Obey yazan:
Siz sanıyorsunuz ki, biz buraya kurucuları eleştirmeye geliyoruz, muhalefet olmak için yazıyoruz.Burada yazılanlar sektörün sorunları.Bu sektörde sadece siz yoksunuz.İşin içinde kurucular olmasa çözülecek mi sıkıntılar?Benim eleştirilerim, gösterilen yanlışları kabullenmeyip mazeretler sıralamanız.
Kendi adıma eleştiriden rahatsız olmam. Burada kurumlar birbirine atıp tutuyor zaten. Veliler sosyal medyada atıp tutuyor. Bürokrasinin tavrı belli. Bir de öğretmenler eleştiride bulunsa ne olacak?
Ancak konu o kadar basit değil!
Özellikle sosyal medyada eleştiri falan denilemeyecek seviyede hakaretler uçuşuyor. Sekörde mağduriyet yaşayan kurumların da, eğitimcilerin de çok olduğuna inanıyorum. Bu mağduriyetleri dile getirmekten daha doğal bir şey de olamaz. Bunu anlayışla karşılamamız lazım.
Kalkıp devlete atama isteyen, başka sektörde daha iyi şartlarda çalışmak isteyenleri de anlayışla karşılıyorum. Elbette hiç bir çalışanın kurumu kurtarmak, sırtında taşımak gibi bir yükümlülüğü yok. Biz çoğu kez sözleşmesi bitmese daha bu tür istekle gelen çalışanlarımıza önden haber vermek kaydıyla izin bile veriyoruz.
Ama bir çalışan ve işveren ilişkisi evlilik gibi bir ilişki. Bir aradayken "canım, cicim, hayatım" dan ayrılınca "allahın belası, kahrolası" aşamasına gelmesi hepimiz için can sıkıcı. Şahsen ben "anlaşmalı boşanmalardan" yanayım. Biriyle boşandıysan da arandaki ilişki artık bitmiştir. Arkasından küfredip durmazsın.
*******
Sektör olarak çok sayıda sıkıntımız var. Bu sıkıntıların neredeyse tamamı ekonomik ve bürokratik. Yoksa ne kurumlar, ne eğitimciler "işimizi yapamıyoruz, elimiz bağlı" gibi bir sıkıntı içinde değiller. Kurumların amacı hizmet bekleyen bir kitleye bu hizmeti sağlayıp para kazanmak. Eğitimcilerin amacı bu hizmeti sunup para kazanmak. Hiç kimse bu işi yüce idealler için yapmıyor. Mesleği olduğu, hayatını bu şekilde kazandığı için yapıyor. Sormak isterim, herhangi bir eğitimci arkadaşa gel seni şirket CEO'su yapıp ayda 150.000TL maaş verelim deseler kaç tanesi "benim meslek ideallerim var" diyecektir.
Yani işin özü gelip paraya dayanıyor!
Sorunun çözümü ortada... devlet her eğitimciyi kadroya alamayacağı, herkesi devlette istihdam edemeyeceğine göre bu işin bürokrasisinin, ekonomik yönünün çözülmesi hem kurumların, hem eğitimcilerin yararınadır. O yüzden karşı karşıya gelip birbirini baltalamak yerine birbirine destek çıkması çok açık bir şekilde "win-win" kuralıdır.
Biz burada zaman zaman aşırı tepkiler gösterek kurum sahiplerini eleştiriyoruz. Aynı şeyi eğitimci arkadaşlarında yapması, çok uçlara giden meslekdaşlarını törpüleyip, frenlemesi gerekiyor.
Yoksa sürekli birbirimize saldırarak yaptığımız şey sen de zarar gör, ben de zarar göreyim, umurumda değil demekten başka bir şey değil.