BAŞLIK: Senaryo yazalım!

tartanc yazan:
Bir şeyde dik duracaksanız, kıvırmadan dosdoğru söyleyin sayın tartanç..

Arkasında durulacak bir şey varsa, konunun karşısında olanlarında uyanması ve farkındalık oluşması için açık konuşun.

“Ben oluşumun farkındayım ve desteklemiyorum. Bunu yapmaya çalışanlar er geç tarihe gömülecektir.”

“Artı, bu gibi menfaat odaklı çalışmalardan sektörü ileri götürmeye zamanları kalmıyor.”

Bakın ben ne güzel söylüyorum. Korkusuz, açık, net

Kimse kusura bakmasın böyle bir rüya gören varsa avucunu yalar.

Uzaktan eğitim zor ama mecbur kalındığında yapılması gerekir. Eylüle kadar kapalı dediler bizim için. Sınıftaki meslektaşımla bölüştük öğrencileri. Zorunlu eba dersi dışında, 3 öğrenciye haftada 2 gün, o günlerde de sabah ve akşam zoom üzerinden ders yapıyorum, tabi ne kadar ders denebilirse. Yarım saatin 20 dakikasında veliyi yönlendiriyorum, 10 dakikasında da öğrencimin yaptığı ödevleri, çalışmaları anlatmasını istiyorum. Akşam derslerinde de diğer dersin olduğu güne kadar yapılacak uygulamaları, ödevleri veliye ve öğrenciye anlatıyorum. Fırsat buldukça da kazanımların temelini kapsayacak şekilde uygulamadaki ortak tahta ve dosya paylaşımıyla anlatım yapıyorum. Model olma, sözel, görsel ipucu, dönüt uzaktan eğitimle de kısıtlı olsa da yapılabilir. Pekiştireç için de ses ve emojiler var, çocukların çok hoşuna gidiyor. Sadece uzaktan eğitim diyerek küçümsememek lazım. Çoğu yazılım interaktif bir ortam sunuyor. Çok ön yargılıydım, olmaz diyordum ama olmaz diyerek bıraksaydık, kaybedilecek çok şey vardı. Şimdi iyi ki yapıyoruz diyorum. Velilerin de katılımı, takibi çok iyi. Uzaktan eğitiminin sağladığı en büyük artı bu oldu. Olması gerektiği şekilde sürece katılım sağlıyorlar.

Merkezlerde ne olur nasıl olur bilemem ama internet erişimi olmayan çocuk var, uygun olmayan çocuklar var diyerek, ders yapılabilecek öğrencileri de yok saymak haksızlık olur. Sizde öög öğrenciler de var, çok verimli dersler yapılabilir. Bireysel dersin yerini tutar mı, tutmaz elbet. Eğitimde fırsat eşitliğine aykırı fakat bu imkanlardan yararlanabilecek öğrencileri de düşünmek gerekir. Olmaz, uygun değil demek kolaya kaçmak olur. Özel eğitimin de kolaya kaçmak için uygun bir meslek olmadığını hatırlatmak isterim. İşimiz zaten zordu, iyice zorlaştı. Sizler için de kurumlar eylül ayına kadar kapalı kalacak denirse ne olur o çocuklar ? (Sn Garip'in kulakları çınlasın) Bu şekilde olmaz, uzaktan eğitim saçma, tamam da ne yapalım, oturalım mı eylüle kadar ? Varsa alternatif bir öneriniz onu da söyleyin. Eleştirmek kolay. Şu yazdıklarınıza ilave bende 50 eleştiri ekleyebilirim ama farklı bir çözüm sunamadıktan sonra eleştirmenin anlamı olmaz.

Sizin açınızdan bakacak olursak, personel ne yapacak, kurumun sabit giderleri nasıl karşılanacak? Eylüle kadar ödenek, maaş alamamak mı, uzaktan eğitim ile kısıtlayıcı olsa da eğitimi sürdürmek mi? Avansı verseler bile, neye, nereye kadar yetecek? Umarım o kadar uzamaz, biter şu pandemi de en kısa sürede normale döner hayat. Ama en kötü senaryoyu düşünüp, ona göre hazırlık yapmak lazım. Hep diyorsunuz ya ''ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek' yine sizlere kötünün iyisi kaldı. Ama piyasadaki en fazla interaktifliği sağlayan profesyonel yazılımlar bile sürümlerini ücretsiz yaparken, bu uygulama için söylediğiniz fahiş fiyat isteniyorsa yazık.

Bu uzaktan eğitimi kim, hangi amaçla öneriyor bilmiyorum. Belki iyi niyetli, belki çıkar amaçlı ama çocukların eğitimi için ne yapılabilirse kardır. Üzülerek, maddi olarakta ne kurtarabilirseniz kardır. Büyük, kredibilite puanı yüksek işletmelere bile devlet, ihtiyacı olmadığı halde milyarlarca lira teşvik, destek verirken, eğitim için harcanacak paranın da bu kadar göze batması üzücü.

Fahrettin kıvıran sensin. Kelimelerine dikkat et diye daha önce de yazdım.

Aklına ilk geleni saygısızca buraya yazamazsın.

Ne yazacağıma senin gibi saygısız, ne yazdığını bilmeyen biri karışamaz.

Önce terbiyeli ol.

Terbiyeyi saygıyı sizden öğrenecek değilim.

Aklıma ilk geleni de yazarım son geleni de, hür bi ülkedeyiz.

Allah kimseyi doğruyu söyleyemeyecek kadar aciz yapmasın.

Ben imalı söylemlerle bir şeyleri ifade etmeye çalışmıyorum. (Bunun adı kıvırmaktır)

Bunların dışında ben federasyon yada dernek yanlış yaptığında öz eleştiri yapabiliyorum. Yanlışa yanlış demek gibi. Bağlılık tabi olmak ta bi yere kadar. Varlığımızı adayacak halimiz yok.

Tek farkımız bu.

Bir şeyleri öğrenmeye çok ihtiyacı var. Hem de çok fazla. Buna terbiye de dahil. Bu anlayışın sana yetiyor olabilir. Ama biz senden yorulduk. Rahatsızlık veriyorsun.

Hür ülkedeyiz. İstediğim gibi yazarım diyor.

Benim yazı yazma şeklimi eleştiriyor. Hesapta çok tutarlı.

Az ötede oyna lütfen.
Kimse seni çekmek zorunda değil.

Sen her şeyi biliyorsun. Harika bir insansın. Çok önemlisin. Süpersin. Maşallah sana.
Ama lütfen az ötede...

Bir de kendini yazılarıma cevap verme zorunda hissetme. Rahat ol. Öyle bir zorunluluk yok. Hatta okuma zorunluluğu da yok.

Obey yazan:
Sayın obey...

Konuyu bilmediğiniz için iyi niyetli bazı yorumlarda bulunmuşsunuz ancak uzaktan eğitim meselesinin arkasından rant kokuları geliyor. Bunun için ücretl bir platform satılması ve -mış gibi eğitim sunulması söz konusu. Tartışma buradan çıkıyor.

Diğer taraftan, siz okulda eğitim veriyorsunuz. Benim çocuklarımın %70'i okul öncesi dönemde... 2-3 yaşında olanlar var. Siz bile 3-4 çocuğun eğitimiyle zorluk yaşarken biz bu çocuklarla uzaktan eğitimde ne yapalım? Bu bir çözüm olsa, alternatif olsa hepimiz buna atlamaz mıydık? Bugüne kadar bu tür platformları kullanmayı düşünmez miydik?

Açıkcası 15-20 gün içinde kurumları açıp hem çocukları, hem çalışanları risk altında bırakmak hiç birimizin hoşuna gitmiyor. Ancak artık tükenme noktasındayız. 2,5 aydır devletin vereceği BORÇ bile çözülmedi. Bunca insan KÇÖ, aylık 1200TL ücretsiz izin parası, 1500TL emekli maaşı vs ile nereye kadar idare eder. KÇÖ'de 15 güne bitiyor zaten.

Bir restoranda uzaktan yemek ne kadar mümkünse bizim için uzaktan eğitim vermek de o kadar mümkün. Bu iş talimatla hallolabilseydi her velinin eline bir reçete verir gönderirdik, olur biterdi.

barisltd yazan:
15-20 gün sonra açılacaksa tamam da, sizin işte yarın ne olacağının garantisi yok ki. Dediğiniz gibi 2,5 ay oldu. Burada söylenen 10 farklı şey var ama uygulanan olmadı hiç. En kötü senaryoyu düşünerek yazdım zaten bunu. Olası bir eylülde açılmanın ya da daha yakın bir tarihte kısıtlamalı açmanın altından kalkabilecek misiniz? Pandemi haricinde birçok sorunu da beraberinde getirecek. İnsanlar mesleğe küsmesin, küsmesin ki idealistliği ölmesin. Ortada bir rant meselesi olduğu bariz ama bu faktör devreden çıkarılamaz mı? Kolejler bile kayıtlarını zoom üzerinden tutuyor.

Başlık senaryo yazalım. Bende kurayım o zaman bir senaryo. 15 haziranda açtınız. Kısıtlamalı olarak 6 saat ders verebiliyorsunuz en fazla diyelim. Grup, fizik yok. Pandemi tedirginliği, tatil dolayısıyla elbet gelmeyen olacak. Günlük ortalama 4 saat ders ile nasıl yapacaksınız bu işi? Ödenekleri neredeyse 1 ay sonra alıyorsunuz, maaş ödemelerini ilk ay nasıl yapacaksınız? Maske, siperlik, eldiven, dezenfektan, kurumu düzenli dezenfekte etme masrafları da eklendi. Uzaktan eğitim saçma tamam ama bu şekilde de neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Siz alışkınsınız zorluk, sıkıntı çekmeye, bunun da altından kalkarsınız bir şekilde ama başınızda kalan 3 tel saçı da dökeceksiniz, beyaz olmayan 3 tel saçınız da ağaracak...

Herkes gergin. Ufak bir kıvılcım, büyük sorunlara sebep olmaz mı? Siz ve sn garip söylüyordunuz sürekli, pandemi sonrası ekonomik etkileri anlatıyordunuz. Ama şu anda görmezden geliyorsunuz. Bazen geçici ama saçma çözümler, uzun vadede oluşacak sorunları engelleyecekse uygulanmalı. Yoksa bende çok iyi, çok güzel, çok verimli diye yapmıyorum bu interaktif eğitimi.

30 liraya traş eden berberler açıldıktan sonra 50-60 lira aldı, toparladı. Sizde böyle bir seçenekte yok. Çocukların hakkını, eğitimin niteliğini ön planda tutarak konuşuyorsunuz. Bu çok güzel ama uzun vadede bunların ortaya çıkacak sıkıntılarla değişebilecek olması korkutuyor beni. Bu pandemide bizler hayatta kaldık ama kurumlar hayatta kalabilecek mi işte orası tartışılır.