Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 24 Oca 2020 02:27 #137

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
sevgiisigi yazan:
Gönlünüzden geçen şey size kalmış, kimsenin gönlüne söyleyecek bir şeyim yok. Sizin çaresizlik ve mevcut durumu kabullenmiş durumunuz ve buna bağlı olarak ÖDEMELERİN TOPTAN KESİLMESİ şeklinde önerinizin de ciddiye alınacak bir tarafı yok.

Ciddiye almayın zaten. Benimki temenni.. gerçekleşecek bir yanı yok.
Muhataplık meselesine gelince. Benimle muhatap olup olmamak sizin takdiriniz. Yazdıklarıma cevap vermezsiniz olur biter.

Devleti ben değil, biz ikna ederiz. Bunun içinde, sektör olarak tartışıp çözüm önerileri üretmek gerekir..

Sayın sevgiisigi,

Ben sizin mesajınıza hitaben bir şey yazmadım zaten. Sadece sayın garip'in mesajına yanıt verdim. Sistem üstünde hatırlarsanız yeterince tartışmıştık. Bunu uzatmanın ne size, ne bana faydası var.

Durduk yerde bir sistem tartışması açma niyetinde değilim. Bunun bir faydası olacağına inanmıyorum. Çünkü bu sektörün %90'ı statükoyu korumaktan yana. Hatta sizin önerdiğiniz sistem bile statükonun korunmasına hizmet ediyor.

Bana söyleyebilir misiniz, dünyanın neresinde, hangi literatürde tüm engelli çocuklar yılda 96 saat bireysel eğitim alır diye yazıyor! Varsa böyle bir şey oturup tartışalım. Öyle bir şey yok diyorsanız getirilecek tüm öneriler mevcut çarpık sistemin revizesinden ibarettir ve sadece bu çarpıklığın güçlendirilmesine fayda sağlar. O yüzden ben mevcut yapı ve sistem üzerinden yapılacak tüm önerilere kapalıyım. Derme çatma bir iskelet sistemi üstünde ne kadar dekorasyon yaparsanız yapın o bina çürüktür.

************

Siz de dahil olmak üzere pek çok arkadaş söylediklerimin ütopik ve gerçekleşemeyecek şeyler olduğunu düşünüyor. Buna saygı duyarım ancak bir şeyin ütopik olması ile yapılamaması farklı şeylerdir. Burada ütopik diye bahsedilen sistem 1990-2000 yılları arasında gayet başarıyla uygulanıyordu. Yine uygulanmaması için ben ikna edici bir engel göremiyorum.

Ancak; buna karşın, ben de artık tamamen statükocuyum. Bu bürokrasiden tek isteğim ve beklentim zırt pırt değişmeyen stabil bir yapıyı korumasıdır. Çünkü artık yok sistem değişmiş, öyle olmuş, böyle olmuş, yüz tanıma gelmiş, milletin bi tarafına çip takılmış bunların hiç biri umurumda değil. İsterse bakanlık kapıma 24 saat müfettiş koysun, gelen giden her çocuğun çetelesini tutsun. Zaten baştan yanlış iliklenmiş bir düğmenin nesini düzeltmekle uğraşayım. Varsın çarpık dursun.

O yüzden rica ediyorum, benimle bu konuda tartışma sürdürmeye uğraşmayın. Gerçekten ilgilenmiyorum. Sizin sisteminize özel değil, hiç bir sistemle ilgilenmiyorum. Hiç biri için emek veya zaman harcayacak değilim. Beni şu anda sadece işimi idame ettirebilmek, doğru düzgün yapabilmek ilgilendiriyor. Çocuk gelmemiş, seans kaybı olmuş falan anası babası veya devlet umursamıyorsa ben niye umursayayım.

Siz önerinizin sonuna kadar arkasında durabilirsiniz, sonuna kadar savunabilirsiniz. Bunun için ister MEB yetkililerini ikna edin, ister milletvekillerini ikna edin. Hakkınızdır. Ama beni ikna etmeye uğraşmayın. Çünkü doğru kişi ben değilim. Her hangi bir sistemi ne savunabilecek, ne etki edebilecek, ne değiştirebilecek etki, yetki veya imkanım yok. Zaten öyle bir niyetim de yok.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 24 Oca 2020 03:21 #138

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Obey yazan:
kötünün iyisi olmaya çalışsanız, paranın dışında eğitime de öncelik verebileceğiniz kanısındayım.
.

Bu aynı asgari ücretle çalışan birine "senin bol bol et yemen lazım" demeye benzemiş... :) :)
Maliyet konusunu dilinden düşürmeyenler düzgün hesaplama yaparsa, kimin daha ucuza, kimin daha pahalıya bu işi gerçekleştirdiğini görmüş olur.
Hesaplamasını bekliyorum

Ne yazık ki kamunun verileri elimizde olmadığı için bu konuda bir hesap yapmak zor. Ancak analitik olarak 2 yöntem deneyebiliriz.

1. Yöntem:
Kamu yatırım ve tüketim maliyetleri aşağı yukarı aynıdır. Elektriği, doğalgazı, tamirat, tadilay, bina tefrişi vs gibi tüm maliyetler hem kamuda, hem özelde var. Bunların denkliğini kabul edelim. (Aslında aynı değil. Kamuda yani devlet okullarında ailelerin aylık yaklaşık 200TL'yi okul için harcadığı tespit edilmiş Yani devlet okulları veliden para alarak işi götürüyor.)

Geriye kalan tek maliyet unsuru personel maliyetidir. Bunda tartışmaya hiç gerek yok. Çünkü devlet okullarında çalışan öğretmenlerin çalıştığı saat az, ücretleri yüksek, tatilleri fazla. Yani saat ücreti olarak maliyetleri daha yüksek.
Devlet okullarında kimi zaman 3 çocuklu özel eğitim sınıfına 3 öğretmen atanıyor. Bunu hesaplamaya gerek var mı bilmiyorum.
Devlet okulunda özel eğitim öğretmeni, psikolog, çocuk gelişimci ve hatta sertifikalı öğretmen yerine otelcilik mezunu, müzik öğretmeni vs. gibi alanla ilgisi olmayan kişiler çalıştırılıyor. Yani kaynak israfı var.

2. Yöntem.

Kamu harcamalarını tam bilemiyoruz ama 1980lerde DPT'nin ve 2009 gibi TÖDER'in yaptığı bir çalışmaya göre ilkokula giden bir çocuğun yıllık maliyeti 1500$ civarındaymış. Bu, 25-30 kişilik sınıflarda günde 6 saat ders verilen çocukların maliyeti. İçine neler dahil edildiğini, neler hariç tutulduğunu bilmiyoruz ancak kabaca hesaplayalım...9 aylık eğitim süresine bölersek aylık 167$, saate bölersek (ayda 140 saat) saatlik maliyeti 1,20 dolara denk geliyor.

Ancak bu, 1 öğretmenin sınıfta en az 25 çocuğa ders vermesi durumunda ortaya çıkan maliyet. O yüzden bireysel eğitim için rakamı 25 ile çarpmak lazım. Bir çocuğun saatlik maliyeti 30 dolar, yani 180TL'ye denk geliyor.

Neredeyse devletin ödediğinin 2 katı....

Rakamların çok abartılı olduğunu düşünelim... Yarı yarıya azaltsak bile ancak devletin kurumlara ödediği rakama geliyor.

Şimdi devlet okulunda velinin tuvaleti paspasladığı okul var... Bizim kurumlarımızda tuvalet kağıdından sıvı sabuna kadar her türlü konfor var. Devlet okulu kayıt ücreti alıyor, okul aile birliği parası alıyor, boya parası alıyor, kırtasiye parası alıyor, sıra parası alıyor, perde parası alıyor, dolap parası alıyor. Biz servis parası bile alamıyoruz. Üste bir de çay kahve ikram ediyoruz.

Son Yöntem: Kaba hesap.

Devletin yaklaşık 350.000 engelli öğrenci için ödediği yıllık para 2,5 milyar TL. Çocuk başına 8300TL yıllık. Bireysel eğitim için.
Devletin yaklaşık 17 milyon öğrenci için harcadığı yıllık para 115 milyar TL. Çocuk başına 6.500TL yıllık... En az 25-30 kişilik sınıflarda eğitim için.

Hani baklava ile sütlaç kıyaslanmaz ama deneyelim. Devletin 1 sınıf dolusu çocuk için maliyeti yaklaşık 165.000TL yıllık. Haksızlık yapmayalım... biri haftada 2 saat, biri 30 saat. Yani 30'a bölüp 2 ile çarparsak devletin 1 çocuk için bir sınıfta BİREYSEL EĞİTİM MALİYETİ yaklaşık 11.000TL yıllık.

Şimdi tabi MEB'in bir de yatırım bütçesi var. Biz onu da dahil ettik ancak bu rakam %4-5 civarında. Yani dişe dokunur bir etki yapmıyor. Hatta devlet özel kurumlara ödeme yaptığında bu yatırım maliyetinden de tasarruf etmiş oluyor o da ayrı.

*********

Şimdi diyeceksiniz ki; ben bireysel eğitim olsun mu dedim. E, kardeşim, devlet bana 165.000TL versin, ben de 25 kişilik sınıfta özel eğitim vereyim.

Tabi ben veli olsam 25 kişilik sınıfı mı tercih ederim, bireysel eğitimi mi tercih ederim o da ayrı bir soru işareti.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: obay35, ozal24, türkiyem ve bu kullanıcının diğerlerinden 1 teşekkürü var

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 24 Oca 2020 10:45 #139

  • MEFUTU
  • MEFUTU Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 154
  • Teşekkür Sayısı: 32
  • Başarı: 0
Obey yazan:
MEFUTU yazan:
Bir de unutmadan şunu ekliyeyim , ben burda lisans mezunu uzman öğreticiyle birebir terapi verirken MEB okulların bodrum katlarında açtığı özel alt sınıflarda lise mezunu usta öğreticilerle yapmaya çalışıyor bu işi.

Ben burada 10 farklı sorundan söz ediyorum. Söylediğiniz, söyleyebildiğiniz tek şey DEVLET OKULLARI ÇOK MU İYİ...
O kötü bu kötü söylemleri size hiçbir şey kazandırmaz.
Mezun sayısı az.2000 mezun veren bir bölümde 20.000 açık var. Devlet okulları bu işi mükemmel yapıyor olsa size gerek duyulmaz zaten. Ama sizler iyi örnekleri görmek yerine hep kötüyle kıyaslıyorsunuz kendinizi...
Çok beklentim yok sizden ama beterin beteri vardır mantığını bırakıp kötünün iyisi olmaya çalışsanız, paranın dışında eğitime de öncelik verebileceğiniz kanısındayım. Eleştirdiğiniz devlet okullarında özel eğitimci olmadığını söyleyen siz, kurumunuzdakii özel eğitim alanından mezun kaç öğretmeniniz var sorgularım. Daha önce aynı konu burada tartışıldı. Ucu size dokunacak ithamlarda bulunurken tekrar düşünün lütfen.
Ayrıca mevzuat bilginiz yoksa gereksiz yorumda bulunmayın. Devlet okullarında, sınıfta öğrenci yoksa, öğretmen ekders ücreti alamaz.
Maliyet konusunu dilinden düşürmeyenler düzgün hesaplama yaparsa, kimin daha ucuza, kimin daha pahalıya bu işi gerçekleştirdiğini görmüş olur.
Hesaplamasını bekliyorum.

Sizin söylediğiniz yada söyleyebildiğiniz tek şey Rehabilitasyon merkezleri tü kaka , bana o kötü bu kötü söylemleri size hiçbir şey kazandırmaz deyip , rehabilitasyonlar kötü demek size ne kazandırıyor merak içindeyim , kişisel bir garez söz konusu sanırım , bize siz bu işi yanlış yapıyorsunuz diyebilmeniz için , sizin bu işin doğrusunu yapıyor olmanız lazım , bu konuda otorite değilsiniz bildiğim kadarı ile . Evet doğrudur kurumumuzda alan mezunu yok , ama dediğiniz gibi mezun sayısı az , olanda sırtını devlete dayama derdinde , yani alan mezunu var da biz mi çalıştırmıyoruz , devletin engelli vatandaşına tanıdığı kısıtlı imkanlarla alabilecekleri hizmetin en iyisi bu , siz daha iyisini yapın ondan sonra konuşalım.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: türkiyem

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 24 Oca 2020 12:10 #140

  • Obey
  • Obey Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 249
  • Teşekkür Sayısı: 75
  • Başarı: -14
2009 yılı kur farkını hesaplayarak kıyaslama yapilması gerekiyor.
Eğer 25-30 kişilik sınıfları model gösteriyorsanız örgün eğitim ücretleri okuldan okula farklılık gösterir. Dyk eğitimleri için ödenen ücret sadece 17 tl'dir. Bu dersler genelde bireysel olmakla birlikte sosyoekonomik, bölgesel farklılıklar söz konusu olduğunda 4-6 arası öğrenciyle yapılır.

Unutmadan buradaki bir arkadaş bütünleştirmeyi savunduğumu söylemişti. Ya ben yanlış anlattım ya da o yanlış anladı. Ben sadece çocukların sosyal ortamlarından koparılmasının doğru olmadığını belirttim. Yoksa eğitim anlamında tabi ki bireysel eğitim olması gerekendir. Aksini düşünen özel eğitim mezunu olacağını düşünmüyorum. Zaten aldığımız lisans eğitimi bunun üzerine.

Kurumlarla kıyaslanması gereken yerler özel eğitim okulları. Fakat ücretli öğretmenlik ve 6-8 kişilik sınıflar olduğu için onlarla da kıyaslama yapmak sizlere haksızlık olur.
En adil sistem özel eğitim sınıflarıyla 2 öğrenciye 2 öğretmen kıyaslamasıyla yapılır.
İlköğretim okullarında açılacak ilave sınıflarla 2 öğretmen maaşı 1 bakım görevlisi maaşı ve ihale usülü servis ücretiyle (kurum servisleri gibi çalışmadığı için daha cüzi maliyetle)120x2 seans hesabıyla çok daha ekonomik olduğunu görebilirsiniz.
Diğer gider kalemlerini kıyaslıyorsanız 2 sınıftan bahsediyoruz. Elektrik, su, doğalgaz ücreti ne kadar fark yaratabilir? Gider kalemleri farklı. Benzer olanlar da tutar olarak farklı.
Diyorsanız ki e madem bu kadar düz ve basit devlet neden yapmıyor?
Mezun özel eğitim öğretmeni sayısı çok az. Geçmişte özel alt sınıflara norm fazlalarını doldurdular, sonuçlarını herkes gördü.
Yani maliyet bakımından kurumların bu işi daha ucuza yaptığı gibi söylemlerde bulunmayın lütfen.
Bunu söylerken de maksadım siz para kazanıyorsunuz, yeter size gibi bir düşünce asla değildir.
Devlet okullarından farklı ne yapıyorsunuz? Dyk larda verilen eğitimden ayrılan özelliğiniz ne? Benim eleştirdiğim taraf bu.
Eğitimde en son konuşulacak şey paradır. Keşke bu konuları konuşmaya gerek kalmayacak ücretleri kazanabilseydi herkes. Para konuşmak yerine özel eğitimde daha iyi neler yapılabilir, bunları tartışsaydık...
Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 24 Oca 2020 12:49 #141

  • MEFUTU
  • MEFUTU Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 154
  • Teşekkür Sayısı: 32
  • Başarı: 0
Sayın OBEY , çocukları sosyal ortamlarında koparmak gibi bir çabamız yok , bunun çözümü ikili eğitimdir , çocuk sabah okula gidiyorsa öğleden sonra bize gelir , öğleden sonra okula gidiyorsa sabah bize gelir , kaldı ki sosyal ortamın engelli bireye ne derece faydalı olduğu tartışılır Türk toplum bilinci seviyesinde , bunu bizzat %90 zihinsel engelli bir bireyin dayısı olarak gözlemlediğim için , okul ortamı yeğenimle dalga geçen çocuklardan oluşan bir sosyal ortamdan başka bir şey değildi , ve sadece bu ortamı bulabilmek için kırk tane okul kapısı aşındırdık , adrese dayalı yerleştirme çıktıda daha yeni rahatladı insanlar , oda okulun müdürü bin dereden su getiriyor kayıt yapana kadar. Engellilerle ilgili Devlet olarak en az 100 yıl gerideyiz , önce devlet üzerine düşeni yapacak. Tekrarlıyorum yüz tanıma sistemi gelsin istiyorum , ama veliye yaptırım lazım devamsızlık konusunda , telafi yokken getirebiliyorduk bu çocukları en azından telafisi yok gibi bir argümanımız vardı şimdi oda yok , güne giden gelmiyor , misafiri gelen gelmiyor , ben eğitim için her imkanı sağlamışım velinin umru değil . Peki bunun ceremesini ben neden çekeyim.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 24 Oca 2020 12:59 #142

  • MEFUTU
  • MEFUTU Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 154
  • Teşekkür Sayısı: 32
  • Başarı: 0
Obey yazan:
MEFUTU yazan:
Peki çözüm öneriniz nedir ? Sayın OBEY rehabilitasyon merkezleri sadece cumartesi pazarmı çalışsın , gece mi çalışsın , yoksa bu eğitimler tamamen faydasız toptan mı sona erdirilsin ?

Kusura bakmayın ama sizin çıkarlarınızı ya da cebinizi düşünmek zorunda değilim. Amacınızın ne olduğunun farkına varın, ondan sonra gerekli tartışmayı yaparız. Maddi kaygı olabilir fakat maddi menfaatçiliği bir kenara bırakarak esas amacınızın özel çocukları yetiştirmek, eğitmek olduğunun bilincine ulaşırsanız ne demek istediğimi anlarsınız.

Bu yazdıklarınızı görünce pek ümidim yok ama...
Ayrıca burda beni maddi menfaatçilikle suçlamışsınız , Ben size benim çıkarımı yada cebimi düşünün demedim , devlet devlet olarak engelli bireye rehabilitasyon hizmeti sağladığını söylüyor ya , okula devam eden bireye bu rehabilitasyon hizmetini hangi zaman aralığında vermemizi bekliyorsunuz siz diye sordum.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 24 Oca 2020 13:04 #143

  • Obey
  • Obey Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 249
  • Teşekkür Sayısı: 75
  • Başarı: -14
Siz benim yazdıklarımı okuduğunuzu söylüyorsunuz fakat okumamışsınız.
Benim sektör tamamiyle kötü devlet okulları iyi gibi bir söylemim olmadı.
Burada ekders ücreti için dyk lara giren öğretmenlerin, çocuklara daha çok zarar verdiğini belirttim.
Saçma sapan branşlardan, öğretmenliğin ö'sünden anlamayan, uzaktan yakından ilişkisi olmaya kişilerin bu çocuklara daha çok zarar verdiğinden bahsettim.
Ben olumsuz olduğunu düşündüğüm, gördüğüm şeyleri eleştiriyorum. Özel ya da kamu olması farketmez. Burada savunulan düşüncelerden bazılarının da yanlış olduğunu düşündüğüm için olay bu noktaya kadar geldi zaten. Derseniz ki eleştiriyorsunuz tamam da katkınız nedir? Öneriniz nedir? Doğru olduğunu düşündüğüm şeyleri seve seve paylaşırım.
Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 24 Oca 2020 13:13 #144

  • MEFUTU
  • MEFUTU Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 154
  • Teşekkür Sayısı: 32
  • Başarı: 0
Benim tek merak ettiğim konu , eleştirdiğiniz haftada bir yarım gün izinli sayılma konusu , benim argümanım ne ? hafta içi tam gün okulda olan özel gereksinimi olan bireye ben hizmetimi ne zaman vereyim ? gece mi vereyim ? pazar günü mü vereyim ( pazar günü çalıştıracak öğretmen bulabilirsem ) yada hiç mi vermeyeyim ? Bu konuyla ilgili bir çözüm öneriniz varsa buyrun önerin bizde sevinerek okuyalım.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.280 saniye
Sistem Kunena Forum