Denetleme sırasında, oran/orantı hesabı kurulmadığı doğrudur.. Hatta bir ilçe ciddi denetim altındayken, 20 km uzaklıktaki diğer bir ilçenin hiç denetlenmediği de doğrudur.. Denetleyiciler ile kurum sahiplerinin yakın ilişkileri ile denetimi “çay/kahve muhabbetine” indirdikleri de bir gerçek.. Ayrıca sayın garip hocama dilini yumuşattığı ve hatanın büyük bir kısmını, artık devletin mekanizmalarında görebildiği için teşekkür ediyorum..Ancak sorunun çözümünü hala insani ve zihinsel faktörlerden uzak ve ailenin sorumluluğunu hiçe sayan şekilde yüz tanıma sistemine bağlamasına affına sığınarak “garipizm” adını vermek istiyorum. Adam binayı tutmuş, vergisini ödüyor, sigortasını ödüyor, öğretmenin maaşını ödüyor, arabasını bilmem kaç km öteye yolluyor.. (ve bazen çaresizlikten insanlık dışı şekilde hasta çocuklar zoraki arabaya bindirilip zoraki sınıflara sokuluyor ve bunu bir türlü anlayamıyorsunuz!) bu insanları ekonomik kaygıları yüzünden insanlık dışı davranmak zorunda bırakıyorsunuz. Çünkü şöför, hostes, öğretmen o çocuk gelmedi diye fırça yiyor. O patron işini döndürebilmek için personeliyle kötü oluyor, ayrıntıları dinleyemiyor, paragöz damgası yiyor. Taksınlar yüz tanımayı itirazımız yok ama devlet? Aile? İnsanlık? Nerede??? önce bunun bir tanımını çizelim derim sayın garip..