Obey yazan:
kötünün iyisi olmaya çalışsanız, paranın dışında eğitime de öncelik verebileceğiniz kanısındayım.
.
Bu aynı asgari ücretle çalışan birine "senin bol bol et yemen lazım" demeye benzemiş...
Maliyet konusunu dilinden düşürmeyenler düzgün hesaplama yaparsa, kimin daha ucuza, kimin daha pahalıya bu işi gerçekleştirdiğini görmüş olur.
Hesaplamasını bekliyorum
Ne yazık ki kamunun verileri elimizde olmadığı için bu konuda bir hesap yapmak zor. Ancak analitik olarak 2 yöntem deneyebiliriz.
1. Yöntem:
Kamu yatırım ve tüketim maliyetleri aşağı yukarı aynıdır. Elektriği, doğalgazı, tamirat, tadilay, bina tefrişi vs gibi tüm maliyetler hem kamuda, hem özelde var. Bunların denkliğini kabul edelim. (Aslında aynı değil. Kamuda yani devlet okullarında ailelerin aylık yaklaşık 200TL'yi okul için harcadığı tespit edilmiş Yani devlet okulları veliden para alarak işi götürüyor.)
Geriye kalan tek maliyet unsuru personel maliyetidir. Bunda tartışmaya hiç gerek yok. Çünkü devlet okullarında çalışan öğretmenlerin çalıştığı saat az, ücretleri yüksek, tatilleri fazla. Yani saat ücreti olarak maliyetleri daha yüksek.
Devlet okullarında kimi zaman 3 çocuklu özel eğitim sınıfına 3 öğretmen atanıyor. Bunu hesaplamaya gerek var mı bilmiyorum.
Devlet okulunda özel eğitim öğretmeni, psikolog, çocuk gelişimci ve hatta sertifikalı öğretmen yerine otelcilik mezunu, müzik öğretmeni vs. gibi alanla ilgisi olmayan kişiler çalıştırılıyor. Yani kaynak israfı var.
2. Yöntem.
Kamu harcamalarını tam bilemiyoruz ama 1980lerde DPT'nin ve 2009 gibi TÖDER'in yaptığı bir çalışmaya göre ilkokula giden bir çocuğun yıllık maliyeti 1500$ civarındaymış. Bu, 25-30 kişilik sınıflarda günde 6 saat ders verilen çocukların maliyeti. İçine neler dahil edildiğini, neler hariç tutulduğunu bilmiyoruz ancak kabaca hesaplayalım...9 aylık eğitim süresine bölersek aylık 167$, saate bölersek (ayda 140 saat) saatlik maliyeti 1,20 dolara denk geliyor.
Ancak bu, 1 öğretmenin sınıfta en az 25 çocuğa ders vermesi durumunda ortaya çıkan maliyet. O yüzden bireysel eğitim için rakamı 25 ile çarpmak lazım. Bir çocuğun saatlik maliyeti 30 dolar, yani 180TL'ye denk geliyor.
Neredeyse devletin ödediğinin 2 katı....
Rakamların çok abartılı olduğunu düşünelim... Yarı yarıya azaltsak bile ancak devletin kurumlara ödediği rakama geliyor.
Şimdi devlet okulunda velinin tuvaleti paspasladığı okul var... Bizim kurumlarımızda tuvalet kağıdından sıvı sabuna kadar her türlü konfor var. Devlet okulu kayıt ücreti alıyor, okul aile birliği parası alıyor, boya parası alıyor, kırtasiye parası alıyor, sıra parası alıyor, perde parası alıyor, dolap parası alıyor. Biz servis parası bile alamıyoruz. Üste bir de çay kahve ikram ediyoruz.
Son Yöntem: Kaba hesap.
Devletin yaklaşık 350.000 engelli öğrenci için ödediği yıllık para 2,5 milyar TL. Çocuk başına 8300TL yıllık. Bireysel eğitim için.
Devletin yaklaşık 17 milyon öğrenci için harcadığı yıllık para 115 milyar TL. Çocuk başına 6.500TL yıllık... En az 25-30 kişilik sınıflarda eğitim için.
Hani baklava ile sütlaç kıyaslanmaz ama deneyelim. Devletin 1 sınıf dolusu çocuk için maliyeti yaklaşık 165.000TL yıllık. Haksızlık yapmayalım... biri haftada 2 saat, biri 30 saat. Yani 30'a bölüp 2 ile çarparsak devletin 1 çocuk için bir sınıfta BİREYSEL EĞİTİM MALİYETİ yaklaşık 11.000TL yıllık.
Şimdi tabi MEB'in bir de yatırım bütçesi var. Biz onu da dahil ettik ancak bu rakam %4-5 civarında. Yani dişe dokunur bir etki yapmıyor. Hatta devlet özel kurumlara ödeme yaptığında bu yatırım maliyetinden de tasarruf etmiş oluyor o da ayrı.
*********
Şimdi diyeceksiniz ki; ben bireysel eğitim olsun mu dedim. E, kardeşim, devlet bana 165.000TL versin, ben de 25 kişilik sınıfta özel eğitim vereyim.
Tabi ben veli olsam 25 kişilik sınıfı mı tercih ederim, bireysel eğitimi mi tercih ederim o da ayrı bir soru işareti.