BAŞLIK: Avans

Hayal kırıklığı hepimiz adına geçerli.
Kızgın değil miyiz? Aksine çok kızgınız
Öfkeli değil miyiz? Aksine çok öfkeliyiz.

Her şeye rağmen bir umuttur diye bekliyoruz.
Bu beklentimiz bireysel değil. Bütün sektör adına üstelik.
Sayın Serkan, eleştirinizi aldım. Başımın üstüne koydum. Eyvallah.

tartanc yazan:
Sevgili tartanc,

Özerkder yönetiminin baştan beri avans konusunda çok çaba harcadığını, gerek MEB, gerekse Maliye koridorlarını aşındırdığını hepimiz biliyoruz. Ne yazık ki adı Federasyon olan oluşumun buna taş koymaya çalıştığını da biliyoruz.

Benim çaba harcayan her arkadaşa, sektörü temsilen bu işe emeğini ve zamanını veren her arkadaşa teşekkür borcum var. Ama bürokrasiden kimseye teşekkür borcum yok.

SHÇEK'e bağlı olduğumuz dönemde, henüz parmakla sayılacak kadar az kurum varken kalkıp maliyeye gitmiş ve ve bütçe uygulama talimatının düzeltilmesini rica etmiştik. O zamanki daire başkanı "biz bu taleplerinizi yaparız da, sizin sahibiniz kim? Bakanınız nerede? Bakanlığınız bu talepleri istese, bakanınız bir telefon etse çok kolay çözülür" demişti.

Şimdi 2 günde yazılacak bir yazıyı 1.5 ayda yazıp yollayamayan, talebinin arkasında durmayan, adımızı ağzına almayan, varlığımızı zorla hatırlayan bir bürokrasinin neyine teşekkür ediyoruz doğrusu ben anlamadım? Yahu arkadaş hepimiz batıyoruz... bunu Maliye'ye anlatmak çok mu zor? Avans ödemesinin peşine düşmek, takip etmek 2 dernek görevlisinin işi mi?

Ne yazık ki hepten sahipsiz bırakıldık, öksüz bırakıldık. Evire çevire uyduruk bir uzaktan eğitim kampanyası yürütülürken bizim içine düştüğümüz durum hiç mi bakanlar kurulu gündemine taşınmadı? Taşınmamış demek ki...

Biz daha kazığın büyüğünü yaşamadık. Sağa sola yaptığımız borçlar, aldığımız krediler, ödeme dengelerimizdeki bozulmaların acısını henüz yaşamadık. Bugün vergisi, SGK'sı ertelenen arkadaşlar 3 ay sonra çifter çifter nasıl ödeyecekler bunları?

Neyse... yine çok konuştum. Daha fazla asabımı bozmayıp şuradan bir selektra alayım.

Milli Eğitim Bakanlığından geçen sürede rehabilitasyon merkezleri adını duydunuz nu bakanimizin duyarlı olduğunu umuyordum ebayla bu işler olmuyor bağlantı zaten sıkıntı baglansan özel eğitim öğrencisine ne kadar faydalı olabilecek örgün öğretim öğrencisi durumu ortadayken

Bugün geldiğimiz noktada son durum kısaca:

Ozerkder uğraşmış mücadele etmiş fakat sonuca erdirememistir. Bunun nedenlerini hepimiz çok iyi biliyoruz.
Bundan sonra yapılması gereken ya federasyon kendini fesh etmelidir ya da uzaktan eğitim , avans alana ihanettir, hibe vs. gibi düşünceleri olmayan yeni bir yönetim ve yeni bir başkan gelmelidir. Hatta kurumu olup en fazla 100-200 öğrencisi olup tüm sıkıntıları yaşayan biri olması tercihimdir.

Sektörümüzün anlık çözümlere ihtiyacı yoktur. - ki çok şükür o anlık çözümleri de göremedik-
1- Sektörün öncelikle daha sağlam maddi desteğe ihtiyacı vardır. Alınan ücretler ile bu işin yapılmayacağı ve yapılamayacağı ortadadır.
2- personel özlük haklarına uygun bir sözleşme şarttır. Öğretmen ve fizyoterapistlerin taban maaşları belirlenmelidir. ( Kaldı ki ücretler iyilesmisse bu herkes tarafından memnuniyetle karşılanır.)

3- ilçe ilçe kurum kontenjanları belirlenmeli ve kota uygulamasına acilen geçilmelidir. Hayalcilikle, veya hesapsızca açılan kurumlar bulunduğu ilcelerde eğitim kalitesini arttiramadigi gibi sektörü de baltalamaktadir. Bu şekilde de hali hazırda olan kurumların değeri artmaz ama en azından yatırımı korunabilir.

4- telafi eğitimleri artmalidir. Bu sadece salgın süreci için değil genel anlamda tatile giden hasta olup gelemeyen vs. nedenlerle devamsızlık yapan öğrencinin hak kaybı yasamayacagi gibi kurumun da işleyişi açısından kayıp yaşamaması demektir.

5- personel sıkıntısı çözülmelidir. Kaldı ki iyi maaş verilir haklar korunursa insanlar bizlerden emekli bile olabilirler. - alıntıdır-

6- ramlardaki keyfiyet son bulmalıdır.

Maddeleri sıralamak mümkündür. Bana göre en önce düzenlenmesi gereken şeyler bunlardır.

Ama bu maddelerinde üzerinde birşey var ki alana sahip çıkamayan bu alana köstek olanların derhal alandan çekilmeleri gerekir.

Buradan öncelikle komşum Fatma teyzeye, mümtaz amcaya, Christopher lambert a , Keloğlan a teşekkür ETMEM!
ÇÜNKÜ BİZE SAHİP ÇIKMADILAR. ÇÜNKÜ BİZİ BU KADAR SURE BEKLETTİLER.

Bize muhalefet edenler yandaş sandıkları için ediyorlar.
Yandaşı sandıkları kişiler de bize sahip çıkmıyorlar. Her türlü KİMSESİZ kalmışız.

15 Martta kapatın kurumları denildi.
15 Haziranda açın kurumları denildi.
Arada geçen 3 aylık süreçte Özel eğitim ve rahabilitasyon merkezlerinin ismi 1 kere bile geçti mi ?
Avans, destek, hibe, federasyon, dernek, bakan, maliye falan filan bir sürü konu konuşuldu. Yoksa hepsi yalan mıydı ? Gerçekten böyle bir uğraşı olduysa neden hiçbir açıklama yapılmadı?
Olumlu ya da olumsuz bir açıklama yapmak çok mu zor?
Önerim: En yetkili şekilde bakanın karşısına çıkıp 15 haziranda kurumlarımızı açmıyoruz. Destek olmazsa biz de açmıyoruz diyebilmeliyiz. Çünkü bu mesele sadece pandemi dönemiyle alakalı değil. Hepimiz gördük ki bize sahip çıkan olmadı! Bu sektöre sahip çıkan olmadı!

Bu dediğinizi kimle yapacaksınız ? Pandemi döneminde öğrenci çalma taramasına çıkan kurumlarla mı? Şüphesiz çok iyi kurum sahipleri vardır ama bu kadar şerefsizin olduğu sektör azdır.

Bu sürece konfedarayon ve dernek elinden geleni yapmıştır binlerce gelen şikayetler var bakanlığa şubat maaşı bile ödemeyen kurumlar var hizmetli ile öğretmeni aynı sigortaya çalıştıran kurumlar var devlet hiçbir sektöre göstermediği desteği ozel eğitime vermiştir..
Şu aşamada sosyal mesafeyi kavramını bilmeyen öğrencilere salgın bitmeden aşı bulunmadan açmk çok cesaret isteyen bir xyrumdur