BAŞLIK: Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum.

Obey yazan: Bizim amacımız belli , özel eğitim vermek , siz çözümün engelli bireyi haftada bir yarım gün izinli sayılmasının olmadığını belirtmişsiniz , anlaşılan o ki bildiğiniz daha iyi bir çözüm var , söyleyin çözümü uygulasın MEB. Ayrıca paylaşımlarınızdan anladığım karadı ile kaynaştırma eğitiminin bireysel eğitimden daha faydalı olduğunu savunuyorsunuz , 40 kişilik sınıfta öğretmen engelli çocuğa ne verebilir düşüncenizi merak ettim doğrusu. Bizim yüzlerce öğrencimizden tecrübe ettiğimiz kaynaştırma eğitimi , okuma yazma dahi bilmeyen öğrencilere diploma vermekten başka bir şey değil .

Yüz tanıma meselesine gelince bunu bende istiyorum ama önce öğrencinin keyfi devamsızlık yapmasını önleyecek bir yaptırım bulması lazım MEB in , para konusu açılınca bol keseden eleştiri alıyoruz ama unutulmamalıdır ki biz bu işe bir yatırım yapıyoruz ve her işletmede olduğu gibi bu yatırım karşılığını bulmalı . MEB çocuğu okula kaydediyor çocuk okulda mı değil mi sormuyor , okula devam etmeyen çocuk rehabilitasyonda terapide olduğu esnada , mebbis çocuk okulda diyor , işe bak sen klonlanmış çocuk , zaten en büyük sorun daha ikili eğitimi becerememiş yeteri kadar dersliği olmayan MEB tam gün eğitime geçti sınıflar 50 kişi , beyim gelmiş burda kaynaştırma diyor. Öğrenci 14:00 seansına geliyor mebbis olmaz diyor bu çocuk okulda , öğretmenini arıyorsun çıkış saatimi 15:10 ama bu çocukları burada tutamıyoruz sabahtan akşama bahçede dolaşıyorlar zaten diyor. Bunu diyen oçem öğretmeni , neden ? 657 ye tabi salla başı al maaşı öğretmenin milletin engelli çocuğuyla ilgilenir mi ?

Bir de unutmadan şunu ekliyeyim , ben burda lisans mezunu uzman öğreticiyle birebir terapi verirken MEB okulların bodrum katlarında açtığı özel alt sınıflarda lise mezunu usta öğreticilerle yapmaya çalışıyor bu işi.

[quote Öncelikle ben sistem mistem önermiyorum. Gönlümden geçeni söylüyorum. Hatta bir basamak ileri gideyim, ödemelerin toptan kesilmesini öneriyorum. Çünkü dibe tamamen vurmadan yukarı çıkamayacağımıza inanıyorum.

Sizin ısrarla kabul ettirmeye çalıştığınız sistemle ilgili eleştirilerimi de daha önceki tartışmalarımızda defalarca ve açık bir şekilde yazdım. Beğenip beğenmemek size kalmış. Ben kimseye bir şey kabul ettirmekle görevlendirilmiş değilim. Devlet şöyle yap diyor öyle yapıyoruz, böyle yap diyor böyle yapıyoruz.

Yani sizin muhatabınız ben değilim, devlet! Onları ikna edebiliyorsanız buyrun yapın. Devlet öylesini münasip görürse biz de ona uyarız.[/quote]

Sayın arkadaşım,

Öncelikle benim önerdiğim sistemi ısrarla kabul ettirmeye çalıştığım şeklindeki söyleminiz hem yanlış hem de haksızlıktır. Yapmaya çalıştığım şey ya da illa ısrar diyeceksek, ısrar ettiğim şey bunun kabul edilmesi değil, TARTIŞILMASINI sağlamaktır. Evet ben önerimin arkasındayım. Hatta bu nedenledir ki, başta Dernekler olmak üzere, hem Bakanlıkla, hem sizlerle paylaştım. Adımı, iletişim bilgileri yazdım. Sadece okunup tartışılsın, sonuçta sektör hayır diyorsa, o çözümü herkesten önce ben çöp tenekesine atarım.

Gönlünüzden geçen şey size kalmış, kimsenin gönlüne söyleyecek bir şeyim yok. Sizin çaresizlik ve mevcut durumu kabullenmiş durumunuz ve buna bağlı olarak ÖDEMELERİN TOPTAN KESİLMESİ şeklinde önerinizin de ciddiye alınacak bir tarafı yok.

Muhataplık meselesine gelince. Benimle muhatap olup olmamak sizin takdiriniz. Yazdıklarıma cevap vermezsiniz olur biter.

Devleti ben değil, biz ikna ederiz. Bunun içinde, sektör olarak tartışıp çözüm önerileri üretmek gerekir. Çözüm önerimin de arkasındayım. Buradaki tüm arkadaşlardan isteğim bu çözümü kabul etmeleri değil, okuyup, değerlendirip tartışmalarından başka bir şey değildir.

barisltd yazan: Sayın arkadaşım,

Öncelikle benim önerdiğim sistemi ısrarla kabul ettirmeye çalıştığım şeklindeki söyleminiz hem yanlış hem de haksızlıktır. Yapmaya çalıştığım şey ya da illa ısrar diyeceksek, ısrar ettiğim şey bunun kabul edilmesi değil, TARTIŞILMASINI sağlamaktır. Evet ben önerimin arkasındayım. Hatta bu nedenledir ki, başta Dernekler olmak üzere, hem Bakanlıkla, hem sizlerle paylaştım. Adımı, iletişim bilgileri yazdım. Sadece okunup tartışılsın, sonuçta sektör hayır diyorsa, o çözümü herkesten önce ben çöp tenekesine atarım.

Gönlünüzden geçen şey size kalmış, kimsenin gönlüne söyleyecek bir şeyim yok. Sizin çaresizlik ve mevcut durumu kabullenmiş durumunuz ve buna bağlı olarak ÖDEMELERİN TOPTAN KESİLMESİ şeklinde önerinizin de ciddiye alınacak bir tarafı yok.

Muhataplık meselesine gelince. Benimle muhatap olup olmamak sizin takdiriniz. Yazdıklarıma cevap vermezsiniz olur biter.

Devleti ben değil, biz ikna ederiz. Bunun içinde, sektör olarak tartışıp çözüm önerileri üretmek gerekir. Çözüm önerimin de arkasındayım. Buradaki tüm arkadaşlardan isteğim bu çözümü kabul etmeleri değil, okuyup, değerlendirip tartışmalarından başka bir şey değildir.

Obey yazan:
Sayın Obey evvela çalışmamı okumanız ve fikirlerinizi paylaşmanızdan ötürü teşekkür ederim.

Kimse tüm raporu okumadığı için özet yazdım. Bu yüzden özet kısmın da boş kalmış alan olabilir. Başta siz olmak üzere tüm arkadaşların bu sorularına cevap vermekten memnuniyet duyarım.

Sistemin sonuç vereceğine dair kanaatinizden memnuniyet duydum. Ancak "Ama Sentez tarafından bakarsak, oluşturulmak istenen sistematikliği tek açıkla bozar" şeklindeki ifadenizi anlayamadım. Açıkma yaparsanız sizi u konuda aydınlatmak isterim. Dilerseniz telefonla da bana ulaşabilirsiniz.

Selamlar,

MEFUTU yazan:
Ben burada 10 farklı sorundan söz ediyorum. Söylediğiniz, söyleyebildiğiniz tek şey DEVLET OKULLARI ÇOK MU İYİ...
O kötü bu kötü söylemleri size hiçbir şey kazandırmaz.
Mezun sayısı az.2000 mezun veren bir bölümde 20.000 açık var. Devlet okulları bu işi mükemmel yapıyor olsa size gerek duyulmaz zaten. Ama sizler iyi örnekleri görmek yerine hep kötüyle kıyaslıyorsunuz kendinizi...
Çok beklentim yok sizden ama beterin beteri vardır mantığını bırakıp kötünün iyisi olmaya çalışsanız, paranın dışında eğitime de öncelik verebileceğiniz kanısındayım. Eleştirdiğiniz devlet okullarında özel eğitimci olmadığını söyleyen siz, kurumunuzdakii özel eğitim alanından mezun kaç öğretmeniniz var sorgularım. Daha önce aynı konu burada tartışıldı. Ucu size dokunacak ithamlarda bulunurken tekrar düşünün lütfen.
Ayrıca mevzuat bilginiz yoksa gereksiz yorumda bulunmayın. Devlet okullarında, sınıfta öğrenci yoksa, öğretmen ekders ücreti alamaz.
Maliyet konusunu dilinden düşürmeyenler düzgün hesaplama yaparsa, kimin daha ucuza, kimin daha pahalıya bu işi gerçekleştirdiğini görmüş olur.
Hesaplamasını bekliyorum.

Sayın Sevgiisigi.
Öncelikle emeğinize sağlık. Sadece parayı konuşan kişilere karşı, hiç para konusu geçmeyen çalışmanız için teşekkür ederim.

Servis ücretlerinin karşılanması konusunda ciddi şüphelerim var. Belediyelerde örneklerini gördük, kurumların insiyatifine bırakılınca ciddi suistimaller olabileceğini düşünüyorum.

Seans sayısındaki değişikliği, veliye anlatmak inanılmaz zahmet gerektiren bir durum. 16 saat derse aldığınız bir öğrenciyi sonraki ay 8 saat alacağız dediğinizde, velilerde oluşacak yüz ifadeleri gözümde canlanıyor.

Devamsızlık yapmayan iki öğrenci kıyaslandığında seans sayıları arasında oluşabilecek farklılık adil olmayacaktır.

Kotayı maksimum gelir için kullanacakları için grup eğitimleri önemini kaybedecek.

Sentez kısmından bahsederken, ortaya koyduğunuz teze karşı oluşabilecek minimum anti-tez sayısını kast ettim.
Ama yüz tanıma sistemiyle çürük elmalar ayıklanır, eğitim öncelikli kurum sahipleri sektörde kalırsa, suistimalleri konuşmak yerine faydaları üzerine tekrar fikir alış verişinde bulunmaktan memnuniyet duyarım.