı 15 dk araştırma-soruşturma yapıyorsunuz...
benim burada yazdıklarım yüzde 1 bile değil, bazen bardağı taşıran son damladan sonra dayanamayıp yazıyorum. yukarıda yazdığım konuya gelince olayın içindeki ve dışındakiler whatsapp gruplarında paylaşmışlar, kim olduğunu merak ediyorsan bu işe bulaşan yüzlercesinden birine işaret ettim izmirin çiğli ilçesindeki "soylu" bir kuruma ve ondan rüşvet alan devletlülere vurgu yaparak, pazartesi de çiğli ilçe md. acil toplantı kararı almış, bugüne kadar ben düşünüyordum yazsam mı diye şimdi onlar ve onun gibiler düşünsün...
neyse çok uzatmayayım, uzun lafın kısası: paspas olmayı kabullendiysen üzerine basıldığında ağlamayacaksın, tamam mı?
ha bir de birileri çalmayacak, onları denetleyenler rüşvetle hırsızlığı örtbas etmeyecek bizler de yazmayacağız, anlaştık mı?
bir söz de meb yetkililerine şu yüz tanımayı içeren yönetmelik bir an önce çıksın, mızrak çuvala sığmıyor, yalnızca büyük illerdeki kameralı sistemden kaynaklı haksızlıklar ve yolsuzluklar şikayet konusu olursa tüm sistem tıkanır, bilginize...

Yazdıklarım beni bağlar.
Yukarıda yazdıklarım bazı platformlarda sorun olmuş. Sorun şu:bu yazdıklarınız sektöre zarar veriyor. Bakanlık bize iyi gözle bakmıyor. Hatta denetime geliyorlar. Denilmekte. O gruplarını onlara bıraktım. Yakında tamamen bırakacağım.
Doğru bildiğim yolda gerekirse bir başıma devam edeceğim. '' Büyük adam olmanıza gerek yok. Adam olun yeter. ''

Haklı olduğumuz konu ne? Ücretler çok az. Gelmemenin bedelini niçin biz ödüyoruz?
Daha çok konu var. Ben önemlileri yazdım sadece.
Bu konularda %100 mağduruz ve haklıyız. Fakat bu bize yönetmeliklere uyumama hakkı vermez. Veremez.
Sayılarının az olduğunu umduğum birileri üç kağıtçılık yapıyor. Numaralar çeviriyor. Bunlar yanlış olmamalı deyince. Abi sus, sektöre zarar veriyorsun. Nasıl bir anlayış bu?
Kamera sistemine uymuyor musunuz?
Muş gibi mi yapıyorsunuz?
İstanbul da bir ilçede geçen aylarda ilk defa bazı tarih ve çocukların isimlerini vermişler. CD çekinde getirin demişler. Kurumlar patlamış.
Birileri bir şekilde, işlerini yürütüyor anlaşılan. O şekil bir gün bozulur.
Benim memurum işini bilir veya gemisini yürüten kaptan anlayışı temelde tüm sektöre zarar vermektedir.
Bir arkadaştan alıntı. Bünyede kanserli hücre var. Tedavi amaçlı tüm vücüda kemoterapi uygulanıyor. Canlı hücrelerde ölüyor.
Madem yetkililer bu forumu okuyorlar. Bir daha yazıyorum. Maarif Müfettişleri denetim yapsın. Öyle şeyler duyuyoruz ki, hayretler içinde kalıyoruz. Bu söylentileri önüne geçmek için, maarif müfettişleri göreve.
Yüz tanıma gelsin.
Sektör detoks yapmalı.